Sadece doyurucu spor sayfasını okuduğum gazetenin bu yazarını beğenirim. Futbolda fanatik belki ama (sıkı bir Fenerbahçeli) siyaseten öyle değil. Eğriye eğri, doğruya doğru diyen bir gazeteci-yazar duruşu var. O bakımdan benim favorim. Yazısında yozlaşmayı anlatırken, sormuş:  “Bu nasıl doyumsuz bir dünya halidir? Bu nasıl bir para hırsıdır?” diye.

Tabi cevabını da kendi vermiş. “Aynaya bakıp yüzünü göremeyenler var, vicdanıyla yol arkadaşlığını değiştirenler. Değerler gittikçe yozlaşıyor. Cılkı çıkmış duruşlarda yalanlar tıraşlanıyor artık.” diyerek.

Diyor ki;

‘Hayat tercih sunuyor ağalara beylere; ‘Su sesi çocuk sesi para sesi.’ Ensesi kalınların sevdiği ses bellidir. Çocukların kanını emerken onların kirini hiçbir su paklayamaz ya! O yüzdendir ki onların sevgilisi; ‘para sesi’ utanmazlığın tebessümünde kalleşliğin şifreleri tuşlanıyor artık.

Anlaşılan o ki, günümüzde para sesi her şeyin üzerinde, daha ağır basıyor!

*

Günümüzde geçer akçe para. Kariyer, diploma,  yetenek yok hükmünde. Paran varsa, itibarın var, paran kadar adamsın. Yoksa yoksun.

Ve siz bakmayın bütün çocukların doğarken eşit olduğu masalına!

Hayat kartlarını eşit dağıtmıyor doğarken bile. O yüzden varlığı fark edilmeyen çocukların yokluğu da kimseleri ilgilendirmiyor, sokak hayvanları kadar bile!

Çocukların uykuları azaldı korkuları çoğaldı. Her biri daha hızlı yaşlanıyor artık.

*

Ben o yazarı okuyorum her gün. Tespitleri farklı, yorumları gerçek kokuyor. Ekliyor; “Porsche otomobiliyle polisi öldüren alkollü sürücü sokaklarda fink atmıyor mu?”

Atıyor!

Bodrum'da sürat yapma hakkına sahip olmakla can almaya teşebbüs etmek arasındaki "kan bağını" gazetecilerin içinde bulunduğu tekneyi ikiye bölerek göstermedi mi? Bu demektir ki parası olan züppelere denizde karada ölüm yok! Bir haksızlık festivalinde insanlık taşlanıyor artık.

*

İnsan yaşadıkça umut vardır. İnsanları umut kadar kolay kandıran bir gerçek de yoktur.

Bir hayal kumpanyasında bizi unutkan kılıyor hayat. Sonunu bildiğimiz halde ne kadar çok yeniden başlanıyor artık.

Teknolojinin programladığı bir dünyada nostaljik sığınaklarımız da yerle bir edildi.

Ne sevgi kaldı ortada ne saygı. İsteseydik ne çok şeyi yapardık istemedik. Dünya da bizler istediğimiz için dönmüyor zaten. Dünyayı parmaklarının ucunda döndürenler bizim bu halimizden fazlasıyla hoşlanıyor artık!

İnsan diyecek söz, ekleyecek kelime, sürdürecek cümle bulamıyor!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol