Maksatlı, kasıtlı, yıpratma ve itibarsızlaştırma gayreti, iyi niyeti zorlar, verimi düşürür, çalışma ve barışma zeminine darbe vurur. Art niyet, rekabete de çelme takar sonunda.
Sonra... Her ailede birileri yanlış yapar, hata işler, yasal zemin dışına çıkar, ama bedelini de kendi öder. Bunu ailenin tümüne şamil kılmak, etik değildir. Çünkü bilinir ki, her koyun kendi bacağından asılır.
TAŞ OCAKLARINI MASAYA YATIRACAK OLURSAK!
Aksu'dan Kılılı'ya kadar olan mesafede, birçok kum, taş ocağı ve kilit parke imalat tesisi mevcut. Sadi Dertli'ye ait Limas taş ocağı, İsmet Zedeli'ye ait Hematit taş ocağı, Mehmet Çullu'ya ait Arıtek taş ocakları yanında, bugün itibariyle dış piyasaya yol malzemesi üreten bir taş ocağı daha var.
Uğur İnşaat'a ait, halen 52 çalışanı var. Kılılı'da, içeride.
Ancak, her ne hikmetse, hedef gösterilmek istenmiş olmalı ki, yöre halkı ile firma karşı karşıya getirildi. Çevreye verdikleri rahatsızlık sebebiyle halkın belediyeye ve kaymakamlığı şikâyet ettiği doğru. Şikâyet var, köy halkının yol kestiği de doğru, lakin güç kullanma, arbede yaşanmadı. Taş ocağında 40'ın üzerinde kamyon var çalışan, hepsi de Çakallı köyünden.
Ülke ve dünya gündemini meşgul eden, darbe yanlısı hain ve alçak FETÖ ile bağlantı kurularak, firma yıpratılmak istenmiş. Ancak firmanın hiçbir siyasi parti ile rabıtası olmamış. Lakin vatanını, devletini ve milletini seven her insan gibi, onlar da demokrasiye, milli iradeye inanmış, gönül vermiş kimseler.
ÇEVRE RAHATSIZLIĞINI YOK EDECEK YENİ YOL İÇİN ONAY BEKLENİYOR!
Kaldı ki, kamyonların üzerine yüklene malzemeler tozumaması için önce sulanıyor ve nakli esnasında tehlike arz etmemesi içinde üzeri branda çekilerek kapatılıyor. Baktığımızda köyün de içinden geçen yollar sürekli ıslak. Belli ki sulanıyor. Hatta bunun için köyün kenar bir yerinde ruhsatlı özel su kuyusu bile açılmış. Toz kalkmasın, çevre sakinleri rahatsız olmasın diye...
Buna rağmen, vatandaşın şikâyetini ciddiye alarak, önemseyerek, köyün içinden geçmeyecek şekilde, ormana ait araziden yol geçirmek istemişler. 5 km.lik bu yolun 2,5 km'si bitmiş. Ancak tamamlanması için Orman Genel Müdürlüğünden onay bekleniyor ki, dosya Genel Müdürlükte. İmzadan ha çıktı, ha çıkacak. Çevreye olan rahatsızlık da son bulacak.
MİGEM'E RUHSATLI BİN DÖNÜMLÜK BİR ARAZİ
Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünden (MİGEM) ruhsatlı 99.9 hektarlık alan üzerindeki taş ocağı, yeni değil. 2010 yılında kurulmuş şirket, bir yıl sonra da faaliyete başlamış. İnsan hak ve özgürlüklerine saygılı, çevreye duyarlı bir firma iken, nedense rekabetten olsa gerek, firmayı yasa dışı bir terör örgütü ile ilişkiye sokup, belden aşağı vurmaya kalkışılması, ilçe kaymakamını kayıtsızlık ve kollamakla itham etmeleri, rekabet hukukuna da gölge düşürdüğü gibi, insanları zan altında bırakması, iş ahlakına kesinlikle uymuyor.
Devlet güçlüdür, büyüktür. Bu ülke demokrasi ile idare edilmekte, hak ve hukuk gözetilerek firmalar, işletmeler hizmet vermektedir.
Uğur İnşaat da bunlardan biri...
15 TEMMUZ ÜZERİNDEN DUYGU SÖMÜRÜSÜ
Çok şükür ki hainler emellerine ulaşamadılar. Ülke uçurumun kenarından döndü diyebiliriz. Halk, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıktı, darbe başarısızlıkla sonuçlandı. Hainler elbette cezalarını çekecekler. Kim yardım ve yataklık ediyorsa, mutlaka cezalandırılacaktır, bundan kimsenin kuşkusu olamaz!
Türkiye hassas bir dönemden geçiyor. Kent merkezinden bu bölgeye kadar 3-4 taş ocağı varken, çevreye ve halka rahatsızlık verdiği iddia edilen Uğur İnşaatı günah keçisi ilan etmek, linç kampanyası yürütmek, etik kurallarla bağdaşmıyor. Bu sömürü, bu itibarsızlaşma gayretleri Uğur İnşaat'a değil, ülkeye, Kahramanmaraş'a ve ekonomiye zarar veriyor, istihdam ve üretim kapasitesi yok edilmek isteniyor.
Ayıp ve yazık!