Aktif siyaset yaptığım dönemlerde duruşu, karakteri ve gazeteciliğine saygı duyduğum Mehmet Fiskeci büyüğüm yazmamı teklif edince ‘acaba yazabilir miyim, uzun soluklu kaır mıyım?’ diye düşünmedim değil. Zaten kendisiyle de bu duygumu paylaştım. Razı etti. Hergün belki zor ama arada sizlerle birlikte olmak benim için de büyük onur! Şundan diyorum, Mehmet Fiskeci ağabeyimi kıramadım. ‘Peki’ dedim.
Artık Kimlik ailesindeyim. İşte ilkyazım;
Kahramanmaraş... Doğduğum ve yaşadığım şehir çok üzülüyorum. Gördükçe bir zamanlar birçok beyliklere yurt olmuş birçok ‘adam’ yetiştirilmiş kahramanlar, yazarlar, komutanlar tarihçiler, cerrahlar, siyasiler daha bir çokları... Ancak son 25 30. Yıl ne kadar değiştiğini ben gibi herkes de görüyordur sanırım. Okumuş gelmiş memleketine hizmet edecek insanımızı yok saydık dövdük, sürdürdük.
*
Onların kıymetini bilmediniz işte size sahte diplomalılar ne dersiniz kıymetini bilmediğiniz her şeyi Allah elinizden alırmış değil mi?
‘5 yaşındaki kız çocukları evlenebilir’ diyen sahte dincileri alkışladık, onunla kalmayıp çocukları dinlemeye götürdük, cahilliğin tavan yapmış hali değil mi?
Kendi şehrimizin tarihi eserlerini yok ettik, çaldık, düşününki kaledeki aslan sembolüne kadar her tarafını kazdılar eserleri cadılar kimler olduğu bilindiği halde görmezden geldik bütün tarihi yok ettik. Kedi babalarının gibi her yeri her değerli şeyi geleceğe ışık olacak onlarca eseri yok ettik.
Ee tabi gençlerimizin geçmişten haberi olmayınca gelecekle ilgili kaygılar artıyor
*
Kulaktan dolma bilgileri gerçek sanıp esas gerçekten uzaklaşıyorlar okuma alışkanlığı da olmayınca cahillik dip yapmış durumda tabi ki istisnalar dışında. Ancak cehalet insana her şeyini kaybettirir, hatta benliğini kişiliğini ve vatanını, yazık, çok kan dökerek kazandığımız ülkemizi cehaletle kaybediyoruz.
Bir tek iklim yasası buna yetiyor biliyor musunuz?
*
Hiç bir şeyin kıymetini bilmedi bu şehir. Şanlı tarihimizi bile yok sayan sahte kahramanlıkları kutlayan cahiller topluluğu olduk. İlginçtir ki kurtuluşun ateşi bu şehirde ateşlenenmiş ama insanlarınız hep at gözlükle kalmışlar. Ne kadar yazık, tarih yazan bir milletten geriye kalan beyinler.
Ormanların suyla ne alakası var diyen bir zihniyetle kala kaldık, birbirine kızıp bina yıkan, komşusuna kızıp evini ateşe veren, tarladan bir metre fazla aldın diyerek adam vuran, devletin kasasına göz dikip boşaltan, Ülkeyi parsel parsel satanları alkışlayan bir millet olduk.
Ne kadar acı değil mi?
*
işte tarihimizi, kültürümüzü, aile yapımızı, vatan sevgisini bitirmek için yıllarca çalışan emperyalist güçlerin zehrini akıttıkları sahte kahramanların bizleri getirdiği durum bu.
Peygamber Hz.Muhammed; ‘Devletten bir hırka alan bizden değil’ demiş ama ne yazık ki dini de kendilerine göre yazıp yaşıyorlar, millet de trene bakar gibi…
Hoş bulduk!