Yaşadıkları çevrenin emanetçileri

diyerek TEMA Kahramanmaraş İl Temsilcisi Cafer Kalalı, dünyada artan sanayileşme ve kentlerdeki nüfus yoğunluklarının çevre sorunlarını beraberinde getirdiğini söyledi. Bütün ülkelerin ortak sorunu konumundaki çevre kirliliğinin artık insan sağlığını tehdit eder hale geldiğine dikkat çeken Kalalı, çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik tedbirler alınması gerektiğini işaret etti.

Kalalı, şöyle konuştu: “Ekonomik kalkınmayı sağlarken çevremizi kirletmeden, üretim ve tüketimi akılcı yollarla kullanıp dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olabiliriz. Unutmayalım ki çevre geleceğimizdir. Bizler yaşadığımız çevrenin sahibi değil, gelecek nesillere bırakacak emanetçileriyiz. Bu emaneti korumak ve geliştirmek sorumluluğu hepimizindir. Gelecekte insanların ve toplumların gurur duyabilecekleri tek varlıkları, korunmuş ve geliştirilmiş sağlıklı bir çevredir.”

İnsanların sürekli yaşadıkları yere çevre denir. Dağlar, ovalar, çayırlar, ormanlar, göller, denizler, ırmaklar, doğal çevreyi oluşturur.

Doğal Çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç'in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı toplandı. Bu toplantıda çevre sorunları ele alındı. Çevre kirlenmesine karşı üye ülkeler ortak çözüm yolları aradılar. Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü olması kararlaştırıldı. Her yıl Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak değerlendirilir. Ülkemizde bu amaçla 1978 yılında Türkiye Çevre Sorunları Vakfı, daha sonra Çevre Müsteşarlığı kuruldu. Başbakanlığa bağlı Çevre Müsteşarlığı 5-11 Haziran tarihleri arasını Çevre Koruma Haftası olarak kabul etti. Çevre Koruma Haftasında okullarda öğrencilere doğal çevrenin korunması gereği öğretilir. Hafta boyunca radyo ve televizyonda halka çevre kirlenmesi ile ilgili bilgiler verilir. Alınması gerekli önlemler anlatılır. Gazete ve dergilerde doğal çevrenin korunmasına ilişkin yazılara yer verilir.

DOĞAL ÇEVRENİN KİRLENMESİ BÜTÜN

ÜLKELERİN ORTAK SORUNUDUR

Çevre kirlenmesi hepimizin günlük yaşayışını etkileyen bir olaydır diyen Kalalı; Uygarlığın gelişmesi, endüstrileşme sonucu fabrikalarda insan gücüne gereksinme arttı. Kırlarda, köylerde, doğal çevrede yaşayan insanlar kentlere göçtü. Kent nüfusu önemli ölçüde çoğaldı. Kentlerde nüfusun artışı ve endüstrileşme ile birlikte çevre sorunları ortaya çıktı. Bu sorunun en önemlisi çevre kirlenmesidir.

Başlıca çevre sorunları su, hava ve toprak kirlenmesidir. Doğal çevrenin kirlenmesi bütün ülkelerin ortak sorunudur. Su kirlenmesi ile deniz hayvanlarının yaşam ortamları bozulur. Kirli sularda avlanan balık ve öteki deniz ürünlerini yemeyelim. Böyle sularda yüzmeyelim.

Hava kirliliği daha çok yakıtların gereği gibi yakılmaması sonucu ortaya çıkar. Kirli hava solunuma elverişsiz havadır. Kirli hava solunum yolları hastalıklarını artırır. Solunum organlarımızı yorar. Hava kirliliği ölümlere bile sebep olur.

Toprak kirlenmesi; çeşitli ilaç ve gübrelerle toprağın tarıma elveriş­siz duruma gelmesidir. Çiftçilerimiz; tarlada kullanacakları ilaç ve gübre çeşidini ziraat mühendislerine, teknisyenlerine sormalıdır. Hangi gübrenin hangi cins topraklarda yararlı olacağı bilinmektedir. Bu nedenle; ilgili uzmana danışmaksızın ilaç ve gübre kullanılmamalı. Toprak kirlenmesi toprağın verimini azaltır. Bitki hastalıklarını çoğaltır.

BUGÜN PEK ÇOK İLİMİZ ÇEVRE

SORUNLARI İLE KARŞI KARŞIYADIR

TEMA Kahramanmaraş İl Temsilcisi Cafer Kalalı Bugün birçok il çevre sorunu ile karşı karşıya olduğunun söyleyerek şunları söyledi;

Türkiye’de bir çok il çevre kirliliği ile yüz yüze. Örneğin Ankara'da hava, İstanbul'da su. Mersin ve Adana'da toprak kirlenmesi birer çevre sorunudur dedi.

Bugün Kahramanmaraş Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve TEMA işbirliği ile gerçekleştirilen etkinliklerle çevre bilincinin gelişmesinin sağlandığını ve çevreyi korumaya yönelik alınması gereken önlemlerin daha geniş kitlelere ulaştırıldığını kaydeden TEMA Kahramanmaraş İl Temsilcisi Cafer Kalalı: ” Dünya nüfusunun artmasına bağlı olarak gelişen şehirleşme ve teknolojik yenilikleri takip eden sanayileşme, son 30 yılda Dünya üzerinde birçok olumsuz etki bırakarak ilerlemeye devam etmektedir. Gelişen ülkeler arasında bulunan ülkemiz de bu süreçten fazlasıyla etkilenmektedir. Bu etkilerin kalıcı olmaması için Dünya Çevre Günü gibi özel günlerde yapılan paylaşımlar önem kazanmaktadır. Verimli tarım arazilerinin sanayinin kullanımına sunulması, verimsiz arazilerin tarıma açılmasına bağlı olarak yürütülen yanlış sulama politikaları, artan enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılan kaynakların sağlıksız olması ve doğaya bırakılan atık sular, insan sağlığına ve ekosisteme zarar vermektedir. Günümüzde enerji ihtiyacının önemli bir bölümü, fosil kaynaklı yakıtlardan karşılanmaktadır. Fosil yakıtlar, C, H, O, kükürt ve azottan oluşmakta, bu yakıtların kullanılması sonucunda SO2 (kükürtdioksit), NOx (azot oksitler), CO (karbonmonoksit) ve partikül maddeler havaya karışmakta ve hava kalitesi bozulmaktadır. Hava kalitesinin bozulması da hem direkt hem de dolaylı olarak tüm canlılara zarar vermektedir” diye konuştu.

Kahramanmaraşlı Vatandaşların da ilgiyle takip ettiği etkinlik, çevre ile ilgili düzenlenen resim ve şiir yarışmasında dereceye giren öğrenciler Şiirlerini Okudular resimlerini sergilediler. Daha sonra ise yarışmada aldıkları dereceden dolayı Kahramanmaraş Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve TEMA İl Temsilciliği tarafından bisiklet hediye kazandılar. Yarışmada dereceye giren öğrenciler sevinci gözlerinden okunuyordu. Aileleri ile Mutluluklarını paylaşan öğrenciler bu mutluluğu ölümsüzleştirmek için basın mensuplarına poz verdiler. Program sonunda ise çevreci gönüllüler mutluluk tablosu oluşturarak fotoğraf çekilerek Temiz bir çevre için el ele Atatürk meydanından topluluk halinde ayrıldılar.