Kahramanmaraşımız UNESCO tarafından edebiyat şehri olarak tescillendi.
Kahramanmaraş bağrında yetiştirdiği şair mütefekkir ve yazarları ile her zaman öne çıkmış bir şehrimizdir.
Bununla gurur duyarız!
Şehrimizin UNESCO tarafından edebiyat şehri olarak tescillenmesinde emek veren gayret gösteren tüm tarafları tebrik ediyorum.

6 Şubat depremi sonrası şehir bir şantiye alanına döndü.
Tabii ki devletimiz açılan yaraları hızlı bir şekilde kapatabilmek için toplu konut idaresi emlak konut önderliğinde vatandaşları yeniden ev sahibi yapabilmek için olağanüstü bir gayret gösterdi.
Bu şehirde yaşayanlar olarak bu şantiye ortamında hayatta kalmaya çalışıyoruz. Her gün evimize farklı bir yoldan geliyoruz. Normalde 10 dakikada evimize gidecekken, 1 saatte gidemiyoruz.
*
Geçtiğimiz yıl yoğun bir şekilde yıkım çalışmaları vardı bu sebeple yollar kapalıydı şimdilerde ise deprem dolayısıyla ciddi manada tahrip olmuş altyapının yeniden yapılması için yapılan kazılar sebebiyle şehir tekrar şantiye alanına döndü.
Yine yollar kapalı ve çalışmalar devam ediyor.
Arabaların içerisinde saatlerce yolların açılmasını bekliyoruz. Sanki İstanbul’da yaşıyoruz.

Bugün UNESCO tarafından edebiyat şehri olarak tescillenmemizin arkasından aklıma gelen soru şuydu; Evet Kahramanmaraş önümüzdeki on yıl içerisinde sayısal anlamda şair mütefekkir ve yazar yetiştirebilir.
Çünkü bu zor şartlar şiir yazdırır!
Yapılan hizmetlerin zorunlu hizmetler olduğunu idarecilerimizin olağanüstü gayret gösterdiğini biliyoruz. Birkaç yıl daha sabretmemiz gerektiğini de biliyoruz.
Ama buna dayanacak gücümüz var mı onu bilmiyorum. İlk üç yıl kendimizi dağlara bağlara attık
Ama artık şehir konforu bizim de hakkımız.
Başka şehirlere gidip geldikçe şehrimizdeki tahribatın büyüklüğünü daha iyi kavuruyoruz.
*
Şöyle bir cümle var çok hoşuma gider. Konfor altında performans açığa çıkmaz. Geçmişte bu şehir neler yaşamış ki. Derdini kağıtlara şiirlere ve yazılara dökmüş.
Şimdi 6 Şubat ve arkasında bıraktığı acı hatıralar yaşanmış hikayeler ve sonrasında şimdi çektiğimiz normale dönme çabası.
Yoğun trafik aşırı kirlilik moral motivasyon bozukluğu, şehrin hafızasının yok olmuş olması.
Çocukluğumuzun geçtiği hiçbir yeri tanımıyor olmamız.
Bu saatten sonra bize ancak şiir yazdırır!
Selametle kalın!





