Çocukların meraklı ve öğrenmeye çok yatkın olduğu erken yaş dönemlerinde bu konuyla ilgili sordukları soruların mümkün olduğunca hemen cevaplanması değilse ertelemeyi çok uzatmamak gerektiğini belirten Gün,“Cinsel eğitim ailelerin genelde kendi değer yargılarına göre veriliyor. Özel alan mahremiyetinin korunması önemli olduğu gibi baskılayıcı ve yasaklayıcı anlayışın da olumsuz sonuçlar doğurabileceği göz ardı edilmemeli” dedi.
Çocuklara her şeyden önce özel alanlarının olduğu ve herkesle paylaşılamayacağı bilincinin verilmesi gerektiğinin altını çizen İlkay Gün, günah, ayıp gibi tanımlamaların suçluluk duygusu oluşturacağını veolası bir cinsel istismar durumunda çocuğun ailesiyle bu konuyu paylaşamayacağını, bu nedenle cinsel eğitimi önemsemek gerektiğini söyledi.
Çocukların cinsel kimliği ile barışık olması için bir cinsiyeti diğerinden üstün görmemek gerektiğinianlatan Gün, çocuklara‘’İnsanlar kötüdür güvenilmezdir’’ gibi onların sosyal ilişkilerini etkileyecek yanlış mesajların da verilmemesi önerisinde bulundu.
Velilerin de görüşlerini paylaştığı söyleşide İlkay Gün, ailelerin kimi durumlarda cevaplamakta zorlandığı çocuklarının sorularını pedagojik olarak nasıl yanıtlayabileceklerini anlattı.