Bu sancıyı kim çekiyor, ya da çektiriyor, çaresi nedir, çözümü noktasında kim ne yapıyor, meselenin aydınlatılması için kim bir adım atıyor, sizi temin ederim kimse ağızını açıp da iki kelam etmiyor.

Sanki Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş teşkilatı kilitlenmiş, çilingir çağırılsa, o bile bir şey yapamayacak görünmüyor, ama içeri girmek isteyenlere de fırsat verilmeyince, mesele de kilitlenmiş duruyor öylece.

Türk siyasetinin mihenk taşı, ruhu, hafızası Milliyetçi Hareket Partisinin ilçe ve il kongreleri için kimse ağzını açıp da iki kelime etmeyince, zaten kulağımıza kadar geliyor partiye giden de yok, il başkanı Ertuğrul Doğan da gidip geliyor mu ondan da haberdar değiliz, lakin taban, yani partinin hafızası olana seçmen kaygılı.

Tamam. Seçim takvimi belli olmayabilir. Bunu doğal karşılarım. Ancak o kadar haberler yapılıyor, yazılar yazılıyor, çıkıp bir açıklama dahi gönderme zahmetinde bulunmayan teşkilat, kabuğuna çekilmiş, kendi dünyasında dönüp dururken, anlaşılan o ki dışarıdan gelen aykırı tepkilere, eleştirilere de kulak tıkamış.

Sanki ağzının içinde cam kırıkları var!

*

Muhtemelen Kurban Bayramı sonrası tüm yurtta olduğu kadar Kahramanmaraş’ta da önce ilçe kongreleri start alacak, bunu il başkanlık kongreleri takip edecek.

Süreç öyle işliyor zira.

Dulkadiroğlu Ocak Başkanı iken, şimdi Onikişubat MHP ilçe başkanı olan sevgili Ali Tufan’ı tanıyorum. Mert, yiğit, delikanlı bir genç kardeşimiz.

Ertuğrul Doğan’a yakın bir isim.

Dulkadiroğlu İlçe Başkanı olan sevgili Ö. Emrah Satıcı da yabancımız d eğil. O da daha düne kadar Ertuğrul Doğan yönetimindeydi. Şimdi Dulkadiroğlu ilçe başkanı. Genç bir yetenek. İkisini de seviyorum. Genç, enerjik ve heyecan dolu arkadaşlarım, kardeşlerim.

Anacak sadece isimleri var. Diğer açık ifadeyle, ha varlar, ha yoklar! Oysa ülke siyasetinin ruhu, hafızası olan MHP ve teşkilatları daha aktif olmalı, olmalıydı. Lakin yok.

*

Lakin iş il başkanına, başkanlığına, yani teşkilata gelince, işin rengi değişiyor.

Başkan Ertuğrul Doğan’ın kendi içi dünyasına çekilip, aynı daire içinde dön dolaş kalması, parti tabanına uzak durması, basın ile arasına mesafe koyması, tabi ki benim gibi diğer gazeteci arkadaşlarımın da yazı konusu oldu.

Bu gidişle daha da olacağa benziyor.  Geçtiğimiz senelerde, bir gece görevinden alınıp, sabaha karşı tekrar görevine iade edilen, (ki bu hareketten de kimse bir şey anlamamıştı) İl başkanı Doğan sahaya çıkıp ne aday olduğunu söylüyor, ne da görüntü veriyor.

Herhalde hakkında çıkan yazılara da sinirlenip duruyordur. Diyorum ki, bir Mustafa Akpınar kadar dahi olamadınız!

*

İl başkanlığı için adı geçen, bunu sosyal medya hesabından sık sık dile getirip, varlığını hissettiren, ziyaret ve istişarelerini sürdüren ülkücü camianın önde gelen, partinin hafızası olarak MHP çatısı ve camiası altında tanınan  isimlerinden Adem Gürz’ü aradım. Direkt olarak sordum; “Aday amısın?”

Bana, “Mehmet abi, ben ülkücü hareketin yere düşmemesi için parti bayrağımın daha yukarılara taşınması için elimi taşın altına koyarım. Partim, büyüklerim bana hangi görevi layık görürlerse, seve seve varım, yaparım. Ben ülkücü ruhla yaşıyorum, ayakta duruyorum. Partimin emrindeyim!” demişti özetle.

*

Hal böyle olunca, bakalım, şunun şurasında bayrama ne kaldı ki. Bayram sonrası neler olacak, neler.

Gün ola, harman ola!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol