Şöyle arkanıza yaslanın, çayınızı-kahvenizi yudumlarken 7 sene geriye gidin!
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da hemfikir olduğu bir mesele bu oda aidatları.
Ben icat etmedim…
Taa, 2013 senesinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına yapılan; “Oda ve Borsaların topladığı aidatlar, üyeler açısından büyük külfet haline gelmiştir, acilen kaldırılmalıdır!” şikâyeti üzerine düzenleme çalışmaları başlatılmıştı ama bu çalışma bugün içinde var mı, sürüyor mu, bilmiyorum.
Ama kulağıma da gelmiyor değil, üyeler bu aidatlardan şikâyetçiler. O zaman okuyanlar, konuya hâkim olanlar hatırlayacaktır, acilen denilmişti, lakin bu meselede kafa yoranlar, sorumlu olanlar bu aciliyetin miktarını, sınırını şimdiye kadar tayin edememiş olmalılar ki, arpa boyu yol alınamadı, oda aidatları da olduğu gibi üyelerden tahsil edilmeye devam ediyor.
*
Hatırlayanınız çıkar mı bilemem, geçen sene İstanbul Ticaret Odası kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları gibi 10’a yakın kalemdeki alacakları için 50 bine yakın esnafa haciz kararı çıkartmıştı.
Peki, diğer odalar farklı mı?
Elbette değil.
Neredeyse her meslek için birden fazla oda ve dernek kurulmuş. Meslek Oda’sına üye olmaya mecbursunuz. Üye olunca da aidat ödemeye. Faydası ne diyecek olursanız, bunun cevabını verecek olan ben değilim.
*
Üyeler ödedikleri aidata karşılık ne yapıldığına, hizmete bakıyor. Bir de verdikleri aidatlara, paraya yani… Bakıyor ve bir anlam veremiyor, topluma yönelik bir hizmet göremeyince de içinden belki de verdiği parayı haram ediyor.
Odaların görevleri belli. Bizde ise para toplamak. Gerisi tam bir muamma!
Tamam, muamma ama bu Oda’nın, bu kurumun giderleri var, başkanın maaşı, arabasının yakıtı, harcırahı, üyelere yönelik seminerler, fuarlar, sosyal ve kültürel etkinlikler. Bunların hepsi para…
Külfet bunun neresinde?
Çünkü odaya kayıt olurken, başkanlara, yönetimdeki insanlara harcama yetkisini veren sensin, ama şikâyet eden de sensin!
Bu ne yaman çelişki böyle!
Diyorsun ki, “Gözle görülür bir faaliyet, hizmet yok, seyahat dışında… Göçmene kuşları bile daha az uçuyorlar sizden!”
*
Her yerde var bu, odaya üye isen, aidat ödeyeceksin yoksa icra kapına dayanır, demedi demeyin!
Öte yandan, her şirket yıllık beyan ettiği kazançtan munzam aidatı ödemek zorunda Oda’lara. Cirodan da pay alınınca, oluyor mu sana çift sarılı yumurta!
Şirket taşınması, isim değişiklikleri, tescil ve belge harcı gibi 40 ayrı kalemden de ücret alınması, cabası yani…
Ha, bütün bu gerçeklerin ışığında oda aidatları 2013’ten beri kalkmıyorsa, yerinde duruyorsa, kimse de sesini çıkartmıyor, çıkartamıyorsa, bu benim suçum, benim sorunum değil.
Olanlar, ödeyenler kaygısına düşsün!