İnsan vardır, ikircikli hareketi sever. Duruşunda, konuşmasında samimiyet aramayın bu tiplerin. Ne verdikleri sözleri tutarlar, ne de ağızlarından bal damlamadığı gibi, zehir dökülse de zemzem içtik derler.

Şunun şurasında göreve geleli bir ayı geçti. İcraatlarına bakıyorum, duruşuna, tavırlarına, konuşmalarına göz atıyorum, vatandaşça kabul gören bir algı var.

Belki biraz erken ama çok açık sözlü. Son söyleyeceğini peşin söyler kimselerden gibi. Biraz sabırsız gibi. Biraz tez canlı gibi.

Ve belki de biraz agresif gibi. Şundan olabilir; 1,5 aylık süreçte insanlar, yaşananlar, olup bitenler sinirlerini germiş, yıpratmış olabilir. Psikolojik olarak, ruh olarak zaman zaman hepimiz de geriliyor, şirazeyi kaybediyoruz. Ama istemeyerek…

Makamına gelenlerden duyduğum kadarıyla, vatandaş daha cümlesini tamamlamadan şak diye cevabını veren aceleci bir yanı var gibi.

Beklemiyor.

Harekete hazır asker gibi.

*

Saklısı, gizlisi yok. Kapalı kapılar ardında ne konuştuysa, ne kararı aldıysa, ne yiyip içtiyse, başkalarının yanında da onu ortaya koyuyor. Açık ve net. Bu yanı vatandaşta karşılık bulduğuna göre, demek ki iyi yolda.

İnsanları memnun edebilmek zor. İnancım odur ki Hayrettin Bey zoru başarabilecek kapasitede biri. Yoksa Cumhurbaşkanımız onu göndermezdi Maraş’a…

*

Bugün bir fotoğraf karesi gördüm.

Bu yazıyı ondan yazdım.

Mütevazı bir masa ve masada kahvaltı mı, yemek mi bilmiyorum, karnını doyuruyor. Muhtemelen ramazan öncesi çekilmiş bir fotoğraf.

Masanın etrafında ne koruma ordusu var, ne başkaları. Sade, mütevazı, samimi…

*

Evet, saklısı gizlisi yok.

Kartlarını açık oynuyor demem ondan. Şeffaf, devletini ve milletini düşünen bir belediye başkanı.

İsraf haram ise ki öyle, onu önlemeye çalışıyor. Adam seçiyor ki doğru.

Başarılı olmak zorunda. Yoksa 5 yıl sonra Fatih Erkoç’un darısına çıkar! Şimdi bütün hızıyla ekibini kuruyor. Bu da dünden doğru.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol