Kaleciyi direğe bağlayıp penaltı çekmek! Ve Musab Şahanoğlu…

03 Ağustos 2025, 18:08

300 kez okundu.

Babam da çeker o penaltıyı. Varsa yeteneğin kaleciyi ters köşe de edebilirsin de, anladığım kadarıyla o da sende yok. Oysa seni takıma alırken ne ümitler bağlamıştı kulüp başkanı, teknik adamlar, taraftar. Fakat sen, bırak usta oyuncu olmayı, harika çalım atıp 18 içinde çektiğin şutla topu kaleye göndermeyi, orta sahada ancak serseri mayın gibi gezer durursun. Top çevir, pas ver, pas al.

Aman ha ileri gitme, aman ha gol atma, aman ha takım galip gelmesin.

Yedekte bekle daha iyi!

Meclis tatile girdi, milletvekilleri tatile çıktılar. Parası olan güney veya Ege sahillerine kaçacak, parası olmayanlar da canları isterlerse memleketlerinde gezinecekler. Ama ne dedi sayın Cumhurbaşkanı, “Sahada olun, halkın içinde olun, onların dertleriyle dertlenin, yaralarına merhem olun!”

Şayet vatandaşa bakacak yüzleri yoksa, şayet halka rağmen siyaset yapılmayacağını bilmiyorlarsa bırakın vatandaşın arasına karışmayı, lütfedip bakkaldan bir ekmek bile almak için sokağa çıkmaz.

Evden adımını atamaz dışarı.

Bütün bunları neden yazdım, merak etmediniz mi?

Bir evladımız, ki daha 16 yaşındaki Müsab İsmail Şahanoğlu, Endonezya’da (Başkenti Jakarta’da) yapılan Dünya Atlı Okçuluk Yıldızlar Dünya Şampiyonasında, Türk Milli Takımı ikinci olurken, bu sporcumuz da 231 sporcu içerisinde, kendi kategorisinde 1. ve tüm kategorilerde en yüksek puan alınca, yarı final müsabakalarında ise dünya ikinci olma başarısı gösterince, ilk tebrik eden de Federasyon As Başkanı İbrahim Kurban olmuş. Haliyle…

Ne yazık ki Sivas Performans Atlı Okçuluk ve Atlı Spor Kulübü adına yarışıyor. Olsun, kimliğinde Kahramanmaraş yazıyor.

Halen Kahramanmaraş Spor Lisesi 2. sınıf öğrencisi olan bu cevher çocuk, 6 yaşında sporla tanışmış. 2 yıl judo, 3 yıl atlı okçuluk, 7 yıldır da geleneksel okçuluk sporuna ilgi duymuş. Ve nihayetinde milli takıma kadar yükselmiş.

Baba Hüseyin Şahanoğlu, evladının başarısı için hiçbir maddi külfetten kaçınmamış. Hep oğlunun yanında olmuş.

Her aile evladı ile gurur duyar. Hele hele dünya çapında bir ödül almış ise, başarıya imza atmış ise, bu gurur daha da büyük ve kıymetli. Valimizi ziyarete giderler. Valimiz sayın Mükerrem Ünlüer 1 gram altın takarak ödüllendirir, “Müsab azmin ve inancın karşılığını madalya ile almış. Şehrimiz adına büyük bir mutluluk yaşattı. Başarılarının devamını dilerim!” diyerek.

Olayın daha bir başka hikâyesine geliyorum. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu aileyi Gaziantep’e davet eder ve tam 7 saat ilgilenir.

“Gel bizim ilçe-il adına yarış, bizim sporcumuz ol!” der ve bazı maddi imkanlar tanır. Yani gel diyor, yeter ki gel.

Oysa… İşin vahim tarafına geleceğim, baba Hüseyin Şahanoğlu Kahramanmaraş yerel siyasilerine, başkanlarına gidiyor. Destek için. Kimse necisin, niye geldin demiyor, yüz vermiyor. Baba Şahanoğlu, “Yalnız olmadığımızı hissettirmek istedik!” diyerek tüm kapıları çalıyor fakat heyhat, kapılar yüzüne kapanıyor. Bürokratı da, siyasetçileri de, bilumum başkanları da.

Ne arıyorlar, ne dönüyorlar, ne de teşekkür tebrik ediyorlar.

Bir Gaziantep’in, bir Tahmazoğlu’nun yaptığına bakın, bir de bizimkilere. Fakat şaşırmadım, bir tek CHP Milletvekili Ali Öztunç aileyi kaç kez arıyor, tebrik ediyor, maddi manevi destek konusunda yanında olduğunu söylüyor.

Ve bugün, 3 Şubat Pazar günü. MADOEVİ’nde bu sporcumuzu ödüllendirme töreni vardı.

MADO yönetim kurulu üyesi Atilla Kanbur, başarı hikâyesi yazan ve ona sahip çıkan Şahanoğlu ailesi ile kahvaltı yapıyor, gururumuz evladımızı yetiştiren aileye teşekkür ediyor, tam altın takarak ödüllendiriyor ve “Bu başarı bizi gururlandırdı. Mado ailesi olarak her zaman yanındayız. Bize düşen ne varsa, sponsor dahi oluruz” diyerek aileyi sevince boğuyor.

Yani tam destek!

Dedik ya, Sivas sahip çıkıyor, Gaziantep sahip çıkmaya çalışıyor, biz kendi bağrımızdan yetişip kopan gence sahip çıkma konusunda cimri ve ilgisiz kalıyoruz.

O vakit yazıyı bağlamam gerekirse, “Arkadaşlar kaleci yerine geçsin, penaltı çekeceğim. Ama önce kaleciyi direğe bağlayın!”