Geçen cumartesi Pazar günü, sıcak günlerde siyaset hareketli saatler yaşadı. Erken ya da baskın seçim iddialarının havada uçuştuğu günlerde, tüm gözler CHP’nin 37. Kurultayına çevrilmişti.

Beni en çok ilgilendiren tarafı, CHP’nin atom karıncası ünvanını ziyadesiyle hak eden, eski Parti Meclisi Üyesi, RTÜK’da görev almış, gazeteci kökenli sayın Ali Öztunç’un yeniden seçilemeyeceği idi.

Kendisini arayıp tebrik ettim, başarılar diledim.

Düşünün, 855 oy alıyor, yeniden güven tazeliyor. Hem de üçüncü sırada… Her ne kadar kendisi üçüncü sıradan seçilmiş olsa da, bizim gönlümüzdeki yeri bir numara idi.

Acaba diyorum, iktidar partisi milletvekilleri veya diğer muhalefet parti temsilcileri de arayıp tebrik etmişler, başarılar dilemişler miydi?

Olmalıydı, olması gerekendi.

*

“Siyasi hayatımdaki en büyük onur!” diyordu yeniden seçilmesine dair telefon açtığımda. Sevinçliydi, mutluydu ve haklı olarak gurur doluydu.

Kendi ifadesi ile bu başarı sadece kendinin değildi kuşkusuz.

Kahramanmaraş il örgütünün…

Başta il başkanı Esat Şengül olmak üzere örgüt elamanlarının… Allah var, ilk günden itibaren sayın Şengül vekilinin yanında, arasında durmuş, desteklemiş, uyum içinde bir siyaset sürdürmüşlerdi.

Belediye meclis üyelerinin…

Ve ilçe örgütlerinin…

Kendisi unuttu ben söyleyeyim ve basının…. Evet bir basın dostu olan sayın Ali Öztunç, bu başarısındaki payları arasında basını unutmadığını biliyorum, farkındayım. Kendisini gündeme taşıyan, sesini duyuran organdı nihayetinde basın.

Netice itibariyle geldiğimiz mahalle aynıydı. Cadde ve sokak aynıydı.

*

Sevincini, mutluluğunu şu cümlelerle ifade ediyordu telefonda; “Kıran kırana bir seçim oldu. Parti Meclis üyeliği önemliydi. Aile içinde söz sahibi olmak farklı bir değerdi. Bundan sonra halkın iktidarını kurmak için, Türkiye’nin her metrekaresinde el ele, omuz omuza, gönül gönüle mücadele etmeye devam edeceğiz.” diyor, tüm partililere, delegelere, üyelere ve her daim kendisini destekleyen Kahramanmaraşlı hemşehrilerine teşekkür ediyordu.

Haklıydı. Kimse tek başına başarı hikâyesi yazamıyordu ve ağaç dalıyla gürlerdi.

*

Kentin sorunlarını yerelden alıp ulusala taşıyordu.

Mecliste kürsüye çıkıp en çok konuşan, memleketin sorunlarını gür sesiyle duyuran, çözüm odaklı önerilere sunan isimdi Ali Öztunç.

Atom karıncaydı. Çünkü yarın seçim varmış gibi harıl harıl çalışıyor, koşturuyor, yorulmuyor, yüksünmüyor, karış karış, adım adım geziyor, insanlara dokunuyor, insanları dinliyordu.

Termik santrallerinin filtresini gündeme getiren oydu. Hava kirliliğini, zehir soluyan insanların dramını…

Aksu Çayı’ndaki zehiri meclise taşıyan oydu. Daha neler, neler…

Fincancı katırlarını ürküten, insanların uykusunu kaçıran ama bunun uyanında hemşehrilerinin gönlünde taht kuran da oydu.

Hayırlı olsun sayın Öztunç!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol