Yazı serimizin ikna veya kozmik odaların gizli dosyaları gibi olmaya başladığını söyleyen takipçilerime, okurlarıma hak versem de, bizim gizli-kapaklı işlerle, alavere-dalavere işlerle işimiz olmaz, olmadı da.

Bizim görevcimiz gerçeklere, bilinmeyenlere ışık tutmak, rehberlik etmek, okur ile siyasiler-bürokratlar arasında köprü kurmak, insanların yaşamını kolaylaştırma adına elçilik yapmak!

Özetle niyetimiz üzüm yemek, bağcıyla işimiz yok!

*

Hadi, kaldığımız yerden devam edelim. İstihdamın bulunmadığı, sosyal yaşamın kıt bulunduğu, okuma yazma oranı yüzde yüz olsa da, küçük ilçelerde, yerleşim yerlerinde kimse burnundan kıl aldırmıyor ve yöre dedikodularla, işallah-maşallahlarla yürüyor. Herkes birbirini tanıyor olsa da herkes birbirine kulp takıyor, başka isimlerle adlandırıyor, yanında iken canım cicim dediklerine, yanınızda iken veryansın etmeyi herhalde meslek edinmiş olmalılar ki, bunu sık yaşadım, çokça şahit oldum.

*

Gelelim meseleye…

Doğa harikası ilçemiz 1.050 rakımlı coğrafya üzerinde. 57 mahallesi var. Büyükşehirden hizmet alındığını biz sitelerimize haber olarak düşürse de insanlar bu konuda bizimle hemfikir değiller. Üvey evlat gözüyle görüyorlar kendilerini.

Dedim ya, ilçede sosyal yaşam diye bir şey yok. Yaylaları, mesire alanları harika. İlçenin acilen düğün salonuna ihtiyacı var. Otogar sorunu senelerdir sürüyor. Büyükşehir belediyesi yapacaktı, ihale açtı birkaç kez, katılan olmadı, iptal edildi.

İlçenin yazın nüfusu 100 bini geçiyor, gurbetçiler, yaylacılar ve çevre il-ilçelerden gelenler çok olunca, küçük sanayi sitesi kaçınılmaza hale geliyor.

Küçük esnafın barınabileceği küçük sanayi sitesi, bölgeye ve ilçeye hareketlilik ve ekonomik getiri sağlayacak!

Yılan hikâyesine dönen Kadirli-Andırın yolunda çalışmalar sürüyor ve inşallah 14 yıllık rüya gerçek olacak. Bu yılsonu hizmete girmesi bekleniyor.

Pazaryeri elzem! Lakin gerek düğün salonu ve pazar yeri için Belediye Başkanı sayın Ahmet Doğan’ın çalışması, projesi var ve hayata geçirmek için uğraş veriyor.

*

Yunus Emre Dalkıran’a gelmek istiyorum. Mevcut Başkan Abdulkadir Kayıran’dan önce AK Parti ilçe başkanı idi. 40 yaşında ve lokantacı. Kendi ifadesi ile seçimlerde partisini zirveye taşıdı.

Bölgede çok tanınan muhtar Celil Dalkıran’ın oğlu.

Bölgenin hatırlı insanı İdris Tezcan’ın da eniştesi. Önceki dönemde, ilçe kongreleri sırasında kalbini kırdığımı hatırlıyorum. Yanına gittim, helallik diledim, tanıyınca çok sevdim.

Belediye başkanlığına aday falan değil. Ama klasik ifade ile görev istenmez verilir ilkesinden hareketle yine de kapıyı kapatmıyor. ‘Yük taşımaya gücüm, enerjim var!’ derken de sorumluluk almak gibi niyetini saklamıyor.

*

Kendisi ile tanışmak, görüşmek kısmet olmasa da, ilçede tanınan, sevilen bir isim var, sigortacı Duran Paksoy. Önceden AK Partiliymiş. Sonradan her ne hikmet ise tepkiler sebebiyle İYİ Partiye yelken kırmış. Fakat gönlünün REİS’ten yana olduğunu ilçede bilmeyen yok. Tepkisi neydi, neden İyi Parti’yi seçmişti, yakında bir kere daha gittiğimizde sebebini öğrenirim diye düşünüyorum.

*

İsmi ile müsemma Av. Efendi Şahin ile tesadüfen, bir açık alanda, yemek sırasında tanıştık. Bizi tanıyor, takip ediyormuş.

O da İyi Parti’de. 

Ailevi sebeplerden ötürü siyasete uzak duruyor. Açıkça sordum, ‘Mart-2024’deki mahalli seçimlerde belediye başkanlığı için aday mısın?’

Ailenin karşı çıktığını söyledi üst üste. Yani düşünmüyor. Sorarlarsa Murat Dal için, 'iyi insan!' derim diyor kısaca. 

*

Bu arada son bir kulis bilgisi, ki teyide muhtaç; Tezcan ailesinden bir kişi ‘Başkanlık için ben de varım!’ diyebilir! İhtimal mi, ihtimaller her zaman vardır!

*

NOT: önümüzdeki hafta pazartesi günü, Andırın ilçesinin yerleşim ve yaşamsal anlamda çatısını, iskeletini oluşturan Yaycıoğlu, Kayıranlar (Abazalılar) ve Gökşen’ler ailelerinden söz edeceğim. 

    

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol