SANKO ÜNİVERSİTESİ FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON GÜNLERİ

 Sempozyumun açılış konuşmasını yapan SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Türkan Turgay, toplantıya ev sahipliği yapmaktan büyük memnuniyet duyduklarını dile getirerek, “Fizyoterapi ve Rehabilitasyon alanında geniş yer bulan Serebral Palsi (SP) konusunu multidisipliner bir yaklaşımla, farklı branşlarda tartışıp, bilgilerimizi güncelleyeceğimiz sempozyumun hepimize faydalı olmasını diliyorum” dedi. 

 PROF. DR. HASAN HALLAÇELİ

Mustafa Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Hallaçeli ise sempozyumda bulunmaktan dolayı çok heyecanlı olduğunu söyledi.

 “Serebral Palsi, mezun olana arkadaşlarımızın çoğunun çalışacağı alan olduğu için, bu sempozyumda, bu konuyu tartışmak çok önemli. Bu açıdan sempozyumun genç meslektaşlarımız ve meslektaş adaylarımız için çok yararlı olacağını düşüyorum” diyen Prof. Dr. Hallaçeli, kent dışından gelen konuklara ve fizyoterapistlere ayrıca teşekkür ettiğini vurgu yaptı. 

PROF. DR. FATİH ERBAHÇECİ

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Erbahçeci de, serebral palsinin aktivitelerde limitasyona, hareket ve postürün (duruş) gelişiminde kalıcı bozukluklara yol açan bir rahatsızlık olduğunu anımsattı.

 Prof. Dr. Erbahçeci, “Serebral Palside kullanılan alt ekstremite (vücudun kalçadan ayağa kadar olan kısmı) ortezlerinin hem çocuğun içinde bulunduğu fonksiyonel seviyeye uyumlu olması, hem de büyüme, fonksiyonel gelişme ya da gerileme gibi durumlar ortaya çıktıkça gerekli modifikasyonlara olanak sağlaması gerekir” diye konuştu.

 “Ortezler; fonksiyonelliği artırmak, cerrahi sonrasında zayıflamış yapıları ve cerrahi ile elde edilen düzeltmeyi korumak, hipertonusu (pasif harekete karşı direnci) inhibe etmek (engellemek), eklemin fonksiyonel pozisyonda durmasını sağlamak, gövde ve ekstremitelere (kollar ve bacaklar) destek sağlamak gibi amaçlarla kullanılır” diyen Prof. Dr. Erbahçeçi, Serebral Palsi ortezlemesinde nörogelişimsel tedavi yaklaşımlarıyla uyumlu olarak, mümkün olduğunca az ve doğru ortezlemeye gidilmesinin temel prensip olduğunu ifade etti..

 PROF. DR. MİNTAZE KEREM GÜNEL

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mintaze Kerem Günel de Serebral Palsiyi şu şeklide tanımladı:

 “Her 1000 bebekten 3'ünde görülen, anne karnındaki yaşamından doğum anı ya da doğum sonrası yaşamın ilk yıllarında henüz tam gelişmesini tamamlamadan beyin dokusundaki zedelenmelere bağlı olarak oluşan, çocuğun duruş, hareket ve oturma-yürüme-el aktiviteleri gibi motor yeteneklerini etkileyen, ilerleyici olmayan bir çocukluk çağı nörolojik problemidir.

Duyu problemleri, yemek yeme problemleri, epilepsi, zamanla oluşan ortopedik problemler gibi çok yönlü ve her birinin ayrı ayrı ele alınması gerekli problemlerin tabloya etkilenmesi ile çocuk ve aile için yaşamda güçlükler oluşur. Çok farklı problemler olduğu için Serebral Palsili çocukların tedavi ve rehabilitasyon yaklaşımları da çok yönlüdür. Fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımları ile çocukların var olan kapasitelerini kullanması sağlanabilmekte, yaşamlarında hareketlerinde, aktivitelerinde bağımsızlaşması sağlanabilmekte ve en önemlisi çocuk büyüdükçe oluşabilecek kas ve kemik yapılardaki, eklemlerdeki problemlerin önüne geçilebilmektedir.”  

