2023-04-02 07:59:10

Düştük, kalkacağız ama bu defa imanla

Hülya GÖRGEL

02 Nisan 2023, 07:59

Artçıların şiddeti beklenilen şekilde küçülmüyor.

Uzmanlar bu durumun pek normal olmadığını dile getiriyorlar.

Dolayısıyla hayat akışımızdaki belirsizlik hala devam ediyor.

Demek ki hala içimizde bilinç sıçramasına uyum sağlamayanlar var.

Yani hala madde tapıcılarının zihniyeti şehrin bilincine hakim olma mücadelesi veriyor.

İslam öğretisinde, aslında tevile gerek olmayan çok net bir önerme vardır. Aksilikler, insanca yaşamadığımız için olur.

Her ne kadar tevile gerek yok desek te biraz açalım.

Depremi biz mi yaptık?

Hayır, depremi biz yapmadık, yapmadığımız gibi böyle bir tabiat olayını yapmaya hiç kimse tek başına muktedir değildir.

Ancak, depremin neticesinde yaşadıklarımız, bizim yüzleşmemiz ve bir an önce halletmemiz gereken konular.

*

Şehrin hali ortada...

Maraş'ın sahipsizliğini, ilgisizliğini, bakımsızlığını ve kendi kaderine terk edilmişliğini yazmaktan ben artık mutlu olmuyorum çünkü hiçbir yetkili gerçekleri duymak ve gerekenleri yapmak istemiyor. Hatta bazen özellikle mi yapmıyorlar ki acaba diye soruyorum kendime.

Görünen o ki iş gene bizlere yani insanlık adına bir iyilik yapmak arzusunda samimi olan Maraşlılara...

Nereden başlayacağız?

Önceliklerimizi ve değerlerimizi yeniden belirleyeceğiz.

Şartlara göre sorumluluk bilinci ile hareket edeceğiz.

İşini sağlam yapan, çalışkan ve iyi niyetli insanları harcamayacağız.

Yapılması mecbur olan işlerden kaçınmayacağız ama hırsız çetelerinin bu mecburiyetleri rant müessesi haline dönüştürmesine fırsat vermeyeceğiz.

Kısacası, düştük, düştüğümüz yerden kalkacağız.

Nasıl?

*

Selam vermediğimiz o komşumuz var ya, ona ta gönülden bir selam vereceğiz.

Yıllardır küs yaşadığımız o insanlar var ya, işte onlarla içsel barışımızı yapacağız.

Helalleşmemiz gereken kim varsa, içimizde zerre kin ve şüphe olmaksızın helalleşeceğiz.

Bana dokunmasın diye sessiz kaldığımız kötücül insanlara, gerektiği gibi tepki ve tavır koyacağız.

Haksız olduğunu bile bile güçlünün yanında durmayacağız.

Hayatında kaç yumruk yediğini bilmediğimiz başarılı insanları sırf hayat standartları bizden yüksek diye kıskanma hakkına sahip olmadığımız bilincini kendimize kabul ettirmeye, kendimizi mecbur edeceğiz.

*

Şükürlü yaşamak mottomuz olacak.

Yaşarken sahip olduklarımızın kıymetini bilmeye ve yaratılmışları beğenmeye kendimizi mecbur edeceğiz.

Ve insanlardan kolayına vazgeçmeyeceğiz.

İnsan kaybetmek değil, insan kazanma başarısının haklı kıvancını içimizde duya duya, tembelliğe savaş açacağız.

Biz kendimizi eleştirmekle işe başlar ve sağlam birer Nasuh Tevbesi yaparsak, yeniden başlamak için uygun şartların da Rabbil alemin tarafından anında yaratılacağına ve insanın hizmetine sunulacağına dair şüphemiz yoktur.

Olur ki yapacağımız dönüşler, pişmanlığımızın ispatı olur, dönüştürülmüş zihinlerimize format atar ve şayet vakit çok geç değilse, felaketlerin şiddetinin azalmasını gerçekleştirerek bu dünyada oluş sebebimizin hakkını vermeye sebep olur.

Kalın sağlıcakla.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.