banner1483

Aslında O’na en güzel ismi gazi ve şehit aile çocukları takmış, ‘Bizim Sami dedemiz’ demişlerdi. Sami beyi en iyi anlayan ve anlatan o çocuklar.

Her kim ise konu, mesele; tanımadan, bilmeden ne anlatırsınız, ne anlarsınız. Her zaman derim ya, “Gördüm ve başımdan geçti demek, duydum demekten daha iyi muhakeme şeklidir!”

Biz de bu şehrin tanıtım elçisi sevgili Sami Kervancıoğlu’nu 2 yıl 2 ay yaptığı MÜSİAD’ın yolunu ve önünü açan başkan olarak yorumlayarak yazımıza devam edelim!

Daha önce de, ki kaçıncı yazı olduğunu unuttum, sayısını bile. Bu şehrin dondurma sektöründe ve diğer alanlarda hafızası desem, bana ne derler bilemem de, şu 4 aydır çektiği ve yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle özlediğimizi belirtmeden geçemeyeceğim.

Önce şeker, İstanbul Amerikan Hastanesinde bir dizi operasyon, Ankara’da anjü ve son olarak da hafta içinde, İstanbul’da göz ameliyatı.

Lanet olası şeker göze de vurunca ameliyat kaçınılmaz olmuş.

*

Sık sık arıyor, haber alıyorum. Çok şükür sağlığına kavuştu, durumu çok iyi. “Sağlık kadar büyük zenginlik yokmuş. Bunu şu çektiğim ve yaşadığım 4 ay içinde daha iyi anladım!” demesi boşuna değil.

Haklı… Başımıza gelene kadar sağlığımızı ihmal ediyor, ne zaman ki bir yerimizde arıza-ağrı başladı, soluğu doktorda alıyoruz.

Bugün-yarın geliyor. Zaman zaman Gafarlı’daki bağ evinde dinlense de, İstanbul’a kontrollere de gitti, her geçen gün daha da iyiye doğru yol alırken, herkesin kendisini özlediği kadar, bizlerin, dostlarının ve özellikle çalışanlarının da kendisini özlediğini biliyor.

Hasret ve özlem giderecek geldiğinde.

Tekrar geçmiş olsun sayın Kervancıoğlu. Allah seni ailene, şehrimize, çalışanlarına ve dostlarına bağışlasın!

Ama sen de artık kendine dikkat et, bizi üzme!

Anlaştık mı?

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol