Bakın bazılarınız şıp diye anladı hemen! Nizaha ve mizaha takılmadan izahı mümkün bir kısa fakat kime ve kimlere ise hodri meydan çeken bir not var aşağıda, onu okuyun, sonra devam ederiz!
*
“Bazıları susarak tehdit olur, bazıları suskunluğu tercih eder. Ama biz öyle değiliz. Biz, sözümüzü sakınmadan, ilkemizden ödün vermeden yaşarız. Çünkü karakter sahibi insan, köşesi olan insandır. Ve unutmayın; köşesi olanları kimse yuvarlayamaz.
Köşesizler fırıldak olur; rüzgâr nereden eserse oraya savrulurlar. O yüzden bizi anlayamazlar. Çünkü biz çoğunluk gibi değiliz. Duruşumuz net, yönümüz belli.
Bıçak sırtı zamanlardan geçiyoruz belki, ama bu çağda bile eğilmeden, bükülmeden, kendi hakikatini haykırmak yürek ister. Herkesin harcı değil. Herkesin cesareti yetmez kendi aynasına bakmaya.
Ben hep dedim: “Ben sizin gibi değilim.” Çünkü olmak istemedim. Çünkü sürüden biri olmak kolaydı, ben zoru seçtim. Kalabalıkların içinde yalnız kalmayı, ama kendim kalmayı seçtim.
Bizi anlayan az olur, ama bilen bilir. Çünkü biz her daim sözümüzün ve özümüzün arkasındayız.”
*
Yukarıda okuduğunuz satırlar, kıymetli dostum, kardeşim Muhammet Eliaçık’a ait. Eyvallahsız yanını severim onu. Karakterinin ve siyasi yapısının uyuşmadığından adım gibi enim olduğum Yeniden Refah Partisine geçmesi zaten başlı başına hataydı.
Yer bulamadı kendine, kırk çamur-iftira attılar. Sinen, tırsan, korkan biri olmadığını bildiğim sevgili Eliaçık, nihayetinde bıraktı mücahit arkadaşlarını, milli görüş gömleğini çıkardı üzerinden, şimdi Anahtar Parti saflarında siyasetini sürdürüyor. Tanıtım ve Medyadan Sorumlu l Başkan Yardımcısı. Bizi en iyi, yakından tanıyan birisi.
Güzergah değiştirdi, kapıyı açması için anahtara gerek yoktu, zaten aralıktı, açıktı, girdi içeri, kabul gördü.
Dün, yerel siyasetin gelecekteki parlayan yıldızı gözüyle bakılan, siyaseti seven, mesleki ve siyasi sabıkasına rastlanmayan İsmail Bağrıaçık ile ofisimize ziyarete gelen bu dostlarla sohbet ederken, onları anlayan az olsa da, bilenler zaten biliyorlar.
Sayfasındaki paylaşımda, ülke ve şehir bütünlüğüne katkı sunmak amacıyla kolları sıvadığını, siyasette yeni bir yüz olmak için sahaya çıktığını söylemişti.
Yani, ‘bekle beni sevgili vatandaşlarım, bekle Kahramanmaraş, geliyorum!’ sinyallerini veriyordu.
İsmail Bağrıaçık, düzgün, net ve ne dediğini bilen bir siyasetçi. Sosyal medyayı da mükemmel kullanıyor. Gelecek ondan çok söz edeceğe benziyor.
Peki, hedefi var mı derseniz, siyaseti seven, bu şehre dair borcu olduğunu bilip ödemek için canını atan herkesin bir hedefi vardır ve olmalıdır.
Bekleyin, göreceksiniz!
Her iki dosta nezaketleri ve ziyaretleri için teşekkür ediyorum.