BELEDİYE YAPIYOR, SİZ KIRIYORSUNUZ! AYIP VE YAZIK!

Sokağa sadece görsellik katılmadı. Tarih de eklendi. Sokağın başına mozaikler konuldu, insanların oturup dinlenmeleri, sohbet edebilmeleri için oturacak banklar yapıldı.

İlk etapta araç girilmeyecek denildi. Ki bu düşünce daha çok kabul ve rağbet görmüştü ama gel de bunu insanlara anlatıver. Girme diyorsun, gidiyorlar. Çöpleri sağa sola rastgele atma, bak yanı başında çöp kovası, bidonu varken, oraya atıver diyorsun, dinleyen yok.

İnsanların yaşam kalitesinin ve standardının yükseltilmesi düşüncesiyle sokaktaki düzenleme, nedense hor kullanılır hale geldi.

DEVLET MALINA ZARAR VE VİCDAN

Bu sokağa harcanan para, bizim cebimizden çıkan para. Yani vergilerimizle yapılan hizmet ürünü. Ama bizi ne yapıyoruz, kendi elimizle kendi gözümüzü çıkartıyor, bindiğimiz dalı kesiyoruz. Devlet dediğin kim? Sen, ben, öteki, hepimiz…

Devlet malına zarar vermek demek, kendi paranı çöpe atmak, heba etmek, israf etmek anlamına gelir ki, vatandaş olarak bizlere düşen, Dulkadiroğlu Belediyesince güzelleştirilen sokağı hor kullanmayalım. Bunun vicdani sorumluluğu ve vebali var.

Araç girdirmedeki ısrar ve inat sonrası, kenardaki taşların kırılması, kenara atılması, çöp bidonları dururken çevre kirliliği yaratıp, çöpleri oturacak bankların üzerine bırakılması, hoş değil, bizim gibi kahraman şehrin kahraman evlatlarına yakışmıyor.