Her sektörde, her meslek gurubunda, (herkesin bir hesabı, bir beklentisi varken) hemen hemen her kurumda, oyun içinde oyunlar oynanır, döner. Kimisi çiftetelli’yi sever, kimisi horon teper, kimisi Konya havasına kaşık sallar, kimisi de kuzeyin sevilen oyunu kolbastı’ya ayak uydurur!
Valla hangi oyunu daha iyi oynarsınız bilemem de, guruplar belli olduğunda, (ki oldu zaten!) takım transferlerini tamamlayıp sezon başladığında, maçlar için sahaya çıktığında, stadyum olmadan siz hangi oyunları sergilersiniz bilemem de, bir tarihte Kahramanmaraşspor süper lige çıktığında, tek sezon sonrası geldiği yere gönderilmişti.
O zaman havaalanımız yoktu, vardı da öylesine vardı.
Sahamız çim değil, topraktı. Şimdi yerinde yeller esen 12 Şubat Stadından söz ediyoruz şekerim!
Konaklayacak otelimiz bile yoktu.
Taraftar, süper lig takımımızı seyrederken, bir maçımızı yöneten Erman Toroğlu’nun düdüğündeki nohuta küfretmişti. Toroğlu da bunu ikide bir canlı yayınlarında anlatırdı gevrek gevrek gülerek. ‘Hakemliğim sırasında çok küfür yedim ama Maraş’ta maçı yönetirken hayatımda duymadığım en nadide küfürdü!’ diyerek, nohudu hatırlamıştı.
Hakemler, federasyon bile bile bir sezon sonrası kırmızı – beyazlı takımımızı gediği yere postalamıştı. Yokluktu ne çektiysek!
Şimdi ikinci ligde şehrimizi gururla temsil edeceğine inandığımız bir takımımız var. Genç, heyecan duyan, yoğun işinden ötürü ayıracak zamanı olmasa da futbolu seven, maç sırasında en az oyuncular kadar, taraftar kadar, teknik adam kadar hop oturup hop kalkan bir başkanı var. Süper lig tadında takım kuruyoruz diyen, kararlı, inançlı ve azimli Ahmet Gaffar Akarca. Sıkı Fenerbahçeli.
Yine inanmış, genç, zaman ve imkânlarını takıma feda edebilecek feragat sahibi genç yönetim var. Para desen her ağzını açan milyon dolardan başlıyor.
*
Buraya kadar sıkıntı yok. Her şey normal de; yine adam gibi stadyumumuz yok. Vardı, depremde sizlere ömür. Şimdi terminal arkasındaki sentetik çim sahada oynanıyor maçlar. Federasyon 2. lig maçlarını sentetik çim sahada oynamamıza izin verir mi, bilmiyoruz.
Bildiğimiz bir şey var, KSÜ sahası çimleniyor ve sezona yetiştirilmeye çalışılıyor. Hayırlısı ve inşallah diyelim de muradımıza erelim!
Ara notu; Takım ilk transferini yaptı, Serdar Cansu ile anlaşma sağlandı. Hayırlı osun!
Dur bakalım, 17.500 kişilik stad sözleşmesi imzalandı, ihalesi yapıldı mı bilmiyoruz. Yapılsa da para var mı hazırda. Yatırım programına alınacak falan derken, sezona zaten yetişmez de, ligde kalırsak, düşmez isek gelecek sezona inşallah bir sahamız olur.
Stadyum ile iş bitse yine iyi; uçaklarımız yine dert, yine sıkıntı. Ne zamanında inebiliyor, ne kalkabiliyor. Havada bulut yok, bir gram yağmur-kar yok, bir esinti bile yokken, uçaklarımız hooop komşuya iniyor.
Ya pilotlar bizi sevmedi, ya bilmem nelikten yapıyorlar, ya uçakların bize gıcığı var. Anlamak mümkün değil. Düşünün, takım gidecek, ya da misafir takımlar gelecek, ya rötar yaşanacak, ya erteleme. Hadi çık işin içinden çıkabilirsen.
Konaklama… Bereket versin depreme rağmen ayakta kalan otellerimiz var. Ramada var mesela. 5 yıldızlı. Eski Sümerbank’ın olduğu yer var. Hiç yoktan iyidir, idare eder.
*
Bereket versin ekonomik darboğaza, kapanan işletmelere, konkordato ilan eden iş alemine ve zengin patronlarımıza rağmen takıma sponsor olan işletmelerimiz de var, para kaygısı yok gibi duruyor.
Teknik kapasitesi yüksek, süper lig takımlarına teknik adamlık yapmış, tecrübesi olan Ertuğrul Sağlam’ın da takımın başına geçeceği konuşuluyor, (du ki başkan açıkladı, yeni teknik adam Bayram Bektaş ile anlaşma sağlandı, hayırlı olsun, Allah mahcup edip utandırmasın!) yazılıyor. Yani takım emin ve ehil ellerde olacak!
Kaliteli transferleri de yaptık mıydı, kim tutar bizi? Ayak oyunlarına, pardon ayak bileklerine hakim, her iki ayağını da kullanabilen futbolcuları kattık mıydı kadroya, yeme de yanında yat!
Harika bir kaleci, dört dörtlük bir defans, takımı atağa kaldıracak, orta sahada gezmedik yere bırakmayacak Alex ayarında bir futbolcu, kanatlardan orta yapabilecek (Redbull içmeden) sağ ve solaçık, bir kaç rakip oyuncuyu oyundan düşürebilecek yetenekte forvet.
Kornerleri iyi değerlendirirsek, frikikten gol atmayı becerebilirsek, penaltıyı çekecek usta bir oyuncuya sahip olursak, gol atma yeteneğine sahip ileri oyuncumuz da olursa… Kim tutar bizi, kim! Uyum da olursa.
*
Eeee, geriye ne kalıyor?
Mali disiplini de sağlarsak, ki sıkıntı çıkmaz evvel Allah…
Yağ var, şeker var, un da var. Taraftarın desteği de tam. Kazanacağız, şampiyon olacağız. Hem sahada, hem masada.
Bekle bizi süper lig, geliyoruz!