Gencay FİSKECİ
Gencay FİSKECİ
Yazarın Makaleleri
Sisler bulvarında dolaşırken…
Koku alabildiğim kadarıyla yazıyorum, ülkemin resmi koridorlarında, ev oturma odalarında, işyeri toplantı odalarında sanki garip bir hareketlilik var gibi geliyor bana. Garip diye ifade etmek zorundayım, çünkü iplerin uçlarını birbiri ile...
Bu şehri düşünmek…
Zaten düşündükçe, kafa yordukça psikolojiniz bozuluyor! Zira bu şehirden sorumlu olduğunu ileri süren, iddia eden insanlara bakıyorum, benim oylarımla işbaşına gelmiş kimselerin icraatlarına dikkat kesiliyorum, bu şehri benim düşündüğüm...
Gençlik nereye koşuyor?
Ah bir bilebilsem nereye gittiğini, nereye koştuklarını… Baştan söyleyeyim, kaygılı mıyım, evet, aynen öyle. Kaygılıyım, endişeliyim, yarınları için garanti veremiyorum. Nereye baksam, kiminle konuşsam, hangi haber tartışma programını...
Kuru kuru gadanı alayım, takır takır yoluna öleyim!
Geçenlerde, siyasetin yereldeki mihenk taşı milletvekili Av. Ahmet Özdemir ve babamın yakın dostları KİMLİK GAZETESİ bürosunda yemeğe katıldılar. Tabi yemek bahane, sohbet şahane olmuştur. Çünkü işim gereği bu sohbetli ortama katılamadım....
Kanbur ailesi ve Erdal abi…
Bu şehirde değil sadece, Türkiye'de ve dünyada dondurma denilince akla MADO'nun geldiğini artık herkes kanıksadı, öğrendi. Ki bu gerçek dün da böyleydi, bugün de böyle. Kaldı ki gerçekler değişmiyor. Geçtiğimizi hafta sonu yolumuzu...
Başkan Okumuş ve veni, vidi, vici…
Haberlerini dinlerken, gazete ve sitelerde okurken, ziyaretler sırasında konuşurken sürekli olarak Türkoğlu'nun 3. metropol ilçe olacağını ısrarla ve inatla söyleyince, 'Allah Allah…” dedim. Bildiğimiz Türkoğlu nasıl metropol...
Sami abi…
Sami abi dediysem, tabi ki Sami Kervancıoğlu'ndan söz ediyorum, edeceğim açıkçası. Gördüğüm, medyada takip ettiğim gazetelerde ve internet sitelerinde okuduğum kadarıyla, işine gönülden bağlı bir işletmeci. Bir de hayret ettiğim,...
Model ve modern ilçenin mimarı; Hanefi Mahçiçek
Mart – 1999'da belediye başkanı olduğunda, bu şehirde doğalgaz yoktu, kuyulardan ve Ayvalı barajından beslenen içme suları vardı ve cazibe ile gelen su yoktu. Ve her nedense komşumuz Gaziantep, her projede, yatırımda bizden bir adım önde...
Korona bize neleri öğretti, neleri hatırlattı?
Kurtulmak için can attığımız, bir an önce başımızdan ve hayatımızdan çekip gitmesini istediğimiz koronalı günlerde, evimin altında bir marketin olduğunu hatırladım. Komşularımın ne kadar iyi insanlar olduğunun farkına vardım. Korana...
Eve kapanmanın dayanılmaz hafifliği…
Kaç gündür yazayım diyorum, önce psikolojik olarak hazır olacaksın ki oturup iki kelime döşenesin. Aslına bakılırsa babam da kızıyor, sık yazmadığım için. Ancak dedim ya yazmak için şartların, ortamın oluşması, en önemlisi de insanın...
Hesap-kitap meselesi ve işsizlik sorunu…
Tanımadığım bir adamla, zamansız bir mekanda ister istemez muhabbetim oldu. Taksicilik yapıyormuş. Ayıp değildi. Niceleri var ki pazarcılık yapıyor. Üniversite mezunu, iş bulamadığı için ekmeğini böyle kazanıyordu. Kendine dargın yaşıyordu...
Sayın vekilim, köyde telefon çekmiyor!
Sorarsan, gerçi sormana gerek yok, kendileri papağan gibi aynı lafı söylerler, 'Bizim siyasetimiz, bizim davamız, bizim memleket aşkımız pazara kadar değil, mezara kadardır!” Tabi yerseniz! Bunu diyenler neredeler şimdi? Yokları oynuyorlar....
Nişan almadan ateş etmek!
