Ömür biter, Ilıca’nın yol sürünü ile Beşen köyümüzün su sorunu bitmez. Bitecek diyorlar, tamam diyorlar, aha bugün, aha yarın diyorlar ama somut bir netice alınamıyor. Oysa bu yöre için hem yol, hem de su önemeli.
Sudan gireyim önce, Beşen senelerdir su sıkıntısı çeken yaklaşık 30 haneli bir mahalle… Ilıca’ya da yaklaşık 3 kilometre falan.
Bu yörede yaşayan insanlar diyor ki, ‘Ilıca’nın suyunun bir bölümü Beşen’e akıtılsın.’
Ilıca da, özellikle yaz aylarında mevcut suyun yetmediğini ileri sürerek, buna yanaşmıyor.
Haliyle de çözüm, çözümsüzlük olarak sürüyor.
Ne Beşen’in su meselesi hallediliyor, ne de senelerdir sürüncemede olan, adeta yılan hikâyesine dönen Ilıca yolu…
İki gündür Ilıca’daydım. Mahallede konuşulanlara kulak kabartıyorum, 20 Haziran’da Ilıca’nın yol ihalesi yapılacakmış.
İddia, söylenen, konuşulan bu…
*
Geçmişte siyasilerin verdikleri sözleri hatırlıyorum, yazdıklarımı, yorumlarımı göz önüne getiriyorum. Ama duyduklarım karşısında hem seviniyorum, hem şaşırıyorum.
Daha araçta iken, şoförümüz sevgili Yaşar Gündeş’in aktardıklarını da mesnet sayarak, hem ne uzayan, ne kısalan kurum diye gösterilen KASKİ, amiyane tabirle suyu elekten geçiriyor. Yani havanda su dövüyor, insanları kandırıyor, ama bir türlü çözüme kavuşturamıyor.
Bakın ne söylüyor sevgili Yaşar Gündeş; “Her sene bu sıkıntıyı yaşıyoruz. KASKİ’ye dilekçeler verdik, yüzlerce imza topladık. Genel müdür Mustafa Uzunlar’a gittik. Yaramıza çare olamadılar. Kuyu vuracağız dediler, ihale yapacağız dediler, hep oyaladılar. BİMER’e yazdık kaç kez. Orası da Valilik kanalıyla tekrar topu KASKİ’ye attı. Olan bize oluyor. Abdest alacak, içecek, çamaşırlarımızı yıkayacak suyumuz yok!”
Yine aynı mahalleden Şaban beyi dinliyorum. Dert aynı dert.
Ama soruna çözüm bulması gerekenler herhalde çokomel almaya gitmiş olmalılar ki, yöre halkının sorunlarına kulaklarını tıkıyorlar, duymazdan geliyorlar.
Ne zamana ve nereye kadar. Onlara şunu söylüyorum, “Sabredin, uzunlar gidecek, kısalar gelecek!”
*
Gelelim yol meselesine…
Kanayan yara özellikle her seçim döneminde yeniden açılır. Özellikle yaz aylarında nüfusu 30 binleri geçen sağlık, tatili ve turizm mahallemiz için bu yol önemli. Atilla Kaçamaz’ın belediye başkanlığı döneminde bazı tehlikeli virajlar öldürülmüş, yolda iyileştirme yapılmıştı. Son senelerde ise siyasetin duayen ismi Mehmet Sağlam’ın girişimi ve desteği ile, Süleymanlı yol ayrımından Ilıca’ya kadar olan kısa bir mesafe de hem rahatlamış, hem genişlemiş, hem de mükemmel bir yol yapılmıştı.
O kadar…
Siyasiler her dönemde Ilıca’ya giderler, mis gibi havasını teneffüs edip, lezzetli tavasını yerler ama iş icraata gelince yaya kalırlar. Verilen sözler, verilen vaadler havada kalır, suya imza atılır, her sene olduğu gibi Ilıca halkı yol meselesi ile bir kere daha baş-başa kalır.
Kaderi oldu bu yol.
*
Araçta Kahramanmaraş’a gelirken, (27 Mayıs Pazar günü) karayollarından yetkili bir ismi aradım. Bu yolun akıbetini sordum. Aldığım cevap şu; böyle bir proje çalışması ve gündemimizde yok. Ne ihale, ne uygulama…
Yok, yok, yok…
Yok da, bu tür asılsız dedikodular nereden çıkıyor, kim üretiyor! Hem de seçim üzeri… Her ne hikmetse 24 Haziran’da ülke seçime gidecek, iddiaya bakılırsa 20 Haziran’da bu yolun ihalesi yapılacak. Mahallede, çarşıda-pazarda konuşulan yaygın iddia, dedikodu bu…
Allah’ım aklıma mukayyet ol ya Rabbim…





