BÜROKRAT, İŞADAMI VE STK’LAR! BİRBİRLERİNE NASIL BAKARLAR!

Dikkat edilirse, yazı başlığımız, “bürokrat, işadamı ve STK’lar birbirine nasıl bakarlar?” şeklindedir. Burada bir ima var. O ima da bakışlarının çok da olumlu olmadığını anlatmak üzerinedir.

Gerçekten, Ülkemizde, bürokratların, işadamlarının ve STK’ların birbirlerine bakışları hiç de hoş değil. Bu yıllardan beridir böyledir. Zaman içinde bazı törpülenmeler olsa da, bazı noktalarda birbirine yakınlaşmalar olsa da, keskin bir bakış açısı ve sert bir ayrılık halen de sözkonusudur.

Burada hemen belirtmek gerekir ki, “bu üç güç her konuda anlaşacak ve birbirlerinin emri altına girecek” demiyorum. Elbette, herkes görevini yapacaktır. Buna bir itirazım yoktur. Benim bu yazıdaki ana tezim, “bu üç gücün birbirlerine bakış açılarının oldukça ön yargılı olduğu üzerinedir.”

Bir sır değildir ki, bürokrat, işadamına çoğunlukla, “para babası, kolay yoldan ve haksızlıkla zengin olmuş, hak edilmeyen kazançların adamı, Ülkenin kaymağını yiyenler” gözüyle bakar. Hatta bazen de kıskançlıkla bakar. Peki, işadamı bürokrata nasıl bakar? O bakış da çok hoş değildir. İşadamı da bürokrata, “asalak, memur zihniyetli, oturduğu yerden para kazanan, salla başını al maaşını anlayışında olan, işleri engelleyen” ve benzeri düşüncelerle bakar.

Bu iki bakış açısından sonra, sıradaki bakışa, STK’lar ile işadamı arasındaki bakışa gelelim.

Bu bakış açısını anlatmadan önce bir küçük parantez açıp, bazı açıklamalar yapmak istiyorum. STK’lar bir toplumda kendi halinde sesini duyuramayanlar tarafından oluşturulur. Bu kişiler genellikle, toplumda orta ya da düşük gelir grubundadırlar. Bir toplumda zenginlerin (daha açıkçası zengin demeyelim de, krema tabakası dediğimiz hali vakti iyi olanların) STK kurmak gibi bir derdi yoktur.  Çünkü, krema tabakası sesini her zaman duyuracak güçtedir. Onlar sonu SİAD’la biten birkaç dernekle işi götürürler. (SİAD deyince, TÜSİAD’la başlayıp artarak devam eden Sanayici ve İşadamları Derneklerini kastediyorum) Ben burada STK’lar dediğimde SİAD’ları kapsam dışında bırakıyorum.

Şimdi bu açıklamalardan sonra asıl konumuza gelelim. İşadamları STK’lara olumlu mu bakarlar, yoksa olumsuz mu? Hemen cevap vereyim, işine geldiği zaman olumlu, işine gelmedikleri zaman olumsuz bakarlar. Durum bu kadar basittir. Ancak, STK’lar işadamlarına bakışını açıklamak bu kadar basit değildir. STK’lardan liberal, sağ ve muhazakâr yapıda olanlar normal bir bakış açısı sergilerlerken, sol ve aşırı uçlarda yer alan STK’lar işadamlarına sömürücü, kapitalizmin ağa babaları ve benzeri olumsuz yaftalar takarak bakarlar.

Geldik son bakış açısına. Bürokratlar STK’lara nasıl bakar? STK’lar bürokratlara nasıl bakar?

Bürokratlar STK’lara çok fazla güvenmezler. STK’lar da bürokratlara güvenmezler. Araklarında genel bir güvensizlik hali mevcuttur. Ancak, aralarında genel güvensizlik hâli mevcut olsa da, birbirlerinden yararlanmak isterler. Bürokratlar, STK’ları kendi görevleri doğrultusunda kullanmak isterler. Ancak işlerine müdahil olmasını istemezler. STK’lar da bürokrasiye müdahaleci bir eğilim mevcut olduğu için, bu durumdan rahatsız olurlar. Bürokratları kendi maksatları doğrultusuna çekmek için çabalarlar.

Yukarıdaki yazdıklarım benim şahsi görüşlerimdir. Katılan olur ya da olmaz. Ancak şu görüşe herkesin katılmasını beklerim: “Bürokrat, işadamı ve STK, üç büyük güçtür. Bu üç güç, Ülke için aynı doğrultuda kullanılırlarsa, kalkınma ve gelişme demektir.” Vesselam.

Ahmet SANDAL