İMO’DAN DEPREME DUYARLILIK

Hatırlanacağı üzere, Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası temsilciliği temayül yoklaması 18.06.2014 tarihinde yapılmış, yeni yönetim ise 07.08.2014 tarihinde göreve başlamış, böylece yeni yönetimde başkan adayı Hanifi Toptaş atandı.

Depremin yıldönümü sebebiyle düşüncelerini açıklayan Kahramanmaraş Temsilcisi Hanifi Toptaş, Ülkemizde yapı stokunun güvenli ve sağlıklı olmaktan uzak olduğu, pek çok yapının kaçak olduğu ve mühendislik hizmeti almadan inşa edildiği bir kez daha açıkça görüldüğünü söyledi. Toptaş yaptığı açıklamada;  “İlgili mevzuat yetersizdi, yapı üretim süreci denetlenmiyordu, yapı malzemeleri nitelikli değildi. Toplumda deprem bilinci yoktu, afet anına ve afet sonrasına ilişkin merkezi koordinasyon ve planlama mevcut değildi. Tarih boyunca Anadolu coğrafyası sayısız depremle sarsılmış olmasına rağmen 1999 yılında depreme hazırlıksız yakalanmak başlı başına tuhaflığa işaret ediyordu. Defalarca kendini hatırlatan önlemler ne yazıktır ki ihmal edilmişti. Depremler olmadan önce önlemlerin alınması gerekliliğini Marmara Depremi’nin 15. yıldönümünde hatırlatmak istiyoruz: Doğa olayı olan depremin ülkemizde doğal afete dönüşmesi ve önlem alınmaması tarifi olmayan acılara yol açacaktır” dedi.

GÜVENLİ VE SAĞLIKLI YAPI OLUŞTURMAK

İnşaat Mühendisi Başkan Toptaş açıklamasının diğer bölümünde ise şunları söyledi; “Depremin bir doğa olayı olduğu kabul edilmeli ancak denetimsizliğin neden olduğu olumsuzluklar irdelenmeli, yer hareketlerine ve zemine uygun yapı üretmenin depremi tehlike olmaktan çıkartacağı gerçeği görülmelidir.  İnşaat mühendisliği, her zeminde ve her şart altında güvenli ve sağlıklı yapı üretebilen ve bunu örnek uygulamalarla kanıtlayan bir bilim dalı olarak bunun sağlanabileceğini göstermektedir.

Ülkemizi, kentlerimizi, yapılarımızı depreme karşı hazırlamanın iki temel yolu bulunmaktadır. İlki mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi, güçlendirilmesidir. İkincisi ise yapı üretim sürecinin denetlenmesidir. İlki, mevcut olumsuzluğu azaltmayı amaçlamaktadır. İkincisi ise geleceği kazanmakla ilgilidir.

Ne yazık ki ülkemizde ayrıntılı yapı envanteri olmadığı için yapılarımızın olası bir depremde ne tür tepki vereceği bilinmemektedir. Ancak 1999 Marmara ve 2011 Van depremlerinde yapı stokumuzun iyi bir sınav vermediği açıktır. Yapı stokumuzun yüzde 60’ının 20 yaş ve üzeri yapılardan oluştuğu, bunların büyük bölümünün ise ruhsatsız olduğu ve mühendislik hizmeti almadan üretildiği bilinmektedir.

Bu gerçeklik, “kentsel dönüşüm”, “riskli yapı”, “riskli alan” gibi kavramları, bunlarla ilgili yasal düzenleme ve uygulamaları gündeme taşımış kentsel dönüşüm projelerini başlatmıştır. Bu kentsel dönüşüm projelerinin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir. 16 yıl önce bölgemizde de depremin tahribatını, acısını ı yaşadık. 27 Haziran 1998 tarihinde Adana- Ceyhan depremiyle bölgemiz de depremin yıkıcı etkisine maruz kaldı. Deprem, yapı üretim sürecinin sağlıksızlığının acı sonuçlarını bir kez daha gösterdi.

Biz İnşaat Mühendisleri Odası K.Maraş Şubesi olarak depremin yıkıcı etkisinin ancak yapı üretimi ve yapı denetiminin nitelikli hale getirilmesi ile azaltılabileceğini savunmaktayız” diye konuştu. 

Ülkemizde, bölgemizde, şehrimizde güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlamak amacıyla da ilgili idarelerle ilişki kurmak suretiyle her türlü çalışmanın içinde bulunabileceğimizi de belirtmek istiyoruz diyerek sözlerine nokta koyan Toptaş’ın açıklamasına ayrıca, eski başkan Şener Yener ile yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Depremin yıldönümü nedeniyle iki gün sergilenecek olan resimler, kamuoyunun da çok ilgisini çekti.