Aslen Afyonlu olup, 23 senelik bürokratik yaşamında Kahramanmaraş'a daha önce gelmiş, ancak birkaç saatlik kalış sürecinde kenti tanıma imkânı bulamamış Orman Bölge Müdürü ile sohbet ederken, ilk sorumuz, fidan dikimi ile ilgili oldu.
Altındaş'ın cevaben; "Sizin de bir dikili fidanınız oldu o gün. 2015 sonu, 2016 ilkbaharında 6 milyon fidan dikilecek. Bu rakamın yarıdan fazlasını Kahramanmaraş ilinde, kalanını da Bölge Müdürlüğümüze bağlı diğer illerde dikeceğiz. Programımız bu şekilde. Bizim genel olarak, yazın üzerinde yoğunlaştığımız konu ile kışın üzerinde yoğunlaştığımız konular farklı. 2015 sonu, 2016 ilkbaharında fidan dikimi ile birlikte, erozyon kontrol çalışmaları geliyor!" dedi.
ORMAN YANGINLARI VE ALINAN TEDBİRLER!
Yaz mevsiminde ormanlık alanlarımız yangın tehlikesi ile karşı karşıya kalırlar. Kasıtlı ya da kasıtsız. Orman yangınlarına karşı hangi tedbirleri alıyorlardı? Bize; "Orman yangınlarına karşı her türlü tedbiri zamanında alıyoruz. 2 tane helikopterimiz, bir de uçağımız var. Bizim için en önemli olanı, orman yangınlarına erken müdahale edebilmek. Bunun için uçak ve helikopterlerimizi mutlaka kullanıyoruz. Hava aracı olduklarından, yangına müdahalede daha etkinler. Orman Bölge Müdürlüğü olarak Türkiye genelinde başarılı bir sezon gerçekleştirdik. Aşağı yukarı hektar 150-200 hektarlık bir orman yangınımız oldu. Bunun üç tanesi büyük orman yangını şeklindeydi, biri Antakya'da 50 hektar, diğeri de yine Antakya'da 20 hektarlık bir alanı kapsıyordu. Bunlar terör kaynaklı, ulusal basında yankı uyandıran orman yangınlarıydı. Aynı anda 4 farklı yerden çıkmıştı. Hava karardıktan sonra yangına müdahale daha zorlaşıyor. O yüzden bunlar kasıtlı ve bilinçli olarak çıkartılan orman yangınlarıydı." açıklamasında bulundu.
HABERLER İNSAFLI OLMALI, AMA DEĞİL
Orman Bölge Müdürlüğü olarak, en etkin ve en erken biçimde yangınlara müdahale ettiklerini tekrarlayan Altındaş, 400 adet yangın işçilerinin olduğunu belirterek, buna mukabil arazözlerinin de (5 adet) yangınlarda kullanıldığını kaydetti, "Bir gün sizleri bu arazözlere bindirip, ormanlık alanlarda tur attırmayı düşünüyorum" dedi ve arkadaşlarının hangi şartlarda çalıştıklarını görmemiz açısından bunu önemli bulduğunu vurguladı. "Ölmez sağ kalırsak basın mensupları ile bir helikopter turu gerçekleştirmek en büyük arzum" diye konuştu, sonra da meseleyi ulusal basının yaptığı garip haberlere getirdi, bakın bu meselede ne söyledi; "Orman yangınına müdahale etmek, arabanın marşına basıp dağa, yangın alanına gitmek o kadar basit değil. Bizim hangi şartlarda ve coğrafyalarda çalıştığımızı onun için sizlerin görmesini istiyorum. O ulusalda çalışan gazeteci arkadaşlarımız bunları görürlerse, daha insaflı haberler yaparlar diye düşünüyorum"
YANGINA ERKEN VE ETKİN MÜDAHALE
Bilindiği gibi, 'Alo 177' yangın ihbar hattı var. Acaba bu hat amacı dışında kullanılıyor, asılsız ihbarlar için ne yapıyorlardı? Örneğin 'yürek yangınını söndürebiliyor musunuz?' gibi saçma sapan ihbarlar da gelmiyor değil. Vatandaş cepten de arasa, ki ücretsiz, ekipler derhal yangın mahalline hareket ediyorlar. Zaten yangın söndürme ekibi o mıntıkaları, coğrafyayı yakından bilen insanlar. İhbarla üç aşağı beş yukarı yangının nerede olduğunu tahmin edebilirler. Bölge Müdürü Altındaş, bu mesele hakkında şu bilgiyi veriyor; "Bir kere bu yıl içinde 2 milyon 170 bin ihbar geldi. Bunun 2 milyonu asılsız. Dalga geçmeler, çocukların araması, duygusal yaklaşımlar vs. gibi magazinler soru ve sorunları olanlar zaman alıyorlar, yok yere arkadaşlarımızı meşgul ediyorlar. Neyse, biz ihbarı alır almaz, hemen helikopterlerimizi ve uçağımızı devreye sokuyor, en etkin biçimde önlüyoruz"
GÜNEŞ PANELLERİ NE İŞE YARAYACAK?
Bölge Müdürlüğü otoparkı içerisine yerleştirilmiş güneş panelleri çarptı gözümüze. Panellerin yanına gittiğimizde, bize çarpıcı ve ilginç açıklamalarda bulundu Altındaş; Malum, yangın gözetleme kuleleri dağların zirvelerinde oluyor genellikle. Yazın veya özellikle soğuk ve karlı kış günlerinde bu kulelere ulaşmak çok zor. Isınma ciddi sorun teşkil ediyor iken, (çünkü elektrik yok) köylerden uzak yerlerde kışın işçiler soğuktan donma tehlikesi bile geçirebiliyorlar. Bunun önlemini de güneş panelleri ile almayı düşünmüş. "Bu kulelerde kalan arkadaşlarımız, buzdolabı kullanamıyorlar, televizyon seyredemiyorlar, ısınamıyor. Hele telsizlerin çalışmasında sıkıntılar da olunca, bu tip sorunlar büyüyor. O yüzden 9 gözetleme kulesinde, elektrik sıkıntısını bu panellerle aşmayı hedefledik. Genel müdürlüğümüz sağ olsun, bu ihtiyacımızı giderdi. Talimat verdim, kendi evlerimiz nasılsa, kulelerin içi de öyle olsun dedim. 24 saat kulede kaldıkları için mahrum olmalarına gönlüm razı gelmez"