Kahramanmaraş’ta, milli eğitime ayar veren, ne kadar yakını varsa, eğitim camiasına yerleştiren, kariyeri ve vizyonu olan insanları yerinden eden bir milletvekilimiz varken, Türkiye genelinde ise milli eğitim sistemimiz, Eğitim Bir-Sen’e teslim edildi.

Eğitim Bir Sen, bünyesinde binlerce eğitim-öğretim görevlisini barındıran sendika.

Bu iddiayı ortaya atan da Saygı Öztürk isimli yazar.

Yazar gibi ben de soruyorum, hani bu öğretim yılında ‘tekli eğitime’ geçilecek, sınıf mevcutları 30’un altına inecekti. Bırakın tekli öğretime geçmeyi, tekli öğretim yapan okullarda da ikili öğretime başlandı. Sınıf mevcutları ise 30’un altına çekmeyi bırakın, 40’ın (48 olan bile var) üzerine çıktı.

Hatırlayın, eskiden hayırseverlerimiz okul yapmak için yarışa girerler, haliyle okula da aile büyüklerinin ya da firmalarının ismini verirlerdi. Olsun, yapılsın da, kimin adına olursa olsun! Önemli olan eğitim adına bir çivi çakmak!

*

Mevcut milli eğitim kadrosu ile bu şehirde milli eğitimde sıkıntılar, şikayetler bitmeyecek. En çok da milletvekilleri rahatsız bunlardan. Milletvekili milli eğitim camiasını hallaç pamuğuna çevirdi. Okullar açılmış, öğrenciler sınıfları doldurmuş, vekilimiz ilçe milli eğitim müdürlerini yerinden oynatıyor, yerlerine başkalarını getiriyor.

Madem beğenmiyordunuz, madem başarısız buluyordunuz, neden bunu okullar açılmadan yapmadınız da, çocuklar okul yoluna düşünce mi aklınıza geldi değiştirmek.

Niye, neye göre sonra?

Yoksa her zaman olduğu gibi, senin adamın, benim adamım sistemi mi devreye giriyor.

*

Hayırseverlere dönmek istiyorum. Evet, yarış yapılırdı okul açmak için, eğitime bir katkı sunabilmek için. Gönüllü.

Şimdi ekonomik sebeplerden ötürü bırakın okul yapmayı, baraka bile yaptıracak gücü kalmadı insanların, işletmelerin, fabrikaların, marka değeri yüksek firmaların. Hal böyle olunca, yine iş devlet babaya düşmüştü.

Çünkü işletmeler de ekonomik darboğazla cebelleşiyorlar.

*

Şu özel okullar mesela.. Hemen hiçbir kritere uymadan açıldıkça, kaliteli eğitim veren özel okular bunlarla rekabet hale geldiler. Öğretmenin, öğrenciye dönük en küçük bir uyarısı, ertesi gün öğretmenin görevden alınmasıyla sonuçlanıyor. Veli, “Ya o öğretmen gidecek, ya çocuğumu alırım” tehdidi hafif kalıyor, soluğu partinin kapısında alıyor.

Hastanelerde, sağlık personeline yönelik şiddet her fırsatta gündemde ve konuşuluyor ama öğretmen hem veli, hem öğrenci şiddetiyle sürekli karşı karşıya olmasına rağmen, onların sesi duyulmuyor, buna göre önlem de alınmıyor.

Özel okul sahipleri bu durumdan çok rahatsız. Bir tarafta eğitim için büyük yatırım yapanlar, bir tarafta hiçbir şartı yerine getirmeden açılan okullar. Bırakın örneği, ördeği, çevrenize bakın yeter!

Eğitim-öğretim kalitesi neden düştü derseniz, size sebep yazmaktan yorulurum, usanırım.

Ve bugün, Kahramanmaraş’ta gelinen noktada, milli eğitim camiasının şifreleri,  ayarı ile oynayan milletvekili bayan, üzerine çektiği tepkilerin sayısını, boyutunu bir bilse, bir daha bulaşmayacak bu işe ama ne yazık ki adam kayırmanın, liyakat ve ehliyet kavramlarının tam göbeğinde, merkezinde.

Olan eğitim camiasına oluyor ve partiye zarar veriyor! Kimse de ‘dur!’  demiyor ne acıdır ki…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol