2013-01-09 09:34:27

Osmanlı Devletinde din ve devlet ilişkileri (2)

09 Ocak 2013, 09:34

Konumuzun daha iyi anlaşılması açısından Osmanlı Devleti’nde din ve devlet ilişkilerinin belli dönemler içerisinde değerlendirmek daha doğru gözükmektedir. Bu açıdan yedi kısımda incelemeye çalışacağımız konuları şu başlıklar altında incelemekte fayda vardır:

1-İslamiyet’ten önceki Türk devletlerinde din ve devlet ilişkileri

2-Selçuklular döneminde din ve devlet ilişkileri

3-Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde din ve devlet ilişkileri

4-Fetret dönemi din ve devlet ilişkileri

5-Fatih Sultan Mehmet dönemi din ve devlet ilişkileri

6-Yavuz Sultan Selim dönemi din ve devlet ilişkileri

7-Tanzimat’tan sonra din ve devlet ilişkileri

I. İSLAMİYET’TEN ÖNCEKİ TÜRK DEVLETLERİNDE DİN VE DEVLET İLİŞKİSİ

Türklerde devlet anlayışı bir var olma nedeni olarak anlaşılmış ve her şeyin üzerinde tutulmuştur. ’’Ya devlet başa ye kuzgun leşe’’ atasözü devletin varlığının ve gücünün neler ifade ettiği açısından önemlidir. Devlet, milletini her türlü tehlikeye karşı koruyan, halkı düzen ve adalet içinde yaşatan, onun maddi ve manevi bakımdan gelişmesini ve refahını sağlayan vazgeçilmez bir müessesedir. Türk hakanlarınca ortaya konan gök çadır güneş tuğumuz düsturu da, Türk devletinin evrensel sınırlarını ortaya koyması açısından önemlidir. Ayrıca devlet-i ebet müddet ve nizam-ı âlem kavramları da Türk hükümdarlarının amaçlarının ne olduğu ve ne için mücadele ettiklerini bize çok açık göstermektedir.

Türk devlet geleneğinde töre, ’’Tanrı’dan gelen Kut’tan ayrılmaz bir bütün teşkil eder. Bu devlet anlayışı ve bu hedefler doğrultusunda Gök Tanrı’dan gelen kut ile Hakan olan hükümdar Tanrıdan aldığı bu güçle açları doyurmalı, çıplağı giydirmeli ve güçsüzü korumalıdır.       Türk Hakanı gücünü Tanrı’dan almış ama asla tanrılaşmamıştır. Hiçbir şekilde Mısırdaki firavun türü bir hükümdarlığı yoktur ve başarısız olduğunda Kut ondan tekrar alınacaktır. İşte bu yetkiyi almış hakan bu devleti binlerce yıllık kültürün mirası olan töre ve yasayla idare edecektir. Devlet hayatında yasanın önemini de ‘’İl gider töre kalır’’ diyerek vurgulamış yurdun kaybedileceğini ama bu yurtta egemen olan Türk devlet kültürünün töresinin ilelebet devam edeceğini belirtmişlerdir. İbn Haldun‘un da tespit ettiği, bozkır göçebe toplumunda güçlü bir şekilde oluşmuş bu asabiyet duygusunun oluşturduğu devlet yapısı binlerce yıl kökleşerek günümüze kadar varlığını sürdürmüş ve devletin temelini oluşturmuştur.

Türk devlet geleneğinin temelini adalet teşkil eder ve Türk hükümdarların birinci özelliği de en başta adil olmasıdır. Bu anlayışın ilk belirtilerini Orhun kitabelerinde görmek mümkündür ve Bilge Kağan Türk Milleti’ne şöyle hitap eder; “Yukarda Tanrı basmasa aşağıda yer delinmese, Türk milleti ülkeni törünü kim bozar” diyerek devlet açısından töre yani kanunun önemine vurgu yapar ve bunun Tanrı’dan başka kimsenin değiştirmeye muktedir olmadığı değişmez kurallar olduğunu belirtir.

Ayrıca Türk devlet geleneği ve hakanlarının vasıflarını çok ayrıntılı ifade etmesi bakımından Yusuf Has Hacib’in yazdığı Kutadgu Bilig büyük önem arz eder. XI. yüzyıl Türk devlet geleneğini gelecek nesillere anlatan bu eserinde ana teması adalet ve kanundur. Bu fikrini şöyle ifade eder; ’’Beylik iyi bir şeydir. Fakat daha iyi olan kanundur ve onu doğru tatbik etmek lazımdır.’’

Metehan’dan başlayarak binlerce yıl süren bu töre ve yasa geleneği devletin içinde hep var olmuştur. Müslüman olan Cengiz Han Oğulları dahi, bilhassa devlet idaresinde yasa esaslarına titizlikle sadık kalmışlardır. İran’da hüküm süren Cengiz Oğulları yasa’nın bir nüshasını hususi bir hazinede muhafaza etmişlerdir.  Görüldüğü üzere Türk devlet hayatında devletin omurgasını töre oluşturmaktadır. Bu töre sayesinde binlerce yıl süre devlet geleneği temel yapısını hep muhafaza etmiş ve adaleti dünyada hakim kılma ülküsü İslamiyet’le birleşince daha bir etkinlik kazanmış ve artık ‘’adalet mülkün temelidir’’ anlayışı doğrultusunda yeni bir İslam devletinin temelleri atılmaya başlanmıştır.                                                                                                                                     

NOT: DEVAMI YARIN…