Silahı sevmem. Korkarım silahtan. Sudan, elektrikten, bıçaktan… Bu fobilerimden, bu korkularımdan kurtulmak, sakınmak için de her şeyi yaparım. Stresli yaşam ortamında, sıkıcı ve ekonominin de iyi gitmediği, bu yüzden insanların buhran...
Liderlik ruhu, kaleye bir top!
Dikkatimi çekti, geçen yıl, gazetemizin Mevlid Kandili sayısında; 'Lider ruhlu insanlar ve ucuz kahramanlar” başlıklı köşe yazımda, lider ruhlu insanların güçlerini makamlardan değil, kişiliklerinden alabileceğini yazmıştım. Devamında...
İşsizlik ve işsizler ordusu! Ve Özel İdare Binası olayı
Sürekli yazılıyor, konuşuluyor. Her platformda, her toplantıda, her buluşmada ve sohbet sırasında işsizlik meselesi mutlaka gündeme geliyor. Dediler ve diyorlar ki, 'İşsizlik diye bir şey yok, millete iş beğenmiyor. İş beğenmeme var!”...
‘Anne ölme!’ diyen kızın, baba demeye utandığı sırtlan…
Gerçi ordumuz Suriye'de. Sınır güvenliğimiz için askerimiz bizlerin can güvenliği için savaş veriyor. Çok yazılıyor, konuşuluyor. Tek ve kısa bir cümlede özetleyerek asıl meseleye geleceğim: kahrolsun Amerika ve onun destekçileri,...
Ben sizin kurumda çalışmıyorum…
Bir kurumun genel müdürü, gevrek gevrek gülerek öğle paydosunda kurum lokalinde arkadaşlarına değişik fıkralar anlatıyor, çevresindekiler de gülmekten kırılıyormuş. Fıkralar, kahkahalar birbirini kovalamış, ancak şımarık ve ukala genel...
Renksiz geceler ve kahreden gündüzler
Dikkat edin, günümüzde ne gecelerin tadı var, ne de gündüzlerden keyif alıyor insanlar. Umutsuz, işsiz, geçim kaygısını vücudunun tüm hücrelerinde hisseden insanların yüzlerine bakın! Gülümseyen yok. Gecelerin rengi gündüze yansımayınca,...
Başkonuş Yaylası, Serdar Ağabeyim ve oğlu…
Bir kere gitmiştim ailemle. Hayran kalmamak elde değil. Ancak son söyleyeceğimi önceden söyleyeyim, bir sporsever olarak bu muhteşem yeri spor kulüplerine yarışır bir kamp yeri haline getirirse, hem şehrimize, hem kendisine getirisi fazla olacaktır....
Tohum ekecek temiz adam aranıyor!
Kim hırsız, bak nasıl işini bilir hırsız, çünkü mesleğini iyi yapıyor helal olsun! Tabi konumuz hırsızları savunmak, hırsızlığı tavsiye etmek değil. Mesele başka… Mesele topluma güzellikleri, doğrulukları, insanlığı, erdemi, dürüstlükleri,...
Bütün çocuklar doğarken eşit mi?
Sadece doyurucu spor sayfasını okuduğum gazetenin bu yazarını beğenirim. Futbolda fanatik belki ama (sıkı bir Fenerbahçeli) siyaseten öyle değil. Eğriye eğri, doğruya doğru diyen bir gazeteci-yazar duruşu var. O bakımdan benim favorim. Yazısında...
Bul karayı, al parayı… Ya da para ile diploma-belge almak!
Bıraktım sağı solu, vazgeçmiş buralardan, bu yazı genel. Kimse ‘acaba beni mi kast etti?' demesin. Haa, derseniz de çok da umurumda değilsiniz. Bildiğimi yazarım, söylerim. Benim yazmama,  söylememe gerek yok, bu ülke sınırları...
Yol kenarında yürüyen karıncaya korna çalmak!
Diyeceksiniz ki bu ne? Karınca ve korna ne alaka? Birbiriyle ne bağlantısı olabilir ki? Yolda 80'in üzerinde giden bir sürücü, yol kenarındaki karıncayı nereden ve nasıl görecek. Sonra görse ne olacak? Kendini yola adapte etmiş, kaptırmış,...
Liyakat, ehliyet bahane, mülakat ise şahane!..
Bir kere şu gerçeğin altını kalın harflerle çizmek lazım, belki siz de bu tespitime, yorumuma katılırsınız, ‘mülakat, liyakatin düşmanıdır!' Aksini mi iddia ettiniz, tamam, saygı duyarım, o sizin tercihiniz. Ben mülakatı, liyakatin...