Kimi,  kimleri kast ettiğimi bırakın bir yana, insanoğlu vefasız, insanoğlu nankör! Ülkemde, bu şehirde işsizlik var mı, var! Enflasyon yüksek mi, yüksek! (Şimdi ne sihirdir ne keramet misali, enflasyon tek hanelere düştü, gözünüz adın!) Vatandaşın alım gücü düştü mü, düştü… Herkes iş için bir tarafını yırtıyor mu, yırtıyor.

Peki, dün iş için kırk kapıya deynek çalanlar, yetmiş yedi yerden torpil arayanlar, çalmadık kapı, öpmedik etek bırakmayanlar, bugün kendisine aş ve iş sağlayan AK Partiye küfrediyor.

Her şey işe girene kadar.

Her şey köprüden geçene kadar.

Her şey, işin ve ekmeğin ucundan tutana kadar.

Her şey, bir baltaya sap olana kadar.

*

Adam bir iş için, olmayacak meseleleri için kendini partiye atmış, partinin-siyasetin bir ucundan tutmuş, kapağı attığı yerden beklentileri büyük olmuş, ‘Seçimlerde size şu kadar oy getirdim, ben sizin emrinizdeyim, kapınızda köleyim!’ deyip kuyruk sallamış kimseler, en çok da cahil cühela kesimi, bugün AK Partiye kötü söylüyor. Nankör püsükler!

Oysa o kişi, AK Parti sayesinde ekmek yedi.

(Özür dilerim, rızk veren kuşkusuz tabi ki Allah da, maalesef bu tür düşüncede, inançta olan insanlar var)

Samimiyetsizlik bunun adı.

*

Zaten o düzeysiz, o kalitesiz, o samimiyetsiz kimseyi işe girince tanımakta zorluk çekiyorsunuz. Bir havalarda, bir çalımlarda ki, sanki memleketi kendisi idare ediyor.

İşi savsaklamalar, işi düşenlere tepeden bakmalar, sorumluluktan kaçmalar derken, 6 veya 9 ay sonra o küfrettiği, hakaret ettiği siyasetçinin, aracı koyduğu kimselerin yeniden kapısını çalıyor.

Aman bana bir iş… Ne olsa yaparım abi.

Kabul edin veya etmeyin, AK Parti çok kişiye hak etmediği etiketleri, ünvanları, itibarları sağladı.

Sözlerime ister imzanızı atın ister atmayın, AK Parti çok kişiyi mal-mülk sahibi yaptı ama yine de yaranamadığı gibi, bir de küfürlerin altında boğuldu kaldı.

Çünkü adamda izan yok, irfan yok, tevekkül yok, sabır yok, şükür hiç yok.

*

Aslına bakılırsa, kapının önüne konulmayacak adamlara itibar, makam, araba ve yetki-sorumluluk veren AK Partide kabahat.

Bir dirhem oy için, o kadar küfrü, hakareti göze aldılar. Bile bile lades dediler. Aslında iyi niyetlilerdi. Nereden bilsinler karşısındakinin hain olabileceğini, davaya ihanet edebileceğini, nankörlük taslayacağını…

Seçmenin nankör olduğunu, samimiyetsiz olduğunu belki de bilemediler ama gerçek ne yazık ki bundan ibaret.

ve son not; AK Parti dostunu düşmanını bilemedi. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol