Öne Çıkanlar BAŞKAN TOPBAŞ ANILARINI TAZELEDİ AYDIN; KILAVUZLU SULAMASINI BİTİRECEĞİZ Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye SAHADA ÇALIŞIYORUZ! baskan

Bu haber kez okundu.

ÇİFTÇİLER İSYANDA; “KURUYAN MAHSULÜN ZARARINI İSTİYORUZ!”

Yaklaşık 20 köy ve çevresinde ekili bulunan 30 bin dönüm arazide mısır, pamuk, mercimek, nohut ekimi yapılırken, tarlalarına su verilmemesi sebebiyle mahsullerinin kuruduğunu, zararlarının büyük olduğunu ifade eden çiftçiler, Sulama Birliğinin kapaklarını açmak istemelerine rağmen emniyet  güçlerinin buna izin vermediğinden yakındılar; “Su bizim hakkımız. Tarlalarımızın sulanması lazım, yoksa kuruyacak, o kadar emek, zaman boşa gitmiş olacak ki, bu da bizim sonumuz demektir. Ayvalı Barajından Güneş Evleri altına kadar olan alanda suya ihtiyacımız var. Toplam 30 bin dönüm arazi. Bunun yarısı mısır ve buğday, diğere yarısı da bamya, biber ve pamuk ekim alanı.” dediler.

SU YOKSA, SULAMA BİRLİĞİ VE DSİ NEDEN UYARMADI?

Daha önce Sulama Birliği ve Mülkiyet sahibi DSİ’nin havzada yeterli su bulunmaması halinde uyardığını, ancak bu dönemde bu ayarının yapılmadığını ileri sürün çiftçiler, “Madem su yoktu, su verilmeyecekti, neden bizi uyarmadılar, neden mahsül ekmemize izin verdiler. Su yoksa, biz de suya ihtiyacı olmayan mercimek ve nohut ekerdik. Tama mahsüller olgunlaşmışken, tam verim alınmaya başlanmışken suyu kestiler. Bizim 4 kere su hakkımız vardı. 2 hakkımızı kullandık. Kalanı için de Sulama Birliğine gittik, bize ‘Ne haliniz varsa görün!’ dediler. Halimiz meydanda. Tarlalarda mahsüller kurudu, bunun zararını kim ödeyecek. Üstelik bu konuda da hiç bir muhatabı karşımızda bulamadık.” diye şikâyette bulundular.

KURUYAN MAHSÜLLERİMİZİN KATİLİ KİM?

Tarlalarına su verilmemesi halinde uğrayacakları mağduriyetin ve zararın daha da büyüyeceğine dikkat çeken çiftçiler, ürünlerinin ellerinde kalacağını belirttiler; “Barajda suyun yüzde 80’ni, Büyükşehir’e, yani KASKİ’ye ait. Kalan yüzde 20’lik kısmı da bize, yani çiftçinin hakkı. Ama bu hakkımız gasp ediliyor. Suyumuzu verseler, biz de tarlalarımıza versek, üstelik de DSİ ölçümlerine göre içme suyuna engel değil. Çitçilere isyanda, tedirginler ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Çünkü karşılarında muhatap yok. Oysa hem DSİ, hem de Sulama Birliği havzada yeterli miktarda su olduğunu söylüyorlar. Varsa neyi vermiyorlar. Kimin hakkını kimden esirgiyorlar? Bizim mahsüllerimizin katili kim?” diye sordular.

Çiftçiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir avuç da olsa çiftçilerin elindeki toprağı, tarlayı ekmesinden yana olduğunu, buna dair açıklaması olduğu halde uğradıkları mağduriyetin faturasının kime kesileceğini merak ettiklerini ifadeyle haklı taleplerine kulak verilmesini sözlerine eklediler.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol