ASLAN; “DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNEMLİ”

 Özellikle 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ürünü olan Türkiye genelinde ki kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personele kılık-kıyafet kanunu vardı. Askeri yasanın yapmış olduğu 1980 darbe yasasında olan 5. Madde şu anda hala yürürlükte. Bu maddede diyor ki kamu kuruluşlarında çalışan bayanların kılık-kıyafetleri başörtülü bir şekilde kamu-kurum ve kuruluşlarında çalışamaz diye bir madde var. Bu maddenin de gündemden kaldırılması ve özellikle Türkiye genelinde yeni bir anayasa çalışmasına katkı sağlaması babında ve sivil toplum örgütünün de bu şekilde etkili olması Türkiye genelinde Memur-sen Konfederasyonu adı altında ve bağlı olan sendikalarla birlikte imza kampanyası başlatmış bulunuyoruz. Bu konuda da gerekse ilimizde gerekse de Türkiye’deki diğer illerde son derecede teveccühler güzel. Vatandaşlarımız duyarlı bir şekilde imza atıyorlar. Çünkü bu 1980 askeri darbesinin ürünü olan sorunun bir an önce kaldırılması gerekiyor. Özellikle son günlerde ve son aylarda yapılan hazırlanmakta olan anayasa çalışmalarına da katkısı olması babından böyle bir imza kampanyası başlatıldı. Son derece memnunuz. Bu imza kampanyası bittiğinde anayasa komisyonuna Memur-sen konfederasyonu tarafından takdim edilecek.

Din Görevlilerine açtığınız Tashi-hi Huruf kursu hakkında bilgiler verir misiniz?

Bu kursu açmamızdaki amacımız din görevlisi arkadaşlarımızın Kur-an’ı Kerim’i gerekse mahreçleriyle gerekse sıfatlarıyla en güzel bir şekilde öğrenip güzel bir Kur’an okuma amacımızdır. Arkadaşlarımızın kurstaki öğrenecekleri bilgilerle en güzel bir şekilde icra edebilmeleri için bu kursu açtık. Amacımız burada arkadaşlarımıza has bel kader yardımcı olmaktı. Allah razı olsun arkadaşlarımızda bu kursa ilgi gösteriyorlar. Biz Din Görevli arkadaşlarımızın yanı sıra talep olması durumunda bayanlara yönelikte kurs açmış olacağız.

Gençlik komisyonu kurmadaki amacınız nedir?

Diyanet Sen Gençlik komisyonu kurmadaki amacımız malumunuz olduğu üzere gün geçmiyor ki veya ay geçmiyor ki atamalar gerçekleştirilsin. Bu atamalarda tabiki yeni göreve başlayan genç arkadaşlarımız olması sebebiyle o arkadaşlarımıza daha rahat ulaşabilmek, onların durumlarını bire bir görüşebilmek, arkadaşlarımızla iletişim halinde olmak, onların gerek ferdi gerekse de birlikte sorunlarını daha rahat dinleme babında gençlik komisyonuyla bu genç arkadaşlarımıza daha rahat ulaşabilmek ve çözümü noktasında daha rahat adımlar atmaktır. Tabi ki Diyanet-sen yönetim kurulu olarak bütün arkadaşlarla özellikle yeni göreve başlayan arkadaşların tamamına ulaşmak belki de mümkün değil ama mutlaka örgütleşmiş olan bir sendikanın temelinde gençlik komisyonu olması gerekiyor. Bu gençler dinamikliğiyle, aktivitesiyle, çalışmalarıyla yeni göreve başlayan arkadaşlara daha çok yardımcı olması amacıyla bu gençlik komisyonu kuruldu. Başkanlığını ise Ali Sarıkaya arkadaşımız yürütmektedir.

Yeni Anayasa çalışmalarına Diyanet-Sen’in nasıl katkıları oluyor?

Yeni anayasa çalışmalarında gerekse bu Memur-Sen konfederasyonu olarak gerekse de bağlı olan diyanet-sen gerçektende güzel bir çalışma ortaya koyuyor. Uzman ekiplerle birlikte özellikle avukatlarla, hâkimlerle, savcılarla temasa geçip Din ve vicdan özgürlüğü adı altında anayasada dinin hangi boyutta olması gerektiğini ve özgürlüğün hangi noktada olması gerektiği konusunda da çalışmalar yapıldı. Bunlar kitapçıklar haline getirildi. Özellikle bununla alakalı Din ve vicdan özgürlüğü adı altında Diyanet-sen genel merkezinin bütün şube başkanlarının katılımıyla konferanslar, paneller tertip edildi. Burada bütün görüşler ortaya konuldu. Bu görüşler kitap haline getirilip güzel bir çalışma yapıldı ve Anayasa komisyonuna takdim edildi. Yeni anayasa birilerinin iradesiyle değil tamamen toplumun taleplerine cevap verecek, dinin taleplerine cevap verecek ve kişi dinini, inancını yaşamasında, kılık kıyafet noktasında demokratik bir şekilde hareket etmesi için Diyanet-sen’e düşen görevler en iyi şekilde yapıldı.

Yeni Anayasada Diyanet İşleri Başkanlığı’nın nasıl bir rolü olacak?

Tabi bütün kurumlar kendi çerçevesinde çalışmalar yapıyorlar. Özellikle diyanet işleri başkanlığı da din ve vicdan özgürlüğü konusunda büyük sıkıntılar çekti. Kurumsal olarak zaman zaman söylemlerinde yazılımlarında rahat hareket edemedi. Dolayısıyla diyanet işleri başkanlığı ayrı bir kurum olarak değil zaten devletin bir kurumu olarak buluyor. Ama başkanlığın serbest bir şekilde hareket edebilmesi için din adına çünkü diyanet işleri başkanlığının kuruluş amacı hedefi insanları din noktasında aydınlatmak, onları dini yönden yetiştirmek, gerekli İslami bilgileri telkin etmek ve öğretmektir. Ama bunu yaparken de dinin vermiş olduğu vecibelerini daha rahat bir şekilde ifade edebilmek, özgürce ifade edebilmek için diyanet işleri başkanlığı da  tabiî ki bu yeni anayasa içerisinde dinin hangi boyutta olması  gerektiği konusunda çalışmalarını yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

2012 yılı Diyanet-sen için nasıl geçti, 2013’ten beklentileriniz nedir?

Diyanet-sen Kahramanmaraş şubesi olarak yönetimdeki bulunan arkadaşlarımızla birlikte yerel bazda ki sorunlar ve din görevlisi arkadaşlarımızın sorunlarıyla alakalı çalışmalarımız var. Taşrada çalışan arkadaşlarımızın sorunlarını bizlerde taşrada çalıştığımız için arkadaşlarımızın sorunlarını birebir biliyoruz. Bunların tespiti için çalışmalar yapıldı ve yapılıyor da. Şu ana kadar hedef olarak özellikle taşradaki sorunların merkeze iletilmesi konusunda gerekse sayın vekillerimize gerekse diyanet işleri başkanlığımıza ve gerekse bakanlara ulaştırmaya çalışıyoruz. Tabi bu sorunlar bitmiş değil özellikle konulan bir hedef vardı ki personel açığının giderilmesi, teşkilat yasanının çıkarılması ve sosyal ve özgü haklarında iyileştirilmesiydi. Teşkilat yasanın çıkarılmasıyla birlikte özellikle personel atanması noktasında da ciddi atamalar oldu. Bunun yanı sıra din görevlisi arkadaşlarımızın sosyal haklarında da iyileşmeler oldu. Ama biz yerel bazda diyanet-sen Kahramanmaraş şubesi olarak arkadaşlarımızın sorunlarının burada tespitini yaptıktan sonra gerekli mercilere göndermeye gayret gösteriyoruz. Bu konuda bi de çalışmalar içerisinde üyelerimizin, üyelerimizin dostu veya yakını dışarıdan geldiği zaman rahat bir şekilde istihdam etmek için bunları barındırmak içinde misafirhane niteliğinde üç yerle anlaşmamız var. Bunlardan bir tanesi öğretmen evi, bir tanesi kazancı oteli bir tanesi de Turizm oteli şeklinde arkadaşlarımız geldiği zaman burada yatacak bir yer aramaksızın bir şekilde burada kalma imkanı sunuyoruz değerli arkadaşlarımıza. Bunun yanında din görevli arkadaşlarımızın çocuklarının üniversitede veya lisede okuyan çocuklara yönelik yurtlar açtık. Bunu 2012 yılı içerisinde açtık. 2012 yılı içerisinde çocukların bütün ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olduk. Sayılamayacak derecede sempozyumlar, paneller, konferanslar düzenledik. Özellikle Kahramanmaraş merkezde görev yapan arkadaşlarımızı bir araya getirmek ve onları kaynaştırmak adı altında proğramlar tertip ediyoruz. Sosyal aktivitelere çok fazla önem veriyoruz. Halk nezdinde din görevlisinin sadece namaz kıldıran bir profil çizmesini istemiyoruz…

Röportaj; Ahmet Güneçıkan