Ulusal basında çıkan haberlerin yalancısıyım. Neremden uyduruyorum diye düşünmeyin, eleştirecekseniz ulusal gazetede çıkan haberleri, icat çıkartanları eleştirin, benim suçum, günahım yok yemin ederim!

Ankara’ya Meclise gittiğimde zaman zaman ünlü siyasetçileri görmüşlüğüm, konuşmuşluğum olmuştur. Bunlardan biri de Bülent Arınç beyefendidir. Dengesiz ve tutarsız, patavatsız konuşmaları başını yedi, tepedeki görevinden istifa etmek zorunda kaldı.

Ettirildi aslında… Diline sahip olacaksın, ekmek yediğin çanağa tükürmeyeceksin!

*

Sonra ne oldu!

Sayın Cumhurbaşkanı açtı ağzını, yumdu gözünü, haddini bildirdi, dersini verdi. Arınç da baktı ki pabuç pahalı, tası tarağı topladı gitti. Yerini, haddini, hududunu bileceksin! Sayın Erdoğan’a rağmen siyaset yapmak kimin haddine!

Oğlu, aynı zamanda AK Parti milletvekili Ahmet Mücahit Arınç ne dedi babası için, (ki Allah evladın da hayırlısını versin) “Bu denizde bir tek gemi, tek bir rota ve tek bir reis var”

O kadar!

Yani babasını yüz üstü bıraktı, güle güle dedi Türkçesi.

*

Neyse…

Bizim meselemiz pizza… Yiyenlere,  afiyet olsun da, aç kalsam da yanından bile geçmem, açım demem. Bana ters gelir.

Eski başbakan ve bakanlardan Binali Yıldırım’ın kardeşi İbrahim Yıldırım, ki bir zamanlar kayyumluğunu yapmıştı Türk Kızılay’ın, yoksullar için Kızılay’ın ‘askıda pizza’ uygulamasına karşı çıkmış.

Valla helal olsun!

Türk Kızılay’ın ‘askıda ekmek’ taklitçiliği yaparak özel bir pizza zinciriyle anlaşıp, ‘ihtiyaç sahipleri için askıya sende bir pizza bırak’ kampanyası başlatması üzerine İbrahim Yıldırım, tavrını şu cümlelerle dile getirmiş; “Susayım diyorum ama vicdanımı susturamıyorum. Bu ve benzeri yardımlaşma ahlakına sığmayan, reklam kokan ve ihtiyaç sahiplerini rencide edecek, milletimizin yardımsever vicdanına sığmayan hiçbir kampanyayı desteklemiyorum”

Babalar ve oğullar, bakanlar ve kardeşleri.

Söz savunmanın!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol