Bizim dilimizde yumuşu, talimat, emir demek.

Çalışanından, eşinden, evladından bir bardak su istersin, ‘git bakkaldan bir ekmek al!dersin, bu yumuş yerine geçer.

Birilerine yapılması, yerine getirilmesi, icra edilmesi için yumuş buyurursun, peki o zaman sorun cevabını da baştan yazayım da maraza çıkmasın, puşt oğlan tutarmış!

Deyimlere, deyişlere ve atasözlerine olabildiğince meraklı, o kadar da yazılarında kullanan birisi olarak, ‘Buyurulmayan yumuşu puşt oğlan tutar’ sözünü şehrin tanıdık bir simasından duydum.

Siyasetçi kendisi. Sohbet ederken, söz döndü dolaştı haliyle adaylara, seçimlere ve bazı isimlere gelince, dostumuz bu sözü taşıdı orta yere.

Kim alındı, kim ne anladıysa artık!

*

Senden bir şey istemeden vermeye çalışan.

Talimat, emir verilmeden ‘Baş üstüne!’ deyip anlamadığı, bilmediği mesele hakkında ahkam kesen, yorum yapan, yalakalık olsun diye yumuş dahi buyurmayanın karşısında takla atan, alta yatan insanların çok olduğu günümüzde o dostum, bunu kimin için söyledi, bende gizli.

Kendi kendine gelin güvey olan. Kendini bir halt belleyip, olabildiği kadar kendini ağıra satamaya çalışan, aslında özgül ağırlığı sıfır, çapsız, karekökünü kimsenin bilemediği siyasetçi tiplemesini kast edince, dur dedim, bundan harika bir köşe yazısı çıkar.

*

Bu tipler gözünüzün içine bakar.

Acaba büyüğüm, acaba beni üst sıralara taşıyacağına inandığım ağır abi, ağır abla beni görür mü, bir talimatı, bir isteği var mı diye el pençe divan durur karşınızda.

Daha fazla ileri gidersem, yazıyı uzatırsam kim olduğunu şıp diye bulacağınıza emin olduğum için kısa kesiyorum, Aydın havası olsun!

Malum, memleket puşt dolu!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol