banner1570
Mehmet FİSKECİ
Mehmet FİSKECİ
Yazarın Makaleleri
Bir koltuğa kaç karpuz sığar? M.Buluntu, M.Narlı ve M.Aras
Hani bir şarkı var söylenen, ‘iki karpuz bir koltuğa sığar mı, ilk sevilen yar son sevilene uyar mı?' İlk sevilenin son sevilene uyup uymayacağına karar veremem, bunu sevenler, sevgiye inananlar, aile kavramına önem verip, bu duyguyu kutsal...
Durum vahim! İflas fırtınası geliyor!
Felaket tellallığını sevmem ama görünen dağın uzağı yok. Gerçekler kabak gibi meydanda iken, gazetelerin ekonomi sayfaları geliyorum diyen tehlikeyi işaret ediyorlar. Sizi temin ederim bu sayfayı (en az üçüncü sayfa kadar) okumaya korkuyorum....
Tuttuğun balığa yem verir misin?
Ülkenin olduğu kadar, kadim şehrimin gündemi yoğun ve yorucu. Hadi son yazacağımı baştan yazayım da maraza çıkmasın, Trabzon Bulvarı üzerinde, TOKİ, Emlak Konut ve EPP tarafınca yapılan konutların ve altındaki dükkanların kimsenin hoşuna...
Şampiyonluk ardından şehir gündemine dönerken!
Hasretle, sabırla bugünleri beklemiştik. Pazar günü ekranlara kilitlendik, nefes almadan pür dikkat maçı izlerken, kalbi olanlar bu maçın seyrine nasıl dayandı, düşünemiyorum bile. Maçın bitiş düdüğü ardından Antalya ve Kahramanmaraş...
Anahtar Partisi kapıları açabilecek mi?
Bütün partilerin kuruluş amacı, ülkeye hizmet etmektir. Kaldı ki tüzüklerinde de bu niyet açık açık yazılır. Kurulan her siyasi parti, kendine bir yol haritası belirler, sloganını ortaya koyar, bütün renkleri masa üstüne yığarak, büyük...
Yağmur yağdı diye taş üstünde çiçek açmaz!
Bu veciz sözü, televizyonda, bir diziyi izlerken duydum. Hani bir türküde söylüyordu ya, ‘meğer taşa tohum ekilmez imiş' o tarz bir söz işte. Şu anlam da yüklenebilir, olmayacak duaya amin demek gibi. Yine büyüklerden çıkan söz, ‘taşa,...
Elbistan Devlet Hastanesinde neler oluyor?
Nelerin olup olmadığını öğrenmek için birçok dostu aradım. Hem merkezde, hem Elbistan'da. Farklı kelimeler, farklı cümleler ve farklı yorumlar getirenleri dinledim tek tek. Aslında olan biten bir şey de yok, söylenenlerin, yazılanların...
Haysiyet yoksunu dış mihraklar!
Biz ne çekiyorsak, içeridekileri bir tarafa bırakıyorum da, asıl gerçek büyüklerimizin sık sık dile getirdiği dış güçler yüzünden. Emin olun buna! Daha ileri gidersem, ki giderim de, yolum, önüm açık, bizim, Malik Ejder Hazretleri'nden...
Yollar seni gide gide usandım!
Niyetim türkü çağırmak değil, ama türkü üzerinden, toplumda medeniyet diye tanımladığımız yol üzerinden biraz sitem, biraz kahır, biraz tepki, biraz tenkit, biraz uyarı bizimkisi. Biz eleştirirken, siz de koltuklarınıza yaslanın, çaylarınız-kahvenizi...
Pandemi vurdu, deprem vurdu, piyasa vurdu, vuran vurana!
Karamsar olmayı yaşam biçimi olarak kabul edemem. Karamsar insanlardan da nefret ederim. Adam belediye başkanı olur, seçilmiştir, oturur ağlar. ‘Şu kadar borçla devraldım, giden şu kadar yakınını işe almış, piyasa kadar resmi kurumlara...
Ot ve inek festivali yapıldı da, biz dondurma festivalini niye yapamadık?
Hadi cevap verin bakalım? Her şeye aklı eren, her şeyi bilen, her şeyden haberi olan, her şeyi herkesten çok iyi bildiğini sanan kahraman şehrimin kahraman insanları, biz niye festival meselesinde gerideyiz? Sakın depremi bahane etmeyin! Depremden...
Telef etmek…
Ne zaman ki Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan muhalefeti kast ederek bu kelimeyi cümleleri arasında sarf etti, çok kimsenin anlamını bilmediği kelime için Google babaya başvurular başladı, ‘Acaba sayın Erdoğan ne demek istedi?'...
Çok güzel hareketler bunlar!
Önce Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Fırat Görgel'den, hasret ve özlemle beklediğimiz stadyum müjdesinden söz ederek girmek istiyorum yazıma. Çünkü çok bekledik, bekledikçe de kaygılarımız artmış, ümitsizliğe dönüşmüş...
Geçen haftaya damgasını vuranlar!
Kahramanmaraş siyaseti de ülke siyaseti gibi hareketli, her gün değil, her saat gündemin değiştiğine tanık olduğumuzdan olsa gerek, haberlere, toplantılara yetişmekte güçlük çekiyoruz. Olaylar, isimler gündeme mührünü vururken, bizim yereli,...
Tekstil sektörü nereye koşuyor?
Valla nereye koştuğunu kendileri de biliyorlar, fakat zamana bırakıyor, düzelir, işler ve ekonomi rayına oturur, işletmeler takır takır çalışır, işyerlerimiz işçilerle dolar, üreten, imal eden ve ihracat eden şirketlerimiz eski şaşalı...
HG Hospital’ı anlatırken…
HG Hospital ve Aile Hekimleri Derneği, merkez ve bazı ilçelerde görev yapan aile hekimleri ile HG Hospital'da görev yapan doktorları bir araya gelirken, ben bunu doktorların dayanışması olarak yorumladım ve kıymetli buldum. Biliyorsunuz,...
Dicle deli dolu akarken, Fırat neden sakin?
Türkiye'den çıkıp Mezopotamya'yı (Ortadoğu ülkeleri) sulayan Dicle ve Fırat ırmaklarını yazımızın konusu zannedeceksiniz de, değil. Seneler önce, bir Diyarbakır gezimde Dicle ırmağı kenarına, köprüye kadar gitmişliğim vardır....
Belediyeler rutine döndü!
Dönmeyip ne yapacaklar? Plan deseler, proje deseler, yatırım deseler, hizmet deseler hangi para ile hayata geçirecekler. Evet, seçim sürecinde vatandaşa bir sürü vaadler verildi, alkışlandılar, aferin aldılar belki ama hangi para ile verilen...
Çayırağası, pamuk ağası, çeltik ağası, hıyarağası
Eskiden Maraş çeltik (pirinç) ekim alanları ile doluydu. O kadar ki topraklarımız ekim için yetmez, GAP bölgesine gidilir, oralarda tarımı yapılırdı. Sarı Çeltik dediğimiz kaliteli pirinç işte o tarlalardan çıkan ürünlerdi. Pirinç ekene...
Rüzgâra tüküren, suratına tükürür!
Hadi bugün muziplik yapayım, yazıya bir soru ile gireyim! Rüzgâra karşı ne yapılmaz! Bakın, çok kolay, cevabı çok basit bir soru. Bütün kelimeleri, bütün cümleleri bir masa üstünde toplayın, çıkartın, bölün ve ona göre cevabınızı...
Burası Dingo’nun ahırı mı?
Bugün bir yere giren çıkan belli değilse, ‘Burası da Dingo'nun ahırı mı?' deriz ya. Biraz da ‘yol geçen hanı'na benzer tarafı var. Peki bu deyim nereden çıkmış, biliyor musunuz? Zaman, İstanbul'da atlı tramvayların...
İtina ile kara para aklanır!
Çamaşırınız kirlenir, ya evde makineye atar yıkarsınız, ya da çamaşırhaneye gönderir, temizlettirirsiniz, ya da bir küçük çivit ile elinizle çitilersiniz. Ama en temizi, en garantilisi bende! Tabi bir bedel mukabilinde. Malum, bedelsiz-bedava...
Kartal’ın ufukta gördüğünü, kümesteki tavuk’lara anlatamazsın!
Çünkü bizler kümesteki tavuklarız. Ah şu kör olasıca horoz tepemize dikilmese, tavukları da bir rahat bıraksa! Siz bir şeyin farkına varırsınız, görürsünüz gözlerinizle, hissedersiniz bütün benliğinizle, ‘bak, ben gördüm!'...
Kaderin yoksa Kader’in suçu ne?
Hani hep yakınırız ya, ‘Maraş kadersiz şehir, Maraş'ın sahibi yok!' bunu en çok da siyasilerimiz, yerel yöneticilerimiz beğenmese de, tepki gösterseler de, ‘bizim onlardan neyimiz eksik!' ifadesiyle kendilerini kurtarma kaygısına...

banner1569