banner1482

Ilıca’dan ve çevremden gelen bilgiler moral bozucu. Ve kaygı verici ve endişe artırıcı. Sağlam ve dayanıklı pansiyonlara çok hasarlı, bir parmak ucuyla dokunulduğunda yıkılacağına kesin gözüyle bakılan pansiyonlara ise sağlam karekod yapıştırılınca, pansiyon ve ev sahiplerinin isyanını buraya yazsak, çıngar çıkar.

Haberlere bakıyorum, aynı rezalet. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünden geldiği söylenen, ama gönüllü geldiği bilinen tıfıl oğlanların verdiği rapor, aynı tepkileri toplarken, konut sahipleri verilen raporlara inanmamaya başladı. Haberlere göz attığımda, çoğunluğu bu ciddi ve kaygı veren soruna ayrılmış.

Sağlam, yıkılmaz, dayanıklı denilen konutlar, bir artçıda yerle bir.

Vatandaş kime güvenecek, canını sokakta bulmadı, malını nasıl kurtaracak, ki bu meselede mal canın da yongası olunca, içeriye girmeye korkuyor.

Canını tehlikeye atarak!

*

Gelelim çakma müteahhitlere. Yine haberleri izliyorum, çürük inşaat yapıp, insanlara mezar inşa edenler ya tutuklanıyor, ya kaçıyor. Kaçanlar da takipte. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan da insanları diri diri mezara gönderen konutların müteahhitlerini affetmiyor.

Sayıları o kadar çok ki, yine yerel ve ulusal haberlerden öğreniyorum, Kahramanmaraş’ta 127 müteahhit tutuklanmış. Teyitli ve teyitsiz bilgiler, bilgi kirliliği ile boğuşurken, bunu öğrenen insanlar, canını ve yakınlarını kaybedenler ise ‘oh olsun, cezalarını çeksinler!’ diye beddua etmekten geri kalmıyorlar.

*

Bir de sakal meselesi var. Sakalı yaşam biçimi olarak kabul edip taşıyanlara eyvallah! Ama deprem sebebiyle bırakın tıraş olacak suyu, imkânı, içecek su bile bulamayan insanlar, ki özellikle isminin önünde başkan yazanlar ve siyasiler, dikkat ediyorum sakal bırakmışlar.

Sakal bırakmak için zaman ve zemin kollayanlar, tıraş olabilmek için zaman bulamayanların bıraktıkları sakal, siyasileri tanımakta sıkıntı çektirse de, Allah var bazılarına yakışmış!

Bu gidişle saçları ağarmış Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör bile sakal bırakacağa benziyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bile sakallı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da öyle. Devlet bahçeli de bırakırsa şaşırmayın derim!

*

Can elbette tatlı. Öyle olunca herkes şehri terk etmeye başladı. Nakliye araçları şehir merkezinde ve ilçelerinde cirit atıyor. Can korkusu ile birlikte, mal da canın yongası ya, insanlar kurtarabildiklerini yükleyerek güvenli olduğunu düşündükleri il-ilçelere kaçıyorlar.

Geri dönerler mi, bilinmez. Giden gidiyor, belki de kurtuluyor, kalanlar da acılarıyla yüzleşmeyi sürdürüyor.

Nakliye masrafları alabildiğince fazla. Ne insaf kalmış, ne merhamet duygusu, ne de Allah korkusu.

Valiliklerin tarifesini de takan, ciddiye alan yok! Nakliyeci firmaların insafına kalmış herşey!

Kaldıysa tabi…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol