TAVUK ETİ, EŞEK ETİ, HİNDİ ETİ DERKEN ŞİMDİ DE AT ETİ…

Geçmişte Manisa’da sık yaşanmıştı,  yine Manisa’da 1. Piyade Eğitim Tugay komutanlığında 400 askere bozuk hinde eti yedirilince, askerimiz hastanelik oluyor. Yazık değil mi Mehmetçiklere!

Düşünün, firmalar hiç utanıp sıkılmadan normalde yedirilmesi gereken dana veya koyun-keçi eti yerine askerimize at eti yedirmişler, yediriyorlar. Tabi ilgili birim, kurumca firma ile olan sözleşme iptal ediliyor, bir garip çalışan kurban edilir, mesele kapanır gider.

Yalnız, at etini anlarım, tavuğu da anlarım, eşek etini de, ancak bozuk hindi etine aklım yetmedi.

BU HADİSELER İLK KEZ YAŞANMIYOR ÜLKEMİZDE.

Zaman zaman Kahramanmaraş’ta da oldu. İşçiler, yedikleri yemekten zehirlenince, kim bilir hangi şartlarda pişirilip, yemekhanelere servis edilirken kim bilir hangi kötü malzemeler kullanılıyor, bilen yok.

Denetlemesi gereken kurumlar gerekli ihtimamı gösteriyorlar mı?

Firma sahipleri, para kazanalım da, yemekler hangi kalitede çıkarsa çıksın diyorlar mı?

Çalışanların kılık kıyafetine özen gösteren yetkili var mı?

Yemekleri ucuza mal edelim, bize ne kim nasıl yerse yesin gibi sığ anlayışa sığınıyorlar mı?

MALZEMEDEN ÇALINIYOR MU?

Bütün bu sorular vatandaşça meçhul.

Kendi adıma konuşuyorum, genelde, mecbur kalmadıkça (özellikle Ramazan aylarında) tabldot firmaların yemeklerini yemem. Şehrimizde belki bugün itibariyle 50’ye yakın tabldot (hazır yemek) fabrikası var, biri tek ATS’ye, onun başarılı ve dürüst işletmecisi Ahmet Türksayar’a güvenirim.

Kalitesine, hijyenine, hazırlanma ortamına kefilim. Çünkü gördüm. Yedim de… Kalitesi on üzerinden on…

ATS’ye, sevgili Ahmet Türksayar’a teşekkürler, tebrikler…

Not:  Dün de İslahiye’de, askeri birlikte yaklaşık 80 asker yedikleri yemekten zehirlendiler.