MKYK Üyesi Av. Metin Doğan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Dün Dünya tarihinin en büyük destanlarından birinin, bir varoluş mücadelesinin yıl dönümü idi. Bu vesile ile bir kez daha Malazgirt’ten Cizreye kadar vatan olmasında ve vatan olarak kalmasında kanlarını canlarını eksik etmeyen bu milleti Allah’a bağışlayan bütün şehitlerimizi rahmetle şükranla anıyoruz. Ülke olarak bir kez daha varoluş ve bağımsızlık mücadelesi veriyoruz. Ankara2da patlatılan bombalar ve bu gün yine taksimde patlatılan canlı bomba var. Bunların hepsi Bölgesel güç olmuş, küresel güç olma iddiasında olan Türkiye’ye ayar vermek isteyen diz çöktürmek isteyen küresel güçlerin, emperyalist hegomanların bir meydan okumasıdır. Ama nasıl Sur’da, Cizre’de, Silopi’ de o maşaları kendi kazdıkları çukura gömdüysek, bundan sonraki süreçte de Şırnakta’da, Nusaybin’de de, Yüksekova’da o hainleri o teröristleri o başta Kürt halkının düşmanı olan küresel güçlerin maşalarını oradaki hendeklere gömeceğiz. Hiç kimse Türkiye’ye ayar veremez. Hiç kimse Türkiye’yi hizaya çekemez. Hiç kimse bizim 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine yürümemize engel olamaz. Bunu yapmaya çalışan PKK’ da olsa DİŞ ‘de olsa dhkpc de olsa, paralel devlet yapılanması ve paralel çete de olsa hepsine aynı anda aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz. Allah’ın izniyle çok kısa süre içerisinde bütün bu terörist unsurlardan ülkemizi temizleyip yarınlarımıza daha emin adımlarla yürüyeceğiz.
Kahramanmaraş’ın hayır severin bol olduğu insanlardan oluşan bir şehir. Bu vesile ile geçmişte halkın inançlarını ve değerlerini sömüren paralel yapının da Kahramanmaraş’ta çok büyük binaları, okulları, Dershaneleri ve kolejleri var. Bu okulların, bu Dershanelerin ve bu binaların yapılmasına katkı sağlayan, kolundaki bilezikleri veren, cebindeki harçlığı veren ve fabrikasındaki insanları seferber eden hayırsever işadamlarımızda dahil olmak üzere herkese buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu günlerde aldığımız duyumlara göre bu binaları elden çıkarıp paraları da Persilvanya’ya örgüte aktarmanın gayreti içerisindeler. Ama Maraş halkı kendi eserlerine sahip çıkarsa o eserlerin hasbel kadar üzerindeki olan insanlarda bir toplumsal baskı oluşturursa bu binaların elden çıkarılmasına izin vermez. Bu binaların Devlete bağışlanmasına, Milli Eğitime bağışlanmasına da öncülük etmelerini ve kesinlikle Kahramanmaraş’ın alın teri ile göz nuru ile oluşmuş bu yapıların birilerine peşkeş çekilmesine ve paralel örgüte bir günah kaynağı oluşturulmasına müsaade etmeyelim.