Çağmızın vebası panikatak ile ilgiliyazılarıma devam ederken, bizleri arayan, tebrik eden, destek ve cesaret veren okurlara teşekkürü borç bilirim.
Tabi burada en büyük destekçimiz ve bizleri yazmaya teşvik eden Mehmet Fiskeci ağabeyimizin hakkını inkar etmemek lazım.
Yazının devamına gelince:
Ne diyor tanımda?.. '' yoğun kaygı, bunaltı, korku karışımı bir nöbettir''
Şimdi buradan sonra yazacaklarım başta da belirttiğim gibi benim şahsi görüşlerimdir, tamamen kendi edindiğim bilgiler ve gözlemler neticesidir...Veee, kimseyi bağlamaz!... Dediğim gibi amacım sadece bilgi paylaşımı.... Siz yine de doktorunuzdan öğrenin tüm detayları ya da internet nimetinden...bence internet çağımızın mehdisi...T V deccal ise..... Mehdi hidayete ermeye vesile olan demek,hidayet ise aydınlanmak demek..Doğruya hak olana erişmek demek...Çok şükür Allah' a ki internette istediğimiz bilgiye her çeşidi ile ulaşıyoruz...
Neden kaygılanırız ve neden korku yaşarız?.. Korkularımızın temelinde ne var?...
Şu kesin ki ,tüm Peygamberler ,Tüm alimler ,bilginler ve bilim adamları CEHALETLE savaşmıştır.. Burada hemfikir olduğumuza eminim...Yani direkt olarak diyorumki korkularımızın temelinde bilmemek yani cehalet var...Cehalet genel de olabilir, kısmi de olabilir..ama hangi konuda cahilsek şu kesin ki o konuda korku yaşarız...
İyi de panik atakla ne ilgisi var?... Bence çook ilgisi var...
Neden Kur-an 'ın ilk vahyi OKU...???
Cünkü Cenabı Allah biliyor Yarattığı bu dünyada Tüm kötülüklerin başı Cehalet..İnsanların ancak ve ancak bilgi ile ilim ile bu dünyada ve Ahirette mutlu olacaklarını biliyor...
Panik atakta kişinin kendi kendine yaptığı bir kötülüktür,bu kötülüğe toplum ve aile de sebeb olabilir...Ve panik atak eğer bilinçli bir şekilde şifa bulmazsa kişinin felaketidir..
Toplum nasıl sebeb olabilir?...hepimizin zihnini kemiren bir cümleden bahsedeceğim...
MİLLET NE DER??....MİLLET NE DER???......MİLLET NE DER???
İşte panik atağın en büyük sebeplerinden bir tanesi....millet neder diye nelerden vazgeçtik neleri yapamadık neler yaptık neler yapmadık?....bunların hepsini hepimiz biliyoruz....
Sadece ALLAH NE DER ? diyebilsek ....Herşey yoluna girecek...Allah (cc)’ın ne dediği de hepsi tam olarak Güzel Kur-an'ımızda eksiksiz var...merak edip okuyana ne mutlu... Hele ki günümüzde internet nimetinde her türlü sözlük ve çevirisi ile mevcut... Tembellik etmeyip günlük on beş dakika ile birçok konuda bilgi sahibi olup hayatımızı mutlu ve huzurlu bir şekilde devam ettirebiliriz... Elbette ki mutluluğun yanında mutsuzluklarımızda olacak bu gayet normal.... Sürekli mutsuzluk korku , edişe ve kaygı yaşamak normal değil...
Ve panik atak sürekli kaygı, endişe, korku ile beslenen bir hastalık çünkü sürekli korku ve endişe vücudumuzda bazı bezelerin, bazı hormonların sürekli salgılanmasına sebep oluyor ve mutluluk hormonları denen hormonların salgılanmamasına sebep oluyor ve bu da dengemizi bozuyor....Panik Atağın kısmen ilaçla tedavisi mümkün,neden kısmen?.. Yüzde elli ilaç tedavisi ise, yüzde elli de kişinin kendisi ile alakalı... Mesela ilaç tedavisine başlayan biri, ilacın yanı sıra kendini mutlu hissettirecek aktivitelerde bulunmalı, spor, uzun yürüyüşler, rahatlatıcı müzikler, açık havada piknikler başka yerlere seyahat, yeni insanlarla tanışarak, komedi filmleri izleyerek, içinden geldiği gibi dans ederek, hayatına yeni bir şeyler katarak, bir müzik enstrümanını çalmayı öğrenerek, balık avına giderek, rejim yaparak, SALATI İKAME ederek... Siz örnekleri çoğaltın.. Vee en önemlisi de, yeni bilgiler edinerek ... Evet kesin ve net tedaviye en etkili katkı yeni ve doğru bilgilerdir...
Mesela eskiden ishal olan çocuklara su içirilmezdi... Ve yeni bilgi geldi, İshal hastalarının su içmesinin şart olduğu hatta bolca su içmesinin gerektiği bilgisi....
Ayet: O her an yeni bir şandadır (şendedir, iştedir)... Şimdi ayetin hangi surede olduğunu hatırlamıyorum ama isteyen Kur-an ı incelesin ve bulamazsa bana yazsın....
Yani Allah (cc) her an yeni ile meşgul...
Ne demiş Mevlana’mız? ''Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım''...
''Çocuklarınızı yarına göre yetiştiriniz'' (Hz.Ali)...
Yani ...Yeni yeni yeni...Yenilenin diyor Cenabı Allah....
Düşünün biraz...Yeni elbise aldığınızda ne hissedersiniz,yeni araba,yeni iş,Yeni dostlar edindiğinizde,yeni bir yere gittiğinizde yeni bir film izlediğinizde ,yeni bir yıla girdiğinizde,neler hissettiğinizi bir hatırlayın....eski eşyalarınızı tamir ettirirsiniz ve yeni gibi olur ve size güzel hissettirir...habire yeni eşyalar alın demiyorum haa sakın!...anladınız siz beni....
NOT: Pazartesi günü bu yazının son bölümünü veriyoruz.