Kahramanmaraş’taki ekonomik gelişmelerin ilimiz yatırımcıları tarafından ortaya konulan başarının göstergesi olduğunu savunan Zabun şöyle devam etti: “Ortaya konulan başarıdan daha önemli olan bizlerin bu tablonun devamı için neler yapması gerektiği ve kentin ekonomik vizyonuna tutacağımız ışıktır. Sanayi envanteri kavramı bu bakımdan stratejik bir çalışma alanıdır. Sanayi envanteri, istatistiki bilgi sağlamaktan daha çok tüm çalışmaların arka planı ve temeli niteliğindedir. Sanayi envanteri, özellikle beş ana alanda referans olarak kullanılabilecek bir veri tabanıdır.
1) Kamunun şirketlere sunduğu hizmetler
2) Kamunun altyapı yatırımları
3) Devlet destekleri ve yatırım teşvik politikası
4) Bankaların kredi politikası
5) Bölgesel kalkınma politikası
Buradan hareketle; Kahramanmaraş'ın dünyadaki değişime nasıl ayak uydurduğunu, sanayileşme sürecinde Türkiye ekonomisinde aldığı yer açısından bugünkü durumunu tespit etmek, gelecekteki potansiyelini ortaya koymak ve rekabetçi bir sanayi politikası ve strateji geliştirmek amacıyla Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nın ilimiz Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü ortaklığı ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın finansal desteği ile bir araştırma projesi yürütmekte olduğunun bilgisini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu proje kapsamında, Odamıza kayıtlı 968 imalat firmasının hukuki yapısı, sermayesi yapısı, organizasyon yapısı, arazi ve bina büyüklüğü, işçi ve işveren sayısı, niteliği ve demografik özellikleri, ithalat ihracat durumları, üretim sistemleri, dağıtım yöntemleri, kapasite oranları, kullanılan teknoloji türü, kullanılan makine ve ekipmanların niteliği, gelecek ile ilgili planlarını ve beklentilerini ortaya koyacak şekilde bir sanayi envanteri hazırlanmaktadır.”
Araştırma detayları hakkında bilgi veren Zabun “47 sorudan oluşan, “Kahramanmaraş Sanayisinin Üretim ve Teknolojik Altyapısının Araştırılması Projesi Anket Formu” aracılığı ile gerçekleştirdiğimiz bu araştırmanın çarpıcı birkaç sonucunu da sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi. Zabun şöyle devam etti: “Ankete katılan imalat firmalarının 44’ünün 1980 öncesi kurulan şirketler olduğu, diğerlerinin 80 sonrası kurulmuş şirketler olduğu ortaya çıkmıştır. 968 firmanın sermaye sorusuna yanıt veren 886’sının yaklaşık yarısının tescilli sermayesinin 50 bin TL’nin altında olduğu da başka bir çarpıcı gerçektir. 2011 yılı ciro sorusuna yanıt veren 544 şirketin toplam satış cirosu yaklaşık 5,7 milyar TL’dir. 936 firmanın ürettiği ürünlerin yaklaşık %40’ı ara malı, %60’ı ise tüketim mallarıdır. Bilişim çağını yaşadığımız bu dönemde halen imalat firmalarının %20’sinde internet bağlantısının olmadığı, diğer yandan 487 firmanın web sitesi bulunduğu da hem çarpık hem de çok önemli bir veridir. 955 firmanın sadece 30’unda bayan yönetici bulunması da kadın istihdamı ve girişimciliği bakımından mesafe almamız gerektiğini gösteren bir bilgidir. Buna paralel olarak; firmaların 397’sinde hiç kadın istihdamı bulunmazken 1 firmamızda ise 600 bayan personel çalışmaktadır.
İmalat firmalarında istihdam edilen mühendis sayısı ile ilgili bilgi veren KMTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serdar Zabun, 665 firmada hiç mühendis bulunmazken; 108’inde 1, 46’sında 2, 16’sında 3 mühendis istihdam edilmekte olduğunu söyledi.
Aile şirketlerine değinen Zabun şöyle devam etti: “Ülkemizde hepimizin bildiği gibi aile şirketi kavramı yaygın bir uygulamadır. Ancak ilimiz sanayi sektörlerindeki şirketlerin %36’sı aile şirketi değildir. Bununla birlikte, Ar-Ge kapasitesi bakımından incelediğimizde 950 şirketin 893’ünde Ar-Ge departmanının bulunmadığı da katma değer yüksek ürün üretmek açısından ciddi bir dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir başka çarpıcı veri ise şirketlerin üretim ve pazarlama yöntemleri konusunda karşımıza çıkmaktadır. Şirketlerin %60’ı kendi markası ile üretim ve satış yaparken, diğer taraftan firmaların %77’si pazarlamasını aracı kullanmaksızın yapmaktadır. 914 firmanın 695’i hiç ihracat yapmazken 122’si doğrudan, 49’u dolaylı olarak ihracat gerçekleştirmektedir. 943 firmanın 611’i öz kaynakları ile yatırım yaparken 192’si dış kaynak kullanmaktadır.”
Araştırma sayesinde mevcut durumun ortaya konularak kentin rekabet ve yenilikçilik kabiliyeti, fırsat ve tehditlerinin daha net ortaya konabileceğini söyleyen Zabun, “Gerçekleştirilen araştırma ile yerel ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlamak amacıyla yerel sanayi politikası oluşturulması ve bu politikaya uygun stratejik plan hazırlanarak mevcut sanayi potansiyelinin daha fazla kullanılmasına yönelik faaliyetlerin gerçekleştirilmesi mümkün görünmektedir. Ortaya konulacak yerel, bölgesel ve ulusal politika ve stratejiler ile sınai gelişimi destekleyen tüm belgeler, kararlar ve mevzuat, kurumsal hedefler ve yol haritaları en önemli kazanımlar olacaktır. Sanayi envanteri konusunda yapılacak her türlü çalışmada işbirliğine açık olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.