Allah için attığın çalımlara diyecek yok. Usta oyuncular senin kadar mükemmel çalım yapamıyor. O kadar ki karşındaki oyuncuların belini kırıyorsun. Duyduğuma göre rakip oyuncular senin karşında oynamamak için kendi teknik direktörlerine yalvarıyormuş. “Beni bu adamın karşısına koyma,  attığı çalımlarla madara oluyorum. Evde hanım bile dalga geçiyor benimle.” Dedikleri kulağımıza kadar gelince, sen de havalara girdin hani…

Ee, kolay değil ünlü oyuncu olmak. Şayet bu mesleğin kitabını da yazdıysan, önün açık, ufkun açık, artık transfer sezonunda iyi bir ücret kaparsın!!

Maşallah çalımda ustasın!! Bir değil iki değil, üç değil, topu ayağına alınca ipe dizer gibi rakiplerini yerlere seriyorsun!  Belini kırıyorsun adamların. Senin yüzünden futbol hayatları bitecek!!

Lakin attığın gollerin çoğunun ofsayt oluşu da dikkatlerden, gözlerden kaçmıyordu açıkçası. Bu kaçıncı ofsayt golün!!

*

Bakıyorum, teknik direktöründe seni tutuyor. Ayrı bir yerin var takımda. Starsın, futbolun kitabını yazdın ya, masörü bile seni öve öve bitiremiyor. Kulüp başkanı yanında havan da binbeşyüz yani..

Kulüp başkanı seninle iftihar ediyor, teknik direktör banko oynatıyor da, taraftar yanında kabul görmedin yalnız. Niyeyse, nedense, niçinse!!??

Bir taraftarla konuştum, “çok bencil bir oyuncu… Topu ayağına alınca gol bölgelerinde tehlikeli olabilecek, gol atabilecek arkadaşlarına pas vermek yerine çalıma kaçıp, golü ben atayım derdinde. Çok bencil. Bu takım b öyle bencil oyuncuları daha fazla sırtında taşımaz, kaldıramaz. Arkadaşları arasında da zaten pek seveni yok. Her ne kadar teknik direktör ve kulüp bakanının starı olsa da, biz taraftarın gönlünde yer etmedikten sonra, futbolun kitabını yazsa ne yazar, yazmasa Gönül Yazar” demeye başlayınca, içimden ‘eyvah, takım nereye gidiyor!’ endişesi yükseldi.

Çalıma kaçmak, bencil davranmak yerine arkadaşlarına pas verecektir bundan sonra…

*

Diye düşündüm ama bir yakın arkadaşımla futbolu konuşurken, bana; “Sen öyle san. Can çıkmayınca huy çıkmaz! Adam takıntılı. Teknik direktörü kafaya almış, kulüp başkanı ile arası da iyi. Adan kendini pahalı satıyor. ‘ben starım diyor, ben usta oyuncuyum diyor, ben futbolun kitabını yazmış oyuncuyum!!’ diyor, başka bir şey demiyor.

Taraftar böyle düşünürken, benim gibi futbol hastası bir dostumla muhabbet yaparken, “Bu oyuncu sene sonunu görmez. Bak göreceksin, başka kulübe geçer, ya da iyi bir paraya satarlar bunu. Çünkü çalımları, havaları, egosu yüzünden diğer oyuncuların morali bozuluyor, adamlar kendilerini oyuna veremiyorlar.  Kolektif oyundan çok bireysel oynayınca, sadece kendini ve sezon sonunda transferi, alacağı ene yüksek ücreti düşününce, takımda moral sıfır. Hal böyle olunca da takım galip gelemiyor, baksana ligin en alt sıralarına düştük. Düşme potasına girdik. İkinci lige düşmeyiz inşallah!” diye endişelerini belirtti.

Meğer futbol hastası arkadaşım gibi düşünenlerin sayısı oldukça fazlaymış.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol