Mehmet FİSKECİ
Mehmet FİSKECİ
Yazarın Makaleleri
Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer Mehmet Fiskeci’ye…
Uydu mu, valla uysa da yazdım, uymasa da. Siz de uydurun bir yere! Hep zor işleri bana yükleyecek, ihale edecek değilsiniz herhalde. Kıymetli meslektaşım Mustafa Nuri Şirin, bayramın ikinci günü bir paylaşımda bulunarak, kanayan yaramıza dokunmuş,...
Mehmet Taş’a geçmiş olsun dileğimle…
Geçenlerde, kıymetli meslektaşım Mehmet Taş bir ameliyat geçirdi. Gidenler, arayanlar veya duyduğu halde sormayanlara sitem ediyor yazısında. Kahır dolu cümlelerle… Sevgili dostum, yanındaki insan kart gösterip toplu taşıma aracına bedava...
Başkan Eroğlu ile Türk güreşinin şanlı yürüyüşü devam ediyor
Seçilenler, atananlar, kuşkusuz mensubu oldukları üyelerine, memleketlerine, ülkelerine başarı hikâyeleri kazandırmak için var güçleriyle çalışırlar, çalışmalıdırlar. Onay alan, delegelerden, üyelerden, seçmenden, halktan güvenoyu...
Dr. Faruk Atlı’nın ‘Ya bir yol bulacağız, ya da bir yol yapacağız!’ analizi
Başlıktaki veciz söz, ki günümüzde çok geçerli ve gündemini koruyor, Kartacalı Hannibal'a ait. Bunu, siyasetin beyefendi ismi Dr. Faruk Atlı'nın Pazar sohbeti yazısından öğreniyoruz. Teşekkür ediyorum. Birçok bölümlerini alıntılayarak,...
Devrilen atı niye vururlar!
Aslına bakılırsa yaşadığımız dönemin özeti; 'Koşmak zorundasın, devrilen atı vururlar.” Yaşam acımasız, insanlarda merhamet arama! Yarışı kaybeden atı vurmaları bundan işte! Atı tökezleyen, yarışı kaybeden seyis'lerin...
Ne bakanlık verildi, ne bakan yardımcılığı? Günahımız, suçumuz ne?
Geçenlerde Yiğit kardeşim de yazmıştı. Zaten yazmayan, dile getirmeyen, kahır ve sitemde bulunmayan kalmamıştı, bir eksik bizdik galiba, kare tamamlansın istedim. Kahramanmaraş'ın bakanlık beklentisi suyu üştü. Sabun gibi kayıp gitti...
Çalım atma, pas ver! Mesele Başkan Güngör
Meseleye direk dalıyorum, iddia ediyorum, Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Hayrettin Güngör çalım atmayı sevmez, pas verir, paylaşır, tekmeye kafa atmaz, temkinli davranır, futboldan çok güreşi sevdiği için belki çangal'ı bilir...
Tedavisi mümkün olmayan hastalık; koltuk sevdası
Gazete ve köşe yazarlarını internetten okumayı sevmeyen, hergün en az 3 gazete alıp, okuyan, içinde şahsım şehrine dair bir kelime, cümle bulsam (bulmacaları dahil) uyarlayarak farklı bir menü sunmak adına sizlerle paylaşırken, ulusalda...
Deveyi yardan uçuran!.. Ya da İYİ Parti nasıl kurtulur?
Aslında yazının tek başına başlığı ‘İYİ Parti nasıl kurtulur?' olacaktı. Kaldı ki MANŞET'e verdiğim yazı bu başlıkta zaten! Ama deveyi de, otu da katmasan olmayacaktı. Bu ‘Asiye nasıl kurtulur?' gibi bir şey oldu!...
Sek sek sekerek, bade süzerek siyaset!
Yolda yürürken rastlıyorsun, üstelik de tanıdık biri, 'Hayrola, nereye böyle telaşlı telaşlı, bir acelen var belli ki?” Nefes nefese cevap veriyor; 'Evet, öyle. Belediye başkanlığına adaylığım için basın mensuplarına açıklama...
Pardon, size fatura kesebilir miyim?
Bir Fenerbahçeli olarak, şampiyonluğu hak eden Galatasaraylı dostlarımı kutluyorum. Bizim anlı şanlı teknik adam, takımı şampiyonluğa taşıyamadı. Futbolcularla mı uyum sorunu yaşadı, taraftarlarla mı barışık olmadı, yoksa yönetim...
Hurdacıya antika satmak…
Bu, tilkiyi kümese bekçi yapmak gibi bir şey. Bir başka ifade ile altının kıymetini sarraftan iyi bilen kim çıkar! Sürünüz var, çoban ehliyetsiz biri. Durmadan sürüye kurt getirtiyor. Hakim  değil davara, koyuna. Olmayınca da kurt sürüden...
Maraş’ın çobana ihtiyacı var mı?
Artık kırsalda davarları güdecek, otlatacak çoban da kalmadı. Herkes şehre taşındı, bir fabrikaya kapağı attı, koyunlar, keçiler ve inekler de doğru kesime gidince, çobana da ihtiyaç kalmadı aslında. Buna rağmen, epey oldu, gazetelerde...
Tavuk kümesinden sığır çiftliğine kontenjandan girenler…
Biliyorum, farkındayım yazılarımız, canlı yayınlarda söylediklerimiz bazılarını rahatsız ediyor! Ee gazetecinin görevidir kardeşim öküz altında buzağı aramak, yeri geldiğinde fincancı katırlarını ürkütmek, icap ettiğinde bu şehirden...
Siyasetin zihniyetinde var, ‘Onu alma beni al’
Minik Serçe Sezen Aksu'nun şarkısını dinlemediyseniz, tavsiye ederim. Kabul eder veya etmezsiniz, kimse kendinin önüne geçecek, kariyer ve dananım açısından kapasite sahibi en yakın arkadaşı, en yakın samimi dava arkadaşı bile olsa,...
Geldiğin gibi gitmesini de bileceksin!
Koltuklar kimsenin babasının malı değil, kaldı ki makamlar kimseye baki,  mahkeme de kadıya mülk değil, yaşam gibi hepsi gelip geçiyor. Dün milletvekili olan, dün bakan olan, dün bilmem ne genel müdürü olan, ertesi günü sıradan vatandaş...
Prof. Dr. Mehmet Şahin’i anlamak ve anlatmak
Aşk anlatılmaz, yaşanılır diyorlar ya, ben bu anlayıştan yola çıkarak bir tespitte bulunmak istiyorum. 28 Mayıs'taki ikinci turda bir kere daha güven tazeleyen,  halkın tercih ve teveccühlerine mazhara olup, ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı...
Rest çekmek, diz çökmek!
Kendi kıçındaki pisliği görmeyenler, kendi gözündeki çapağı gizleyerek, başkasına çamur atmayı meziyet ve meslek edinen şeref ve haysiyet yoksunlarını ciddiye alan yok. Şayet yaptıklarınızın ve gördüklerinizin doğru olduğunu bildikten...
Memleket fırıldak doluyken…
Sabahları evden çıkarken, yürüyerek önce AKDO Esentepe Şubesine uğrar, çayımı içer, sonra çarşıya (kaldıysa tabi) inerim. Araba kullanmadığımı bilenler bilir, yürürüm. Yürürken, çok kişi ile karşılaştığımızda, ilkin sorarlar,...
Yanlış trene bindiyseniz, ilk istasyonda inmeye bakın!
Bakın ki, mesafe ne kadar artarsa dönüş yolu o kadar çileli ve o kadar da maliyetli olur. Altından kalkamazsınız sonra. Geri dönüş için belki kompartman'da yer olmayabilir. Rezervasyon da yok bu meselede. Kaldın mı ortalıkta sap gibi....
Seçimde kilometre sıfırlanırken…
14 Mayıs'taki genel seçimlerde, adaylar Cumhurbaşkanlığı için yeterli sayıya ulaşamayınca, seçim ikinci tura kaldı. Yarış yeniden başlıyor. Umutlar da, beklentiler de; ama geride; ‘Boşunadır, sağır kulaklara söylenen akıllıca...
Bu şehirde kanaat önderi yok mu?
Şimdi kalkıp böyle bir iddiayı gündeme getirsem, bütün milleti karşımda bulacağıma adım gibi eminim. Çünkü, bu şehirde herkes kahraman, herkes abi, herkes akil insan, herkes kanaat önderi olunca, bizim yazdıklarımız havada kalıyor, suya...
Rüzgâr fırtınaya dönüşünce ve yaprak dökümü!
Aslına bakılırsa sürprizlerden söz etmiştim yazılarımda,  canlı yayınlardaki yorumlarımda. ‘Maraş gebe' deyince herkes ebeliğe soyundu, daha lafın arkasını beklemeden kim kimden hamile kalmış sorusu sormaya başladı. Bu kadim...
Şeyhadil’de yatan babama mektup!
Toprağın üstünde olanlar, yaşadığını zannedenler pek gerçeği yansıtmıyor. İnsanlar, daha çok siyasiler, daima başkalarından gizledikleri ikinci yüzlerini karanlıkta tutup, yine de aklı başında iki kelam edip, doğruları, güzellikleri...