TÜRKİYE’NİN GÜNCEL MESELELERİ

İçimizde bizi ayrıştırmak isteyenlere dur demek bizim görevimiz. İçimden bir ses milletimizin sessiz çığlığı olduğunu düşünüyorum. Biz buna inanarak yola çıktık. Kahramanmaraş kahramanlığı bir anda almış değildir, onun ciddi bir birikimi onun ciddi bir yeri vardır. Bu ülkede yokluğun kader olduğuna inanmıyorum tek bir şeye inanıyorum, Allah’ın en büyük nimeti akıldır. Allah’ın ilk emri ‘oku’ dur. Eğer okuyup yüreğimizin sesiyle harmanlarsak bu ülkede üç yıla kalmaz tüm sorunlar çözülür. Ama bakın Müslüman topraklarda kan, göz yaşı kader olmuş. Benim itirazım var buna, inanıyorum ki sizde içinizdeki sesle itirazım var diyorsunuz. Buna artık bir çözüm bulmak lazım.” dedi.

İnşaat Yüksek Mühendisi Siyaset Uzmanı Mehmet Koyuncu ise yaptığı konuşmada, “Kahramanmaraş’ın yiğit evlatları hepinizi sevgi saygı ve muhabbetle selamlarım değerli arkadaşlar ben 58 yaşındayım yaklaşık 40 senedir mücadele etmekteyiz, aklım yettiğinden buyana, Türkiye hep büyük sıkıntılardan geçiyor bu sıkıntılardan kurtulamadık sebep batı emperyalizminin içimize kadar nüfuz etmesi Türk, milletlerinin yıkılışları hep bu yüzden olmuştur. Osmanlı cihan devletini param parça etmişler istiklal marşı şairi Mehmet Akif Ersoy’un medeniyet sizlere çoktan verildi evvela parçalamak sonrada yutmak cihan devleti Osmanlı kurtuluş savaşından sonra sekiz buçuk milyon kadın, çocuk, yaşlıdan ibaret nüfus kalmış Müslüman Türkleri Hıristiyan ve Yahudi alemi tehlike olmadan çıkardıklarını düşünmüşler fakat bugün yeniden 78000 km topraklar üzerinde nüfuzumuz 76 milyon olmuştur bu İslam aleminin ve Türk dünyasının düşünülmesi Yahudi ve Hıristiyan alemini rahatsız etmektedir. Türk ve Müslüman alemi bunların uykusunu yitirmelerine yeter. Şimdi diyorum ki! Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi” medeniyet çoktan beridir bize diş biliyor evvela parçalamak sonrada yutmak biliyor.” Türkiye’nin meselesi ilk önce birlik ve beraberliğimizdir…… az önce hocamız Allaha inanmadıkça birbirinizi sevmedikçe tam iman etmiş sayılmazsınız

Osmanlı cihan devletini param parça etmişler.” Türk milletini atom bombası atsalar sindiremeyecekler değerli arkadaşlar. biz eğitimi milli, ekonomisi milli, hukuku milli, kanunları kamu vicdanını yansıtan geri kalmışlıkla cehaletten kurtulmuş bir Türkiye’nin Allahın izniyle mimarı olacağız, değerli arkadaşlarım sizleri daha fazla sıkmak istemiyorum asıl konuşmacı Prof.Dr. Abdurrahim Karslı, hocamız sizlere hitap edecekler. Ayrıca mekanı cennet olsun Abdurrahim Karakoç hocamızın şiiri ile sözlerime son veriyorum dedi.

Ellerin yurdunda çiçek açarken

Bizim ile kar geliyor gardaşım

Kimler çizmiş bu hududu gönlüme

Dar geliyor dar geliyor gardaşım

Üç aylık bebekler tutuldu taşa

Düşmanlar geriden eyler temaşa

Yaradan böylesin vermesin başa

Zor geliyor zor geliyor gardaşım.

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Medeni Usul Hukuku ve İcra İflas Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahim Karslı ise yaptığı konuşmada, Bizler “Milletimizin Sesi” ismi ile kendimizi tarif ettiğimiz, siyasi bir fikir hareketi olarak, “Türkiye’nin güncel meseleleri” konulu bir konferans düzenlemiş bulunuyoruz.

Bilindiği üzere sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Bazılarının ilaç olarak sunduğu şeyleri, bazıları zehir olarak ifade ediyor. Doğru ve yanlış, iç içe, aynı tezgahta sunulur oldu. Dün çamur ve kirli olanlar bugün makbul ve mübarek oldu. Hülasa bu kargaşa içinde, karanlık istikbalimizin aydınlatılması için, meşru şartlar dahilinde, milletle meşverete ihtiyaç vardır.