 PROF. DR. UĞUR CAVLAK

Pamukkale Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Cavlak ise SP’de ICF (International Classification of Functioning, Disability and Health) konusunda bilgiler paylaştı.

ICF kodlama sistemi ile SP’de de uluslararası ortak dilin kullanılabileceğine değinen Prof. Dr. Cavlak, engelliliğin ayıplanıp, saklanmayacak bir durum olduğunu aksine bu insanların topluma kazandırılması gerektiğini belirtti.

 DR. FZT. AYDIN MERİÇ

Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Fzt. Aydın Meriç de, çocukluk çağının en sık görülen nörogelişimsel bozukluklarından olan serebral paralizide, üst ekstremitenin (el ve omuz arasını kapsayan kısmı) sıklıkla, ince motor becerilerdeki hafif zorluklardan, ciddi üst ekstremite deformitelerine kadar değişen derecelerde etkilendiğini kaydetti.

 Prof. Dr. Meriç, “Kas güçsüzlüğü, spastisite (kasların şiddetli derecede kasılı kalması), duyusal bozukluklar, motor kontrol problemleri ve distoni/atetoz gibi hareket bozukluklarının varlığı nedeni ile üst ekstremitenin kavrama, uzanma, bırakma fonksiyonlarında ve beslenme, giyinme, kendine bakım, hijyen, oyun oynama gibi günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlanmalar olur” diyerek, üst ekstremitenin görünümü ile ilgili kozmetik endişeler olabileceğinin altını çizdi.

 “Ciddi etkilenmenin olduğu durumlarda çeşitli üst esktremite deformiteleri görülür. Üst ekstremite problemlerinin tanımlanması ve ayrıntılı değerlendirilmesi uygun tedavi planının belirlenmesi açısından önemlidir” diyen Prof. Dr. Meriç, şöyle konuştu:

 “Serebral Paralizi Tedavi Planının bir aşamasında kullanılan en bilinen üst ekstremite ortezlerdir. Periyodik bir ortez değerlendirmesi, tasarımın veya türün değiştirilmesi için bir gereksinim olup olmadığına karar vermek için yapılmalıdır.”

 YRD. DOÇ. DR. CENK CANKUŞ

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cenk Cankuş ise “Sempozyumda cerrahi yaklaşımları irdelemek ve multidisipliner olarak bu konuları konuşmanın çok faydalı olduğu düşüncesindeyim” diyerek, cerrahi müdahalelerin hangi aşamada gerekli olduğu konusunda bilgiler paylaştı.

 ÖĞR. GÖR. UZM. FZT. HATİCE ADIGÜZEL

SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Uzm. Fzt. Hatice Adıgüzel, serebral palside üst ekstremite fonksiyonlarındaki problemlerin günlük yaşam aktivitelerini, kişisel bakım, hijyen, duysal, kognitif ve sosyal gelişim açıdan olumsuz etkilediğini, bu duruma ise, kas tonusundaki değişimlerin, bilateral el koordinasyon ve hareket kalitesindeki yetersizliklerin neden olabildiğini söyledi.

 Adıgüzel, “Fizyoterapi ve rehabilitasyon, botoks ve çeşitli ortopedik cerrahi yöntemleriyle birlikte multidispliner yaklaşımını kapsar. Bu kapsamda, gerçekleştirdiğimiz sempozyumun bu alanda çalışan interdisipliner meslek grupları ve aileler arasında bilgi paylaşımı ve güncellemesi sağlaması açısından büyük önemi olduğunu düşünüyorum” dedi.

 ÖĞR. GÖR. UZM. FZT.  NEŞE TOSUN ÇEKİÇ
SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Neşe Tosun Çekiç, Serepral Palsi’de yürüyüş bozukluklarının değerlendirilmesi ve fizyoterapi programları konusunda bilgi sundu. Çekiç, yürüyüş bozukluklarına yol açan bir çok faktörün olduğuna dikkati çekerek, bunların fizyoterapistler tarafından iyi değerlendirilmesiyle başarılı bir fizyoterapi programı çizilebileceğini belirtti.

Sempozyum, katılımcıların sorularının yanıtlanması, konuşmacılara ve katılımcılara belge verilmesiyle son buldu.