banner1483

Seyretmekten bıkıp usanmadığımız filmdi. Metin Akpınar ve merhum Zeki Alaysa ikilisinin oynadığı bu film, izlerken insan hem gülüyor, hem düşünüyor!

İnsanları, tarihleri, olayları öyle güzel hicvediyorlardı ki, izlemeye doyamıyor insan. Fırsat bulsam, yine izlerim keyifle!

Aslında bir reklam ilanı gözlerini dikenlerin baktığı. 

*

Bu sıralar bu filmin bir başka versiyonunu şahsım şehrimin insanları izliyor. Bu filmde usta oyuncular mı var, figüranlar mı rol alıyor, bilemedim.

Trabzon Bulvarı üzerindeki tüm dünyanın ‘ucube bina’ diye adlandırdığı özel idare yıkılıyor. Her geçen gün de yaz güneşi altındaki kar gibi erim erim eriyor. Her geçen gün katlar birer birer aşağıya iniyor. Toz toprak, gürültü şehir trafiğine karışınca, belki her gün onlarca kez bu bulvar üzerinden gidip gelenler, yine de başlarını kaldırıp bakmaktan kendilerini alamıyorlar.

Birkaç adı vardı merhum binanın.

Kimisi sarı bina der geçerdi.

Kimisi özel idare…

Kimileri de çok katlı ucube bina…

Şimdi her geçen gün biraz daha azalıyor, her geçen gün biraz daha tükeniyor. Ama dedim ya, her gün onlarca kez bu binanın önünden geçenler, başlarını kaldırıp ‘yıkılmasa iyi olurdu, revize edilseydi, öyle kalsaydı. Şehrin sembolü haline gelmişti’ şeklinde yorum yapanlar kadar, ‘şehrin siluetini bozuyordu, çirkin binaydı, yıkılması doğru bir karardı’ diyenlerin de sayısı azımsanmayacak kadar azdı.

Ama şehir halkı, bu meselede ikiye bölünmüştü. 

*

Düne kadar yıkılmasına karşı çıkanlar, haber ve yorumlarla Büyükşehri hedef tahtasına koyanlar, bakıyorum ne zaman ilişkileri düzeltti, ne zaman ve ne ara  taşlar yerinden oynadı, ne zaman görüşmeler çıkara tahvil edildi, düşünceler, yorumlar da yüz seksen derece değişiverdi.

Haberler dâhil. Köşe yazıları da…

Dün Başkan sayın Güngör’e methiye düzenler, onun ne kadar dürüst, ne kadar kuralcı, ne kadar bürokrat aşkı biri olduğunu söyleyenler, sırf bina yıkılıyor diye, halka sormadan bu eyleme girişti diye, kentin en sağlam binasını mahvetti diye dünkü söylediklerinin üzerine sünger çekip, vur abalıya misali yerle yeksana başladılar.

Bunun içinde sıkı AK Partililer var. Muhalefet dese, neyse de, Cumhur ittifakına oy verenlerinde bu yıkıma karşı olduğunu bilmeyen yokken, Başkan Güngör’ü kendi kafasına göre hareket eden bir başkan terazisine koydular.

*

Trabzon Bulvarı darmadağın. Toz duman. Ulaşım ciddi sıkıntı çekiyor, hele şu mübarek ramazan ayında, yaşanan trafik izdihamını anlatacak kelime bulamıyor insanlar.

Geçenlerde, ki yanımda bir gazeteci arkadaşım da olduğu halde, seneler önce özel idare binasının müteahhitliğini yapan Yakup Aktaş ağabeyi aradım, “Bu binanın, bu çok katlı ucubenin müteahhitliğini sen yaptın. Gel seninle şu yıkımı süren bina yanında duygularını paylaşma adına bir röportaj yapalım!” teklifime Yakup Aktaş büyüğümün verdiği cevap şu oldu; “Mehmet’ciğim, artık o bulvardan geçmeme kararı aldım. O binadan her bir parça düştüğünde benim de içimden bir şeyler kopuyor. O binanın proje mimarı şu anda İstanbul’da bir huzurevinde kalıyor. Keşke yıkılmasaydı, 9 şiddetindeki muhtemel bir depreme dayanıklı bina. Kusura bakma, gelemem, konuşamam!”

Söyleyecek kelime bulamadım!

Ara sokakların başındaki banklara oturan vatandaşlar, sanki o binayı ilk kez görüyorlarmış gibi, sanki yıkımına ilk kez şahit oluyorlarmış gibi, gözlerini ayıramıyorlar. Kimisi ‘vah, vah!’ derken, kimileri de revize edilmesi yönündeki önerisini mırıldanıyor yanındakine, diğer belediye başkanlarının isimlerini sıralıyor, bir kıyaslamaya gidiyorlardı.

Kimileri de senelerdir bomboş duran, çürük olmasından ötürü 35 santimetre arkaya doğdu eğildiği iddiası ile eski Maliye ve Defterdarlık binalarının yıkımının daha elzem ve acil olduğu fikrinde birleşmeyen yoktu.

Sahi, o çürük ve atıl vaziyetteki binalar ne olacaktı, Başkan sayın Güngör’ün bu binalar ile ilgili bir düşüncesi, projesi var mıydı?

*

Film izler gibi binanın yıkılışını izleyen, izlemekten yorulmayan, yorum ve düşüncesini beyan etmekten imtina etmeyen insanların bu ucube bina için kaygıları kadar, alana yapılacak Kent Meydanı Projesi’nin de bu şehir için büyük bir ihtiyaç olduğunu söyleyenler de çıkmıyor değildi.

Trabzon Bulvarından gecenler, büyükler küçükler, kadınlar erkekler, yaşlılar gençler, başlarını yukarı kaldırıp bakmadan, mırıldanmadan geçemiyorlar.

Madem yıkıma başlandı, devam ediyor, yaklaşık 15 güne kadar bitecek yıkım tamamlanır, yanındaki özel mülkiyet konut ve işyerleri ile ilgili istimlak çalışmaları (hukuk izin verirse) tamamlanır, proje hayata geçer.

Başkan sayın Güngör’ün her fırsatta, makamına gelenlere izlettiği proje için hukuk izin verirse diyorum, çünkü bizde bürokrasi ağır işliyor, kamulaştırmaya ilişkin yargı kararları uzadıkça uzuyor.

Hayırlısı diyelim!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol