2025-07-28 09:17:56

Kent aklının tensipleriyle, halkımın talimatlarıyla…

Mehmet FİSKECİ

mfiskeci_kimlik@hotmail.com 28 Temmuz 2025, 09:17

Rica üzerine pek iş yaptığımız, söz dinlediğimiz söylenemez. Bazen bir iş için araya birilerine koymak da işe yaramıyor. Öyle ki, nezaket, iyi niyet, İlla ki emir demiri keser misali, talimat vereceksin, emredeceksin keskin tarafından.

Bakanlar, genel müdürler, müsteşarlar dahil, devlet kademesinde kimse inisiyatif almıyor, almak istemiyor. Kendileri olamıyorlar tek başlarına. Ya iradeleri yok, ya cesaretleri. Korkuyorlar belli ki.

Bu meseleye neden girdim, anlatayım!

*

Yakın zamanda çok seyrettik ekranlarda, çok dinledik, okuduk.

Bakıyorsun, bir bakan, ya da üst düzey yetkili, örneğin orman yangını, ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla yangına müdahale edilmiştir!’

Yani sayın Erdoğan talimat vermese o yangını söndürmeyecek, yangın söndürme uçakları havalanmayacak, ekipler yangın sahasına gitmeyecek! Sen necisin, bostan korkuluğu mu?

Aslında sayın Erdoğan’ı zor durumda bıraktıklarının farkında değiller. Haliyle, kamuoyundaki algı başka taraflara evriliyor. Yalakalığın da bir sınırı var birader!

Allah sayın Erdoğan’a yardım etsin. Yalnız adam. Hem tüm dünyaya kafa tutuyor, Ortadoğu’da denge unsuru olabiliyor, barış elçiliği rolünü mükemmel oynuyor, muhalif kanada ayar veriyor, ülkenin sorunları ile boğuşuyor, bakanları, müsteşarları, genel müdürleri, belediye başkanları onun çalıştığının, gösterdiği eforun onda birini göstersinler, ki gösteremiyorlar, bu ülke abad olur.

Allah esirgesin!

*

Bakanları, müsteşarları, genel müdürleri, başkanları, kendi dar alanlarında top çevirir, vakit geçirirlerken, bir yatırımın, bir oluşumun kamuoyuna duyurumasın meselesi gündeme geldiğinde, ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle…’ cümlesi ile başlamadan yapamıyorlar.

Çünkü kendinde inisiyatif alacak cesaret yok, irade sıfır, yetenek yok!

Yük almak değil mesele, yük olmak. Ve sayın Erdoğan’ın omuzlarına binen şeleği artırarak onu yormak.

Kendini etkili ve yetkili sınıfına sokanlar, önemli bir hamleyi, kararı yukarıya sormadan yapamıyorlar. O bakımdan diyorum, o vakit sizin o koltukta ne işiniz var. O parmağı benim 8 yaşındaki torunum da indirir, kaldırır.

Yanlarına bir gariban gelse, iş istese, bir işadamına telefon açıp da ‘şu falanı işe alır mısın!’ demeye yüzleri yok. Zaten tanımıyorlar da. Gitmediler, sanayicinin derdiyle dertlenmediler ki.

Ama ‘Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla, tensipleriyle, himayelerinde…’ demeyi çok şahane becerebiliyorlar. Bir de parmak oynatmayı.

*

55 yıllık gazeteci Mehmet Fiskeci olarak, bu şehrin evladı, ticaret lisesini zar zor bitiren, siyasetten anlamayan biri olsam da, halkımın bana verdiği bir misyon var. Görev. Haberleştirir, yorumlarım. Kamuoyunun konuşan dili, bakışan yüzü, dinleyen kulağı, yükselen sesi olurum.

Halkımın, vatandaşımın, derdi olanın, hangi meslek gurubundan olursa olsun, etnik kimliğine, dinine, tutuğu takıma, oy verdiği partiye, cinsiyetine bakmadan, onların talimatları, tensipleri ve himayeleri doğrultusunda doğruları yazmaya, konuşmaya devam edeceğim.

Bedeli ne olursa olsun!      

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.