Bu meselede erkeklerin tercihi ne olabilir! Konuşmayan, düşünce beyan etmeyen, fikrini söyleyemeyen, susmayı her halükarda ve ortamda tercih eden, susmanın geçinmek için en büyük araç olduğuna inanan kadınlar mı daha çok tercih sebebi, yoksa car car ötenler mi?

Bugünkü köşe yazımı bu meseleye ayırdım!

Kadınların da fikri olmalı. Çalışsın çalışmasın, eve üç beş kuruş getirsin getirmesin, onlar da düşüncelerini özgürce ortaya sermeli.

Tabi toplumda ve erkeği yanındaki karşılığı ne olur, o da tartışılır.

Ve en önemlisi de, susarsanız, sıra size gelir!

*

Soruyu sordum ama cevabını da vermek isterim elbet. Bence her ikisi de maruz kalıyor, kimisi psikolojik dayatmalarla, kimisi de darp ve cinayetle sonuçlanıyor.

Maalesef bu toplumun acı bir gerçeği. Bunun önüne geçmek için bir sürü yeni kanun ve projeler hayata geçirildi, fakat üzülerek görüyoruz ki hala devam etmekte, edecek gibi de görünüyor!

Bence bunun için toplumun en derinine inmek lazım. Geçene haftaki yazımda da belirttiğim gibi, ağaç yaşken eğilir. Geriye dönemeyeceğimize göre, yetişkinlerimizi nasıl bilinçlendirebiliriz!

*

Nasıl aile hekimimiz var ise, aile ve bireyler için psikolojik destek olması, hatta bunun zorunlu olması gerekiyor kanımca. Bununla bir adım atmış oluruz ve belki de kadına şiddetin önüne bir barikat kurabiliriz.

Bu hafta bu kadar arkadaşlar!

Benimki naçizane tavsiye, inanıyorum ki hiçbir şey için geç kalmış değiliz.

Sağlıklı, mutlu, şiddet olmayan günler dileğiyle, gelecek yazıda görüşmek üzere…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol