Zaten düşündükçe, kafa yordukça psikolojiniz bozuluyor! Zira bu şehirden sorumlu olduğunu ileri süren, iddia eden insanlara bakıyorum, benim oylarımla işbaşına gelmiş kimselerin icraatlarına dikkat kesiliyorum, bu şehri benim düşündüğüm kadar düşündüklerine inanmadığımı yazmak zorunda kalıyorum.
Kimse bu şehri benim kadar sevemez!
Kimse bu şehri benim kadar düşünemez!
Bu şehre hizmet etsin diye oy verdiğimiz belediye başkanları, siyasiler, atanmışları da buna ekleyecek olursam, meğerse bu şehri benden daha çok seviyor, benden daha çok düşünüyormuş.
Fikir beyan ediyorsun, ‘şu, bu, şunlar ve bunlar yapılsa daha iyi olur!’ diye öneri sunuyorsun, ‘senin bu işlere aklın yetmez. Biz senin adına bu şehri severiz, senin adına düşünürüz!’ mantığından hareketle, seni elinin tersi ile kenara itiyor.
Yok sayıyor seni.
SEÇİM ZAMANI NELER SÖYLEMİŞLERDİ NELER.
Neler vaad etmişlerdi, neler. Evet, neler söylemişlerdi ağızlarını doldura doldura. Vatandaşın gözünün içine baka baka…
Ne kadar proje söylemişler, bastırdıkları kitapçıkta ne kadar büyük projeleri hayata geçireceklerini söylemişlerdi, neler…
Oysa şu gün olmuş, elde yok avuçta yok misali, gözle görülür yatırım, proje de yok. Olan bitenin tamamı makyaj, ya da birilerinin yarım kalmış projelerini göz boyamayla yeni hizmet, yeni proje gibi servis etmek.
Oysa kitapçıktaki yazılanlara bakıyorsun, bu kadar büyük, bu kadar ciddi projeleri yapamayacaklarını bildiğin halde, ki maddi imkanları da göz önünde bulundurursak, mümkün olamayacağını bile bile, bizi kandırdıklarını sanıyorlar.
Bilmiyorlar ki, söyledikleri yalanlar, kul hakkına giriyor!
Eh, bunu hatırlatırsan da, senden kötüsü olmuyor!
ANDIRIN’IN OKUMA-YAZMA ORANI MESELESİ
Geçenlerde gazetemizin ve sitemizin imtiyaz sahibi sayın Mehmet Fiskeci Andırın’a gitmiş, izlenimlerini siteye taşımıştı. Doğrudur, bugün hangi resmi kuruma girseniz, beş masadan en az ikisinin Andırın’lı olduğuna şahit olursunuz. Bu ilçede fabrika yok, tesis yok. İnsanların bütün amacı okuyup, memur olmak, geleceklerini garanti altına almak iken, nedense bu ilçemizde nitelikli, yani sınavlı bir okul, yani FEN LİSESİ’nin olmayışı büyük bir eksiklik.
Üstelik de birçok kurumun başındaki yetkili de vekil. Yani ilçe vekaletle yönetiliyor.
Lakin belediye hizmetleri noktasında, Andırın halkı Başkan Ahmet Doğan’dan memnun. Şahsiyeti, hizmetleri ile Andırın halkının gönlünde taht kurmuş sayın Doğan.
KAHRAMANMARAŞSPOR, FORMA SATIŞI, BAŞKAN CEYHAN’IN İSYANI
Haberi ve yorumları gazetelerden ve sosyal medyadan öğrendim. Gerçi pek gazete okuyan kalmadı, yazılı basının bittiği iddia edilse de, yine yazılı basın iletişimin en güçlü yanı. Ama sosyal medya daha çabuk, daha seri, daha hızlı…
Anlı şanlı markalar, firmalar forma almışlar, ancak parasını ödememişler. Başkan Fatih Mehmet Ceyhan bu sebeple isyanları oynamış.
Bu takıma sahip çıkmak gerek! Bürokratlarımız, siyasilerimiz, başkanlarımız, özel zevklerine, alışkanlıklarına ayırdıkları zamandan birkaç dakika çalarak maça gelmeli, taraftara ve takıma destek vermelidir.
Hatay’da, Belediye Başkanı CHP’li olmasına rağmen, (çünkü futbolun rengi, milliyeti, partisi olmaz) futbolcu transferlerini bizzat yapmış, takımın süper lige çıkmasında başrol oynamıştı. Helal olsun!
Peki, biz bizim yarımız kadar dahi olmayan Hatay kadar neden olamıyoruz?
Bu şehri bizden daha iyi seven, daha çok düşünenler, acaba bu soruya ne cevap verecekler, insan merak ediyor!