DOSYANIN KAPAĞINI AÇMADAN KARAR VERME DEVRİ KAPANACAK

KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz burada yaptığı konuşmada, ÇED raporları ve kamu yararına verilen raporların bürokrasi engeline takıldığını bunun sonucunda da yatırımcının para ve zaman kaybına uğradığını belirtti.

Öksüz şöyle konuştu: “Yatırımın önünde sorunlarımız var, istihdam Türkiye’de zorlaşıyor. Bürokratik engeller daha da artıyor. Mutlaka yatırımın önündeki sorunların açılması lazım. ÇED raporu almak 1-2 sene sürüyor. Kamu yararı belgesini 9 aylık bir zaman diliminde aldık. Belediyelerde bu ruhsatları almak için çok büyük çabalar sarf ediyoruz. Bürokrasi işlerinin çok pratik hali gelmesi gerekir”

YATIRIMIN ARTMASINI HEPİMİZ İSTİYORUZ

Ülkede yapılan yatırımların artması için ellerinden geleni yaptığını aktaran KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz şunları dile getirdi: “ Hepimiz yarımın artmasını istiyoruz. Ülkemizde ihracat lazım, istihdam lazım,  vergi alıp tekrar yatırıma dönüştürmemiz lazım. Ama yatırımcı büyük mücadele içerisinde. İş hukuku ve iş kanunu sanayiciye olumsuz yansıyor. Sanayici yüzde 100 haklı olsa bile davaları kaybediyor. Bu, fabrikalarda büyük bir disiplin bozukluğuna yol açtı.  Japonya’da  bir kişinin başka bir işletmeye geçmesi bir çok izinlere tabi. Herşey takım ruhu içerisinde ekip olarak başarılacak şeyler. Ama siz sanayici olarak 8-10 kişiyi bir araya getirip de bir AR-GE çalışması yapamıyorsunuz. Mahkemelerde davalarımız, her türlü kanuna uygun müessese çalıştırmamıza rağmen tüm iş davalarını kaybediyoruz. Bu da sanayicinin iştahını kırıyor. Bunları halletmek devlete bir yük getirmez. Devlet bizim en büyük ortağımız”

BÜROKRASİ BİZİM ŞİKAYETÇİ OLDUĞUMUZ BİR KONU

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz’ün konuşmasına şöyle cevap verdi: “Bürokrasi hepimizin en fazla şikayet ettiği konu. Benim bir arkadaşımın tespiti vardı; ‘Türkiye bir cennet vatan. Bu cennete girmenin bedeli de bürokrasi.’

İŞ HUKUKU KONUSUNDA ÇALIŞMALAR VAR

İş hukuku konusunda gerekli çalışmalar yapılacak. Öyle avukatlar türedi ki, işçiden sadece aldığı vekaletname ile iş verene bir dava açıyor, öyle de hakimlerimiz var ki, dava dosyasının kapağını açmadan işveren aleyhine karar veriyor. Bu sürdürebilir bir şey değil. Bazen öyle bu durumlar oluyor ki, 1995 yılında bir firmada çalıştığını iddia eden birisi firmaya ihtarname çekerek 3 ay çalıştığını iddia ediyor. 20 yıl öncesinin kayıtları bulunacak da ispat edecek. Çok ilginçtir, mahkeme gel bakalım sen çalıştığını ispat et diyeceği yerde, işverene sen bunun çalışmadığını ispat et. Bu bizim gündemimizde, önümüzdeki süreçte yatırımların hızlandırılmasına yönelik pakette bu tip çağ dışı kalmış anlayışı da düzenleyeceğiz.

İşçimize hak kaybı oluşturmayacak ama simsarlığı da ortadan kaldıracağımız bir anlayışı getireceğiz. Yoksa bir yatırımcı Türkiye’ye geldiğinde diğer problemleri sadece bu iş hukuku ile ilgili mahkemelerin verdiği bu keyfi karardan dolayı yatırımdan vazgeçiyor. Ben daha şu ana kadar işçinin haksız olduğu bir karar görmedim”