banner1451
banner1461

Bir gün New York'ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar. İçlerinden bir tanesi Kızılderilidir. Yolda yürürken birden bir cırcır böceği sesini duyduğunu söyler ve aranmaya başlayıp onu bulacağını dile getirir.

Arkadaşları onca insan kalabalığı, siren sesleri, yolda çalışma yapan işçilerin ve araçların çıkardığı sesler varken cırcır böceğinin sesini duyamayacağını ona öyle geldiğini söylerler ve gülerek yollarına devam ederler.

Aralarından bir tanesi inanmasa da Kızılderili ile kalır. Caddede geriye doğru giderler ve karşı kaldırıma geçerler ve orda binaların yanında bir tutam yeşillik arasında cırcır böceğini bulurlar.

Arkadaşı gözlerine inanamaz ve Kızılderili'ye dönüp senin doğa üstü güçlerin var yoksa bu sesi duyamazdın diye söylenmeye başlar.

Kızılderili gülümser ve bu sesi duymak için doğa üstü güçlere ihtiyaç olmadığını söyleyerek cebinden bir bozuk para çıkartıp kaldırımda yuvarlar. O an kaldırımda yürüyen insanlar yere bakarak acaba para benden mi düştü diye ceplerini kontrol etmeye başlarlar.

Kızılderili arkadaşına dönerek der ki ; “Gördün mü, bak önemli olan nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğindir. Çünkü her şeyi ona göre duyar ve ona göre hissedersin.”

Demem o ki, güzel bakan, güzel görür. Bir de neye ihtiyacı varsa, onu. Pencereden bakarken kimisi çimenleri görür, hayran kalır, kimisi sokaktaki pislikleri.

Ya da bir dilenciyi.

Yetmedi ağlayan bir çocuğu…

Hayata, insanlara umutla ve güzel bakmak yaşam biçimimiz olsun!

Bayramınız da mübarek olsun!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol