Her zaman diyorum ya, havaların ısınmasıyla birlikte başlayan dondurma sezonu için güzel ülkemi karış karış geziyorum. Satış noktalarımızı, bayilerimizi ziyaret edip eksiklikleri, yapacaklarımızı, talepleri ve ihtiyaçları karşılama noktasında istişareler yaparken, bizden öğrenecekleri çok şey olduğuna inandığım güzel ülkemin öğrencilerine de kariyer günleri adı altında yaşamımdan,  sektörden kesitler aktarmadan da geçemiyorum.

Böyle bir talep var, belki de ihtiyaç var.

Yaklaşık 10 gündür memleketimden uzaktayım. Biz üretici firmayız, markayız. Turist değiliz. Zamanımızı çok iyi değerlendirmemizi lazım.

Ne için? Sektör için, şehrim için, meşhur Maraş Dondurmamız için!

Şehirler markaları ile büyür! Biz de çabada bir tuzumuz olursa bundan şehrimiz adına gurur duyarız.

Bu bağlamda, hafta içinde Çankırı’da düzenlenen Dondurma ve Gençlik Festivali’nde 10 bin’den fazla üniversite öğrencisine Maraş dondurması ikram ettik. Büyük ilginin olduğu festivalde öğrenciler, düzenlenen gösteriler ve konserle eğlendiler.

Öğrencilere neler anlattım?

Biliyorsunuz, gerek memleketim Kahramanmaraş’ta, gerekse yurt içi ve yurt  dışında, öğrencilere, belirli kesimlere dondurma sektörünün nereden nereye geldiğini anlatırken, özellikle öğrencilere söylediğim,  “Hayatta her şeyinizi kaybedin, ama haysiyetinizi asla!” diyorum. Biz bunu yaşam biçimi olarak sürdürüyor, algılıyor ve insanlara monte etmeye çalışıyoruz.

Bu, dondurma satmak kadar önemli.

Evet, şahsiyet, itibar, güvenirlilik önemli. İnsan kaybettiği parayı bir şekilde bulur, temin eder, makam da öyle. Ama şahsiyeti para ile alamazsınız, almaya kalkışırsanız da gücünüz yetmez!

Para ile alınan şahsiyetinde bir hükmü, bir kıymeti olmaz!

Toplum size verdiği, vereceği notu paranıza değil, şahsiyetinize veriyor!

Düşünün, festivale 10 binden fazla öğrenci katılıyor ve biz bu öğrencilere Maraş dondurması ikram ediyoruz. Konser ve halk oyunları ile festival şenliğe dönüşürken, festivale katılanların dondurmamıza olan hayranlığı bize gurur verdi.

Biz her şeyden önce Kahramanmaraş diyoruz.

Çünkü bu şehir bizim sevdamız. Bugüne kadar çok festivale katıldım, bu kadar renkli geçene şahit olmamıştım.

Burada, bize ev sahipliği yapan, öğrencilerle buluşturan, bizleri misafir eden, dondurmamızı ve şehrimizi tanıtmamıza fırsata veren Rektörümüz sayın Prof. Dr. Harun Çiftçi beyefendiye teşekkür ediyorum.

Dondurma şovumuz her zamanki gibi büyük ilgi gördü. Partnerim, çalışkan ve acar elamanım, müdürüm Mehmet Gülen de bana yardımcı olurken, öğrencilere küçük bir dükkânda başlayan, bugün itibariyle 135 bin noktaya ulaşan bir firma olma yolunda başarı hikayemizi öğrencilerle paylaştığımızda, öğrencilerin bizleri pür dikkat dinlemesi ayrı biri gururdu.

Tekrar, hem sayın Rektörümüze, hem de öğrencilerimize teşekkür ettim.

Ve biz yine yollardayız, çünkü hayat devam ediyor.

Bu arada, 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik Spor Bayramı tüm öğrencilerimize, gençlerimize hayırlı olsun.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol