Kadın, toplumun en özverili, çalışkan ve üretken bireyidir, Bunlara karşın toplumdan hak ettiği sevgi ve saygıyı görmemektedir, Diğer toplumlara baktığımızda ezilen, harcanan ve aşağılanan birey olan kadın, yurdumuzda “ana” olarak yüceltilmiş ve hak ettiği değeri görmektedir.
Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında kadınlarımız önemli çalışmalar yapmışlardır. Yeri gelmiş cephede savaşmış, yeri gelmiş cephe gerisinde savaşa destek olmuşlardır, savaş sonrasında ülkenin kalkınmasında da kadınlarımız, en önde yerini almışlardır. Bunu gören Atatürk, ülkenin kalkınmasında kadının yerine ve önemine dikkat çekerek 1934 yılında birçok Avrupa ülkesinden önce kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını vermiştir.
*
Oysa bugünün kadınlarına bakıyorum, kadınlara bakış açılarına göz atıyorum, horlanan, aşağılanan tacize uğrayan, cinayete kurban giden ve aldatılan kadın sayısı anormal derecede artarken, Allah aşkına söyler misiniz, hangi kadınlar gününden söz ediyoruz.
Kadınlar gününü bir hak arama günü olarak kutlansa da, bu hak arama, daha iyi koşullarda çalışma ve yaşama mücadelesi, yıllarca devam etmiştir.
Ülkemizde de 8 Mart günü, kadınlarımızın önderliğinde, kadınlara yönelik çalışmalarla değerlendirilir, Türk erkeği, Atatürk’ün izinde kadına gereken değeri ve önemi vererek onun haklarını korumada yanında yer almıştır. Kadınlarımızın da birer yurttaş olarak anayasal haklarından yararlanması için gereken yasal düzenlemeler yapılmıştır.
*
Kadına hakaret et, kadını küçümse, kadını toplumdan uzak tut, kadını siyaset ve iş hayatına sokma, kadını eve mahkûm et, kadını aşağıla, kadına aş ve iş verme, sonra da kalk, ‘kadınlar gününüz kutlu olsun!’ samimiyetsizliğini ortaya koyun! Patronumun dediği gibi, seviyesizlikten ve samimiyetsizlikten başka bir şey değil yapılanlar, kutlamalar, hayata geçirilmeye çalışılan etkinlikler.
Kimse inanmıyor bunlara. Zaten bu gibi günlerin pek inandırıcılığı da kalmadı.
Yazımı, kadınlar için söylenmiş veciz bir sözle bitirmek istiyorum.
“Kadınlar çevremizde açan en güzel çiçeklerdir. Her başarılı erkeğin yanında bir kadın vardır.”