Birbirimizi, kırmadan, incitmeden, düşmanı sevindirip, kendimize güldürmeden, içtimai hayattaki dertlerimize, sahip olduğumuz değerler ölçüsünde, kendi ilacımızı kendimiz bulmamız gerekir. Zira başkasının reçeteleri derdimize çare olmuyor. Bu toplantılardaki maksadımız sıkıntılarımızı birlikte tespit etmek ve çözüm çarelerini istişare etmektir.” Dedi.

“Bu toplantı benim 30 yıllık okuduklarımın sizinle testi, istişaresidir. Bu arkadaş 30 yıl ne okumuş diye, dersin burda tekrarı, siz de test edesiniz diye geldik.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Abdurrahim Karslı sözlerine şöyle devam etti:

“Bu millet ne zaman maksadını gerçekleştirmeye matuf biraz yol almışsa yabancı güçler, siyonistler, emperyalistler bu milletle uğraşmışlar. Ama nasıl uğraşmışlar bir yolu var; kendileri planlarını maalesef bu milletin içinden bulduğu insanlarla iştirak halinde olarak kullanmışlar.”

Türkiye’de milleti kendi değerlerinden soğutmak için yıllardır çalışmaların yapıldığını, ancak yeniden bir canlanma olduğunda engel olarak PKK’nın çıkarıldığını savunan Karslı şunları,“Hedef şu, bu millete hâkim olmanın bir tek yolu var, bu milleti Kuran’dan soğutmak. Fakat hikmeti ilahi bu millet o değerlerden soğumadı, yeniden o değerlere ısındı ve geldiği noktada cidden kendi varlığını yeniden hissettirmeye başladı. Şimdi yeniden hissedilen bu memlekette ne yaptılar? Bakın bunlar senaryo değil. 1980 öncesi bu memlekette gençlerimizi bir birine kırdırdılar, 15 bin genç öldü. Sonra bir gece bir hadise oldu, ne dedik; biz dolandırılmışız, oyuna geldik dedik. Biz birbirimizi niye öldürülmüşüz dedik. 80 bitti önümüze başka bir şey kondu, PKK meselesi. Oyun hep devam ediyor, pkk meselesi 30 küsür yıl uğraştık neye mal oldu, 40 bin insanımız öldü, 400-500 milyar gitti. Bunlar teori değil artık herkes biliyor ki, pkk eşittir; 1 dış güçler, 2 devletin içindeki temsilcileri, 3 dağdaki güçler, silsilesi bu. Bakın hep ikincisi birincisine tabidir, devletin içindekiler dış güçlere tabidir, dağdakiler her ikisine tabidir.”

Hükümetin pkk’yla hiçbir şey konuşmadık, onlara hiçbir şey vermeyeceğiz şeklindeki konuşmalarının doğru olmadığını savunan Karslı şunları söyledi: “Şimdi durun deyince duruyor, vurun deyince vuruyor. Demek ki o zaman bu oyunun bu milletle alakası yok, bu ihdas edilmiş bir oyun, bu bir senaryo. Bakın, durun dediği zaman duruyor, bakın birkaç aydır vurmuyor. Peki, biz ne yaptık, daha önce 40 tane denediğimiz şeyle durduramadığımız bu oyun birden bire niye durdu. Bunda bir gariplik yok mu? Biz bunda bir gariplik var diyoruz. Ve akil olsun, akilli olmasın kim olursa olsun, ya şunun bize bir doğrusunu anlatın da bari onu bilelim biz nerde dolandırıldık, bir sıkıntı var. Şimdi bu dur deyince neden durdu, hiçbir şey vermedik, hiçbir şey konuşmadık durdu deniliyor. Madem hiçbir şey vermedik, hiçbir şey konuşmadık da daha önce bu meret niye durmadı, neden bu kadar kan aktı?

Yetkililer bir şey konuşuyor, hiçbir şey vermedik, hiçbir şey yok, bir anlaşma yok ama dağdaki Kara Yılan mıdır beyaz yılan mıdır ne zıkkımın dibidir o da diyor ki biz böyle konuşmadık. Şu olacak, şu olacak, şu olacak. Gazeteler de görüşmeleri neşrediyor, Apo’da diyor ki, biz devlet seviyesinde görüşüyoruz, tamamımız hür olacağız, yasal düzenleme olacak işte başkanlık sistemine tarafız.

Şimdi bunları derken daha önce yaşadıklarımızı ve söylenenleri de biriktirince gene bizim başımızda bir felaket var, aman teyakkuzda olalım.”

Karslı: “Biz, bunlar hallolacaksa adalet öçlüleri, hukuk ölçüleri, hakkaniyet ölçüleri içinde hallolmalı diyoruz. Neden, çünkü biz yıllardır bu adaleti arıyoruz, bir türlü hiçbir işimizde bulamadık.” şeklinde konuştu.