Bu şehir için neler yaptık, neler yapacağız!

30 Ekim 2022, 19:37

528 kez okundu.

Şu yoğun geçen son bir ay, beni yormadı desem yalan olur. Bir kere, üzerimize yüklenen ‘tanıtım elçisi’ etiketini layıkı ile taşımak yorucu olsa da, bu aslında tatlı bir yorgunluk. Bu şehir için ne yapsak, neyi hayata geçirsek az bile. Çünkü bizim sevdamız Kahramanmaraş. Ürettiklerimizin üzerinde bu şehrin adı yazılırken, kadın voleybol takımımız da formasında ‘alpedo’ reklamını taşırken, bu tatlı yorgunluk yerini zaman zaman huzura, mutluluğa ve sevince dönüştürüyor.

Yorgunluk mu dediniz, unutuyorsunuz hepsini.

Bu süreçte kendimize zaman ayırdık mı dersek, hayır. Önce sağlığımızı düşünmek gerekirken, bu şehre olan sevdamız sağlığımızın da önüne geçti çoğu vakit.

Çok öncelere gitmek yerine, şu üniversite öğrencileriyle olan buluşmamızdan başlamak istiyorum. Önce Osmaniye Üniversitesi, on binlerce öğrenciye hayatımızdan, mesleğimizden kesitler aktardık. Kervan olarak nereden nereye geldiğimizi öğrencilerle paylaştık. Onlara dondurma ikram ettik, dondurma şovlarımızla mutlu günü taçlandırmak, öğrencilerin yüzündeki o mutluluğu, o tatlı tebessümü hissetmek, benim için en büyük tedavi oluyordu.

Bu gençler bizim umudumuzdu, her şeyimizdi. Geleceğimiz bu öğrencileri, bu gençleri kazanmak adına onlara ne versek az demişimdir.

Osmaniye Üniversitesinde gerek rektörümüz, gerekse diğer bürokratlarımızın bizlere, şehrimize olan ilgisi göğsümüzü kabarttı, bizleri daha çok çalışmaya sevk etti.

Sonra Kayseri Erciyes Üniversitesinde sürdürdük kariyer günlerimizi. Çıraklıktan ustalığa uzanan yolda neler yaşadık, hangi badireleri atlattık, hangi kazanımları elde ettik, onları öğrencilerle paylaşırken, yine Osmaniye Üniversitesindeki gibi, Kayseri Erciyes Üniversitesindeki rektör ve diğer öğretim üyeleri ile öğrencilerin ilgisi, dondurma şovlarımıza gösterilen teveccüh unutulacak gibi değildi.

Bizler faniyiz, gelip geçeceğiz. Kalıcı olan kahraman şehrim ve alpedo markası. Madem dondurmanın başkentiyiz, madem bize de tanıtım elçisi rolü verildi, bunun uda hakkını vermek gerekir diye düşünüyorum. Tüm sağlık sorunlarıma rağmen…

Bu şehir için, gençler için değer.

Asıl son haftaydı bizleri yoran. Dedim ya, mutlu, tatlı bir yorgunluktu bizimkisi.

Bu bağlamda, geçen hafta içine 3 dünya şampiyonunu tesislerimizde ağırlamanın onurunu yaşadık.

Önce bir hakkı teslim etmem gerek, hizmetlerimizi, etkinliklerimizi kamuoyuna servis eden, bizi hiç bir ortamda yalnız bırakmayan, desteklerini esirgemeyen basın mensuplarına teşekkür etmek istiyorum.

Güreşin parlayan yıldızı, dünya ve Avrupa şampiyonu aslen Yozgatlı olan Rıza Kayaalp, (300 kiloluk dondurmayı kaldırması müthişti-Allah gücünü kuvvetini artırsın) milli boksör dünya şampiyonu kızımız Şennur Demir ve televizyon reklamlarıyla da (Gazoz olma efsane ol) sempatisi her geçen gün artan milli okçumuz Mete Gazoz’u Kervanhan’da ağırladık. Doğrusunu belirtmem gerekirse duygulandım. Bu şampiyonları şehrimizle, sporseverlerle, gençlerle buluşturmanın hazzı anlatılacak gibi değil.

Kervanhan’dan sonraki seansta, Necip Fazıl Kültür Merkezinde gençlerle buluşması izdihama yol açtı. İçerideki kalabalık kadar dışarıda da kaldı insanlar. Bu şehir, ilk kez 3 dünya ve Avrupa şampiyonunu bir arada görüyordu. Sporcularımızla gençler arasında müthiş bir soru cevap faslı uzun süre hafızalardan silinecek gibi değildi.

Ve bugün… Sponsoru olduğumuz Alpedo Kahramanmaraş Bayan Voleybol Takımımız, salonda gurubun iddialı takımlarından Sivas Özel İdareye set vermeden, maçı 3-0 kazandı. 3’te 3 yaptılar. İlk kez bir müsabaka izledim. Sağ olsun, kızlarımız bizi, salonu dolduran yüzlerce taraftarı mahcup etmediler, galibiyet serisine devam ederek, puanlarını 9’a yükselttiler.

Bu takıma omuz veren, destek veren, basın mensubu dostlarım dahil, Hüseyin Akkaya başkanım dahil, teknik ekibe ve sporcularımıza başarılar diliyorum.

En büyük ümidim, kızlarımızın namağlup şampiyon olması, bir üst lige çıkmaları.

Kutluyorum hepsini.

Geçen bir aylık süre içinde rahatsızlığım nedeniyle arayan, bizzat gelerek geçmiş olsun dileklerini iletene tüm dostlarıma, çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.

İnsan, yaşı ilerleyince sağlığın en büyük zenginlik olduğunu daha iyi anlıyor galiba. Herkese sağlıklı günler diliyorum.