Sevdiğimiz için neler yapmayız değil mi?
Ve neler yapmadık ki?
Sevdiğimiz için neler yapmama bizi kendi kişiliğimizden çıkarmamalı. Sevgi çok şey olsa da her şey değil. Dizilerde, filmlerde işlenen konu olan sevgi çamura batırılıyor.
Bu çamur aldatmadır. Bu çamura sevgi-aşk süsü verilip romantizm adı veriliyor. Gerçekten de biz böyle miydik, böyle mi olmalıydık?
Romantizm hilesi insanımızda ters etki oluşturmaktadır. Gün geçmiyor ki hanımını aldatan erkek veya kocasını aldatan kadın haberleri işitmeyelim. Aldatmanın sevgiyle veya aşkla ilgisi olamaz. Aldatma karakter sorunudur.
Bir anlık heves kalbin önüne geçmektedir. Gerçek sevgi kalptedir. Kalp ise karanlık duyguları, ihanetleri kabul etmez.
İnsan gözüyle beğendiğini kalbiyle seviyor sanıyor.
Güven insanlar için vazgeçilmezdir. Aldatan insanlara empati yapmalarını söylediğimizde yüzleri ekşiyor. Başkalarına yaptıkları hatanın kendilerine yapılmasını ve kendilerinde var olan güven duygusunun zedelenmesini istemiyorlar.
Güven o kadar önemlidir ki yara aldığı zaman tekrardan iyileşmesi zor olur.
*
Aldatma kişisel sorun değildir. Bulaşıcı bir hastalık gibi yayılan bu durum toplumsal sıkıntılara yol açmaktadır. Günümüzde evlilikler neden erken bitmektedir?
Daha 1. sınıftan itibaren öğretilen “Aile toplumun çekirdeğidir”. Çağımızın hastalığı aldatma yüzünden aileler kurulamamakta ve nice aileler bitme noktasına gelmektedir.
Halkımızın çoğu Müslümandır. “Aldatan bizden değildir.” Hadis-i şerifini ya Müslümanlar unuttu ya da hadis-i şerifleri önemsememeye başladık; kendi değerlerimizle zıtlaşır olduk.
Çağımızın hastalığından kurtulma zamanı gelmedi mi?