Hepimizin hayatında ortak duygularla bezenmiş bir insan profili vardır. Bu annemiz olur, babamız olur, dayımız, teyzemiz, ağabeyimiz veya ablamız…

Hepsi, hepimiz nihayetinde bir insan’ız.

Ben dahil, çoğumuz futbol hastasıyız. Kahve kültürü olmayan benim gibilerin yegane hobisidir futbol. Söylemesi ayıp sıkı bir de Fenerbahçeliyim. Lakin futbolun insan hayatında kapladığı yeri bilirim, insanların nasıl kışkırtıldığını da yıllardır izliyorum.

Durumu müsait hale getirdiler.

Çünkü serveti onuruyla ölçülen futbolcular devri kapandı, züppelik en itibarlı duruş haline geldi.

Sosyal medya mezbahaları da tıkır tıkır işlerken çocuklarımızı neler bekliyor neler.

Çünkü bir zamanlar tanıdığımız "o adamlar" yok artık.

*

Bir adam tanırdım semt pazarlarına akşam çökünce ezik domatesleri toplardı, karşısına çocuk bile çıksa üstünü başını toplardı.

Kimseye boyun eğdiğini hatırlamam el etek öptüğünü de.

Kabadayılığa hizmet eden korkaklar için not düşerdi sohbet aralarında, ben demiyorum büyüklerimiz, aklı yetenlerimiz diyor; "insanın başına ne gelirse eğilmekten gelir!"

Bir adam tanırdım aklının duvarlarına yazardı isyanlarını, asaleti hiçbir şeye değişmedi.

Maçlara giderdi mahallenin çocuklarıyla. Takım tutmanın adaletle bağını öğretirdi, üzümünü yiyip bağını sormayanlara inat!

Elinin tersiyle iterdi haram kazancı, "şartlar eşit değilse kazananlar kazanmış sayılmaz" derdi.

*

Bir adam tanırdım başkasının çocuğu hastalansa kolundaki saatini satardı ilaç parasına, kimseyi satmazdı en dar gününde bile.

Bir demli çayla huzur bulurken herkese ısmarlardı.

Cebinde olmasa da gönlünden öderdi her şeyin bedelini.

"Bir çocuk denize düştüğünde yüzme bilmediği halde denize atlamayan adam değildir" derdi.

*

Bir adam tanırdım yoksuldu ama gönlü gani adamdı.

Futbol maçlarını televizyonda da izlerdi, Batıpark’ta da, 12 Şubat stadyumunda da…

Keyfine, zevkine uşaklık etti de, ne harama tamah etti ne siyasete uşaklık etti.

Ramazanlarda mahallenin orta yerinde insanlık konulu sohbetler ederken görürdüm.

Kimseye kötülük ettiğini ağzından bir küfür çıktığını duymadım görmedim.

*

Bir adam tanırdım meleklerin göğsünde öldü.

Yoksulluk içinde yaşadı da kimseye borçlu kalmadan dünyadan alacaklı gitti.

Eski zaman insanları böyle adamları tanır ve onların hikâyesini bilir. Çünkü böyle adamların her dilde tanımı aynıdır; "insan!" İnsanlığın rütbesinin onur olduğunu bilen eski zaman insanı.

Yeni sistem papazı değil!

Yeni yılınızı kutlar, esenlikler, mutluluklar dilerim.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol